Tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olmakla, anılan şikayetin, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Öte yandan HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; mahkemece, taleplerin herbiri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; örnek 13 nolu ödeme emrinin borçluya 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 21.08.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken, bu konuda bir değerlendirme yapılmaması doğru değildir....
Şikayet dilekçesinde tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürülmemiş olması nedeniyle tebligat usulsüzlüğü iddiasının temyiz aşamasında dikkate alınamayacağının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1438 KARAR NO : 2021/1451 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SANDIKLI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/45 ESAS - 2021/46 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Tebligat Usulsüzlüğü) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini ve ek beyan dilekçesini tekrarla, takibin kesinleştirilmesinin sağlandığı adresin, müvekkilinin güncel ve yasal adresi olmadığını, müvekkilinin boşandığı eşi Sedat Erkanat'a ait tebligat adresinden 2012 yılında ayrıldığını, bu adreste bulunan Sedat Erkanat'a ait taşınmazın 2014 yılında 3. kişiye satıldığını, tebligatın, 21/2. maddeye göre yapılabilmesi ve bu maddeye göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, tebligat adresinin muhatabın geçerli tebligat adresi olması, niçin muhataba tebligat yapılamadığının, 21/2. maddeye göre tebligat yapılma sebebinin açıkça ve yasaya uygun olarak belirtilmesi gerektiğini, müvekkilinin yasal ve mernis sistemine kayıtlı adresinin tebligat zarfında belirtilen adres olmadığını, yasal zorunluluk yerine getirilmeden, müvekkilinin güncel adresi yerine çok önceki adresine müvekkilinin adresinde bulunmadığından bahisle muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, iptali...
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yapılan takip ile ilgili olarak tebligatın usulsüzlüğü şikayetinde bulunduklarını, ödeme emri tebliğ tarihinin 30/05/2018 tarihi olarak tespitine kesin olarak karar verildiğini, yargılama devam ederken müvekkilinin maaşına haciz uygulanmasının devam ettiğini, icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılması ve kesintilerin iadesini talep ettiklerini, paranın iadesi talebibib reddedildiğini söyleyerek icra müdürlüğünün müvekkilinden yapılan kesintilerin iadesinin reddine ilişkin hatalı işlemin iptalini istemiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172 E.-107 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Şikayet konusu tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurulması gerekir. Somut olayda, şikayet konusunun borçlu aleyhine başlatılan takipte yapılan tebligatın usulsüzlüğü olduğu, şikayet edenin kendisine kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihte dosyadan haberdar olduğunu belirttiği, kıymet takdir raporunun 17/04/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür....
nun 66.maddesi uyarınca şikayet eden hakkındaki İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA, 2- Kesinleşmeyen takipte konulan tüm icrai hacizlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile HACİZLERİN KALDIRILMASINA, dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, öte yandan aksinin kabulü halinde dahi icra dosyasında iki borçlu bulunup her ikisinin aynı avukatla temsil edilmesi nedeniyle vekilin dosya borcundan haberdar olmadığının düşünülemeyeceğini, ayrıca müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte dava dilekçesinde vekile tebligat yapılmaması sebebine dayanılmadığını, mahkemece bu yönde bir talep olmaksızın karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı alacaklı temyiz dilekçesinde; şikayetçi borçluların alacaklıları zarara uğratmak amacıyla hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, takibe konu senetlerin geçerli olduğu, her ne kadar kaldırılması talep edilen hacizler kendisinin talebi ile konulmuş ise de, şikayetin konusunun hacizlerin zamanında kaldırılmamasına ilişkin icra memur işlemi olduğunu, haciz talebinde bulunmasında usulsüzlük bulunmadığını, bu nedenle aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesinden sonra, borçlunun mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddi yönündeki icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı T2 vekilinin 07/03/2022 tarihli dilekçesi ile davacı T2 adına açtıkları davadan feragat ettikleri yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür. Çorum İcra Müdürlüğünün 2020/3496 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının Türk Ekonomi Bankası A.Ş., borçlularının Hanifi Özben, T1, Durak Yılmaz olduğu, toplam 89.325,41 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, bu takip dosyasından yazılan talimat uyarınca Çekerek İcra Müdürlüğünün 2020/16 Talimat sayılı dosyasından 12/07/2021 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında borçlu T1 hazır bulunduğu anlaşılmıştır. Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/113 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının T4 davalıların, T2 ve T1 olduğu, davanın Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davası olduğu ve 07/05/2021 tarihinde açıldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır....