WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda; borçluya 17.04.2013 tarihinde kıymet takdir raporunun, 20.06.2014 tarihinde satış ilanının tebliğ edildiği, borçlunun şikayetinde bu tebligatların usulsüzlüğü iddiasnda bulunulmadığı bu durumda, borçlunun en geç bu tarihler itibariyle icra takibinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden 14.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır....

    Borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacı borçlu, takibi 14/02/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, dava süresinde açılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Davacı borçlunun takip dosyasına borca itiraz dilekçesini 15/02/2022 tarihinde verdiği, bu tarihlerden önce takibin öğrenildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır....

      Davacılar, haksız şikayet nedeni ile manevi zararlarının giderilmesini talep etmişlerdir. Davalı, anayasal şikayet hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, şikayet hakkının kullanılmasında belirli emarenin varlığı kabul edilerek davacıların manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacılar vekili adına çıkarılan gerekçeli karara ilişkin tebligatın 7201 sayılı T.. K.. 21. maddesine göre Ç.. M.. Ö.. A.. 'ya 05/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilince kararın 20/05/2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz olunduğu, aynı tarihte temyiz harç ve masraflarının mahkeme veznesine yatırıldığı, Dairemizin 2014/9252 esas, 2015/5794 karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin reddine hükmedildiği ve davacılar vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır....

        Maddesi aynen "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." şeklinde olup, buna göre usulsüz tebligat yok hükmünde olmayıp, tebliğin öğrenme tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Takip dosyası irdelendiğinde, borçlunun tebligattan beyan ettiği 8.6.2021 tarihinden daha önceki bir tarihte haberdar olduğu anlaşılamadığından, ve öğrenme tarihine göre 7 günlük yasal sürede şikayette bulunulduğu anlaşıldığından ödeme emri tebliğ tarihinin 8.6.2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerekmiştir. Düzeltilen tebliğ tarihine göre henüz takip kesinleşmemiş olduğundan ve takip kesinleşmeden haciz de konulamayacağından, konulan tüm hacizlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile kaldırılması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin şikayet olunan vekiline tebliğine dair bilgi ve belgeye dosya içerisinde rastlanmadığından varsa temyiz dilekçesinin tebliğine dair tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse, mahkeme ya da posta idaresi kayıtlarından araştırılarak, tebliğ tarihinin saptanması, tebliğe çıkarılmamışsa şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin şikayet olunan vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi, hükmü temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          tebliğ tarihinin düzeltilmesi için yasal süre içerisinde şikayette bulunulmadığından, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin bu durumda süresinde olmaması nedeniyle, 3.kişi aleyhine haciz işlemi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          O halde mahkemece, HMK'nın 26. maddesi nazara alınarak ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 03.02.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken başka gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından borçlunun karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir." denilmiştir. Y.8.HD.nin 2012/12570E. 2013/15103 K. Sayılı emsal içtihadında özetle ;"Hakim, istekle bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Ancak istekten aza hükmedilebilir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur." denilmiştir. O halde ; somut olayda, taleple bağlı kalınarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , karar verilmesi isabetsizdir....

          Üçüncü kişinin kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/7857 E 2018/11495 K sayılı kararı) Somut olayda davacı üçüncü kişi vekilince sunulan şikayet dilekçesinde ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından 09/09/2014 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 09/09/2014 olarak düzeltilmesi istenmiştir. Buna göre şikayetin 09/09/2014 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, iş bu usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu