WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep, İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Somut olayda; dava borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair istinaf sebebi ileri sürmediği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden, ödeme emri tebliğ tarihine göre, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine dair şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, icra dosyasından davacı 3. Kişi adına çıkarılan 89/1. Haciz ihbarnamesinin 01/07/2022 tarihinde, 89/2. Haciz ihbarnamesinin 15/08/2022 tarihinde, 89/3. Haciz ihbarnamesinin ise 02/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı 3. Kişi tarafından 89/2. Haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek tebliğ tarihinin 23/09/2022 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davacı 3. Kişinin şikayet dilekçesinde 89/3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacı 3....

Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre; başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup; bu süre ise; icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan, borçlunun dilekçesinde icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle, bu yöndeki iddianın incelenmesi, tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi hükmü gözetilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi halinde, yukarıda belirtilen şikayet ve itiraz nedenlerinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2-Borçlu ...'...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayetidir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/1969 tarihli 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi olarak bir tarih belirtilmemiş, yeni öğrenildiği belirtilerek 17/03/2022 tarihinde şikayet yapılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 24/05/2021 tarih 2021/110 esas 2021/223 karar sayılı ilamı ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, ancak borçlu tarafın mahkeme kararına istinaden talepte bulunmasına rağmen hacizlerin kaldırılmadığı anlaşılmaktadır. İcra Mahkemelerince şikayet üzerine verilen kararların uygulanması için kesinleşme zorunluluğu (sınırlı istisnalar haricinde) söz konusu olmayıp, yukarıda da belirtildiği üzere, ödeme emrinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile, davacı borçlunun ilamsız takibe yönelik itirazının yasal süresi içerisinde yapılmış hale geleceği ve takibin şeklen kesinleştiği vakasına dayalı olarak gerçekleştirilen hacizlerin hükümsüz kalacağı izahtan varestedir....

    Milas İcra Müdürlüğünün 2020/1256 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 11/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 03/09/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olmaması nedeniyle takip kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığı, borçlu vekilinin Milas İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas 2021/41 Karar sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi davası açtığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği, borçlu davacı vekilinin istinaf talebi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8....

    GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte davacı adına yapılan ödem emri tebliğ işleminin usulüne uyun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Adana 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2890 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Türkiye T5 vekili tarafından borçlu T1 hakkında toplam 32.656,30 TL. Asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 28/02/2019 tarihinde Teb.K. 21/1 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacı tarafından 22/08/2019 tarihinde usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

    -Gerekçeli kararın, şikayet olunan ...'ya tebliğine ilişkin tebliğ parçasına dosyada rastlanılmamıştır. Mahkemece, gerekçeli kararın anılan tarafa tebliği yapılmış ise tebliğ belgesinin dosya içerisine konulması, tebliğ belgesi yok ise mahkeme ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli inceleme yapılarak tebliğ tarihinin tespiti, henüz tebliğe çıkarılmamış ise veya yapılan tebliğ Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümlerine aykırı ise, gerekçeli kararın şikayet olanan ...'ya tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, kararı temyiz etmesi halinde ise temyiz dilekçesinin şikayetçi vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenilmesi, ...) T.C. ... ile davalı borçlu ... arasındaki ipotek sözleşmesi ile dayanağı kredi sözleşmelerinin ilgili bankadan, ipotek akit tablosunun ise ilgili Tapu Müdürlüğü'nden istenmesi, ...) Şikayetçi tarafından temlik alınan alacak ile ilgili ... ... Müdürlüğü'nün 2007/313-314 Esas sayılı dosyalarının ilgili ......

      Bu sebeplerle şikayet konusu tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı kabul edilmiş ve dosya kapsamında Şikâyetçi-Borçlunun tebliğ evrakından başka şekilde haberdar olduğu ispat edilemediğinden şikayet tarihinin öğrenme tarihi kabul edilerek tebliğ tarihinin 05/08/2021 olarak düzeltilmesi gerektiği, Tebliğ tarihinin 05/08/2021 tarihi olarak kabul edilmesi halinde de bu tarihten önce uygulanan hacizler yersiz hale gelecek olup kaldırılması gerekmekte ise de; karar tarihinden önce şikayet konusu mahcuz üzerindeki haciz kalktığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....

      Somut olayda; davacı borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması talep edildiği halde, Mahkemece HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak davacının talebi ile ilgisi olmayan hatalı gerekçe ile hüküm kurulduğu, bu şekilde davacının talebinin değerlendirilmediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararı isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 ve 355. maddeleri uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararına uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu