İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibine 05.11.2021 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan itirazın İcra Dairesince 08.11.2021 tarihinde reddedildiğini, kararın tebliğ edilmediğini, red kararının 30.12.2021 tarihinde öğrenildiğini, öğrenildiği gün de dava açıldığını, açılan davanın süresinde olduğunu, ancak mahkemece İcra Dairesince verilen red kararı tarihinin esas alındığını, kararın tebliğ edilip edilmediği konusunda araştırma yapılmadığını, öğrenme tarihinin daha önce olduğu konusunda dosyada aksine delil olmadığını, bu durumda süre yönünden verilen red kararının usule aykırı olduğunu, verilen karar ile ''Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.050.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine'' karar verildiğini, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre ''şikayet münhasıran icra müdürünün kusurundan kaynaklanıyorsa şikayetin iptali...
Kat:1 Daire:5 Gebze/Kocaeli adresinin gösterildiği, belirtilen adrese gönderilen ödeme emrini içerir tebligatın 13/03/2018 tarihinde muhattabın işe gittiğini beyan eden aynı hanede sakin kayınannesi Beratiye Acar imzasına tebliğ edildiği, T1 vekili tarafından 26/11/2020 tarihinde icra takibinden 20/11/2020 tarihinde haberdar olduklarını beyan etmek suretiyle itiraz dilekçesi ibraz edildiği anlaşılmıştır. Kolluk tarafından düzenlenen 05/02/2021 tarihli tutanakta belirtilen adreste Volkan Sınmaz'ın ikamet ettiği, T1'ın mernis adresinin Mudarlı Mah. Cumhuriyet Cad. No:17/1 Gebze/Kocaeli olduğu belirtilmiştir. Uyap ortamında yapılan araştırmada şikayetçi T1'ın 25/02/2013 tarihinden beri Mudarlı Mah. Mudarlı Cumhuriyet Cad. No:17/1 Gebze/Kocaeli adresinde ikamet ettiği anlaşılmıştır. Şikayet usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Yapılan yargılamada toplanan delillerden; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2020/20411 Esas sayılı takip dosyasında Şikayet konusu ödeme emri mazbatası incelendiğinde; şirket müdürlerinin bulunmadığından bahisle daimi çalışana tebliğ yapıldığı, ancak tebligat yapılan kişinin tebligatı almakla görevli kişi olup olmadığının araştırılmadığı, bu durumda tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından Şikayetin kabulü ile İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2020/20411 esas sayılı takip dosyasından gönderilen Ödeme emri tebliğ tarihinin 06/11/2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; "Şikayetin kabulü ile İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2020/20411 esas sayılı takip dosyasından gönderilen Ödeme emri tebliğ tarihinin 06/11/2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine, " karar verildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Maçka İcra Müdürlüğünün 2022/299 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen ilamsız icra takibi uyarınca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebligatı öğrenme tarihinin 16.11.2022 olarak düzeltilmesine, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya gönderilen ödeme emri tebligatının usule uygun şekilde tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Caddesi No:27 .../... ...adresinde “Evrak memuru imzasına tebliğ yapıldığı ... ... Memur” açıklaması ile 04.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu şekilde yapılan ödeme emri tebligatı, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13.maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde belirtildiği şekilde evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin gerçekleştirildiğinden usulsüzdür. O halde mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekirken, bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Bu sebeple tebliğ evrakı ... mah. Muhtarlığına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı isim beyanından kaçınan haber verildi. Komşu imzadan imtina etti.” şerhinin yer aldığı görülmüştür. O halde; mahkemece, şikayete konu tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddesine uygun olarak yapılmış olduğundan ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek olmadığından, şikayetçi borçlunun 16.04.2014 tarihli tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında ödeme emrinin 27.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinin son günü olan 06.02.2009 tarihinin mesai bitiminde kesinleştiği, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada ödeme emrinin 29.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre ihtiyati haczinin 7 günlük ödeme süresinin son günü olan 05.02.2009 tarihinin mesai bitiminde kesinleştiği, böylelikle şikayetçinin haczinin şikayet olunanın haczinden sonra kesinleştiği, ilk haczin şikayet olunanın haczi olduğu, şikayetçi haczinin şikayet olunanın haczine İİK'nın 100. maddesindeki iştirak şartları bulunmadığı, buna göre şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin ihtiyati haczine 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin eklenmesi suretiyle bulunan tarih esas alınarak, şikayetçinin haczinin ilk haciz olduğunun ve buna göre şikayetin kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle kararın şikayet olunan yararına bozulması gerekirken,...
olmadığını, tebliğ tarihinin değiştirilmesi için açılan davanın da süresinde olmadığını, icra dosyasında 1....
A.Ş. aleyhine 26.01.2015 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı ve yine aynı tarihte ihtiyati haciz talep edildiği, - Ödeme emrinin, borçluya 30.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonrada alacaklının haciz taleplerinde bulunduğu, - ... 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/229 E. - 2016/171 K. sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 18.03.2015 olarak düzeltilmesine karar verildiği, - Borçlu vekilinin, icra müdürlüğüne 16.03.2016 tarihli başvurusu ile, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile takibin 31.03.2015 tarihinde kesinleştiği dolayısıyla bu tarihten önce yapılan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce, yapılan hacizlerin ihtiyati hacze dayandığından bahisle istemin reddine karar verdiği görülmüştür. Somut olayda, ... 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...