Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda borçlu davacı, takibi 08/01/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, dava yasal süresinde açılmıştır. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....
Tarım Kredi Kooperatifi kredi genel sözleşmesi ve borç senetleri altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ve bu belgelere dayanarak hakkında ilamlı icra takibi yapılamayacağını belirterek taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılması ile kredi borç senetlerinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, diğer şikayet nedenleri bakımında da süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 2014/25575 Esas, 2016/9415 Karar sayılı 30.05.2016 tarihli ilamı ile mernis adresine yapılan icra emri tebliğinin usulsüz olduğu, mahkemece şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile diğer şikayetlerin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile ilamın bozulduğu, mahkemece bozma sonrası usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine, esasa ilişkin dava ve taleplerin reddine karar verildiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27.10.2014 tarih ve 2014/19049-25038 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ayrıca, imzaya ve borca itirazlarını bildirerek takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltildiği, imzaya itirazın da kabul edilerek takibin durdurulmasına ve tazminat...
adresine gönderildiğini, gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, usulsüz tebligatın iptaline, müvekkili hakkında konulan hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2019 NUMARASI : 2018/884 ESAS - 2019/31KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip talebi ve ödeme emrinde borcun dayanağının "03/05/2018 tarihli 15.000,00 TL tutarlı" ibaresinin yazılı olduğunu, İİK'nun 58/3 ve 61. maddeleri gereğince takibin dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte müvekkiline gönderilmediğini, davalının müvekkilinin eski çalışanı olup iş mahkemesinde davaları bulunduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek, takip talebi ve ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. Davacı tarafından ıttıla tarihi bildirilmemiş olup, icra dosyasında borçlunun usulsüz tebliği dava tarihinden önce öğrendiğine dair bilgi, belge de bulunmadığı, icra dosyasında usulsüz tebliği ileri sürenin şikayetçi borçlu olmadığı da gözetildiğinde, şikayet tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetle ilgili olarak " ödeme emrinin tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı, tebligatın usulüne uygun olarak ikmal edildiği" yönündeki yetersiz gerekçe ile ve yine şikayet dilekçesinde usulsüz yapılan tebliğin şikayet konusu yapılmış olmasına rağmen hacizlerin fekki ile ilgili olarak husumetin bulunmadığı şeklindeki talep ve dosya kapsamı ile uymayan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Sayılı takip dosyasında verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 06/07/2021 tarihli kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil edip etmediğine yönelik olduğu, şikayet eden tarafın İİK'nın 308/c ve 308/ç. maddeleri doğrultusunda takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 06/07/2021 tarihli kararıyla bu taleplerin reddedildiği, ancak bu kararın İİK'nın 308/c ve 308/ç. maddeleri uyarınca usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, zira şikayet eden şirketin konkordato projesinin tasdik edildiği ve tasdik kararıyla birlikte konkordatonun bağlayıcı hale geldiği, bu halde de İİK'nın 308/c ve 308/ç. maddeleri uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin kaldırılmasının gerektiği yönündeki gerekçeyle "Şikayet edenin şikayetinin KABULÜNE; Ankara 25.İcra Müdürlüğü'nün 2019/4166 Esas takip sayılı dosyasında verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 06/07/2021 tarihli...
Somut olayda; borçlu şirkete icra emri ‘’birlikte -sakin oturan çalışan yetkili ...’’ şerhi yazılarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ sırasında şirket yetkilisinin tebliğ mahallinde bulunup bulunmadığı, tebligatı alan şahsın madde kapsamında belirtildiği üzere tebligatın muhatabı temsilciden sonra gelen evrak müdürü vs. gibi bu işle görevlendirilmiş kişi olup olmadığı konusunda şerh ve açıklık taşımamaktadır. Bu hali ile tebligat, Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddelerindeki koşullara uygun olmadığından usulsüzdür. Bu durumda Mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tebligat usulsüzlüğü yönündeki şikayetin reddi doğru değildir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Keşan İcra Müdürlüğünün 2019/5233 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ismi T1 olduğu halde takipte ve ödeme emrinde T1 olarak yazdığını, tebligatın da T1 olarak çıkartıldığını, daha sonraki bir tarihte müvekkilinin kimlik kaydının dosyaya girdiğini, TK 21.md kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 15/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkilinin taşınmazlarına haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin kaldırılması gerektiğini, takibe ilişkin itirazlarının kabulü ile icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/02/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmazlar 14.04.2015 tarihli birinci artırmada satılmış; şikayetçi borçlu icra mahkemesine yaptığı 27.04.2015 tarihli başvuruda; satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü iddiası ile birlikte diğer fesih sebeplerini de ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği halde mahkemece öncelikle incelenmesi gerekli olan tebligat usulsüzlüğü şikayeti hakkında olumlu olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın şikayetin süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. O halde, şikayetçi borçlu tarafından satış ilanı tebligat usulsüzlüğü ileri sürüldüğüne göre mahkemece, öncelikle anılan husus incelenerek tebligatın usulsüz olması halinde talebin öğrenme tarihine göre süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; şikayetin yasal süre içerisinde yapılmadığından bahisle eksik inceleme ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....