Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 265’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Mahkemece, 21.9.2010 tarihinde yapılan ödeme emri tebligatı ve 1.10.2010 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan başvuru tarihinde ihtiyati haczin öğrenilmiş olduğu varsayılmıştır. Ancak 21.9.2010 tarihli tebligat parçasının üzerinde “ödeme emri ve çek sureti” yazılı olup, haciz tutanağının da borçluya gönderildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Bunun yanında 1.10.2010 tarihli icra mahkemesine yönelik şikayet dilekçesinde de ihtiyati haciz tutanağının tebliğ alınmış olduğuna dair bir açıklık mevcut değildir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/239 ESAS - 2021/286 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/133 D.İş 2020/136 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının Eskişehir 3....

    ın hisseleri üzerine usulüne uygun haciz konulduğunu, şirkete yapılan bildirimin haczin geçerliliği için aranan bir koşul olarak düzenlenmediğini, haczin şirkete tebliğ edilmediği kabul edilebilecek olsa dahi bildirimin haczin kurucu unsuru olmayıp, yalnızca bildirici niteliğinde olduğunu, davacının iddiasının yerinde olmadığını, davacının daha önce yapmış olduğu 22.10.2010 tarihli haczin kaldırılması talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, davacının icra dosyasında taraf olarak yer almadığından haczin kaldırılması hususunda tasarruf yetkisi bulunmadığını belirterek şikayetin dava şartı yokluğunda esasa yönelik inceleme yapılması halinde de esastan reddini istemiştir. III....

      Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Tebligat Kanunun 21.ve 32. maddesi, İİK'nın 82/4. maddesi. 3....

        Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edenler tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; ...’ya ait ... İli ... İlçesi 1 Mahalle 982 Ada 388 Parsel kayıtlı taşınmazda eşi ve ... ikamet ettiğini bu evin haline münasip bir aile konutu olduğunu, İİK m.82/2-12 gereğince haline münasip evin haczedilmesi caiz olmadığını, davacı ... yönünden AYM’nin emsal kararına göre aile hayatına saygının ihlali yönünden dava açma ve haczin kaldırılması talebinde bulunma hakkı olduğunu belirterek şikayetlerinin kabulü ile satışın durdurulması ile satışın iptali ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacı ...'...

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek, tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir. Bu nedenlerle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca İİK 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olup,dosya kapsamında şikayetçinin haciz ihbarnamesine karşı icra müdürlüğünde bir itirazda bulunmadığı anlaşılmakla haczin kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle;-Usulsüz tebilgat şikayetinin KABULÜ ile; İstanbul 9....

          Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin davacının öğrendiği tarih olarak mahkemece düzeltilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı, istihkak davası yönünden yapılan incelemede ise; 25.09.2018 tarihinde davaya konu olan haciz işlemi İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış, alacaklı tarafa 7 gün içinde istihkak davasını açması için süre tanındığı, alacaklı taraf, İcra Mahkemesinde memurun muamelesini şikayet ederken diğer taraftan istihkak davasını açmadığı, şikayet ile yetinildiğinden istihkak iddiası kabul edilmiş sayıldığı, dolayısı ile menkuller üzerindeki haczin kalktığı, 3. kişi tarafından açılan davanın artık görülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, istihkak davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir...

            ŞİKAYET Şikayetçi/3.kişi şikayet dilekçesinde; borçlunun maaş ve taşınmazına, kendi haczinden önce başka dosyadan konulan ihtiyati haczin, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takip kesinleşmediğinden kesin hacze dönüşmediğini, alacaklı olduğu dosyadan konulan hacizler kesinleşmiş olduğundan ilk sırada kendi hacizlerinin olması gerektiğini bu nedenle tapu müdürlüğüne ve işveren kuruma müzekkere yazılarak ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğinin bildirilmesi ve bu dosyaya kesinti yapılmamasını, kesintinin kendi alacaklı olduğu dosyaya yapılması için müzekkere yazılması talebinin ... İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 26.6.2019 tarihli icra müdürlük kararının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu vekilinin, örnek 22 davet kağıdının (103 davetiyesinin) usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması ... icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, İİK.’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin ise yasal 7 günlük süreden sonra 29/12/2015 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle...

                Davalı vekili cevap beyanlarında özetle; ilk başta davacının bilinen adresine tebligat yapıldığını, iade gelmesi sonucunda ticaret sicil müdürlüğünden şirketin adres bilgileri alınarak TK.35.maddesine göre yeniden tebligat yapıldığını, davacının dava açmakta kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini ve lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine TK 35'e göre tebligat yapıldığı, TK 35'e göre yapılan tebligat adresinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce bildirildiği, Yargıtay kararları ilgili kanun maddesi ve açıklanan nedenlerle davacıya yapılan tebligatta bir usulsüzlük tespit edilemediği İİK'nun 82. ve 83. maddesinde haczedilemeyen mallar ve haklar ile kısmen haczi caiz olan mallar ve haklar açıkça sayılmış olup davacının haczin kaldırılmasını talep ettiği hususun madde kapsamında sayılan hallerden olmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu