Bu şikayet, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olup, şikayeti inceleme ... mahkemesinin görevine girdiğinden bozma ilamında da mahkemenin görevli olduğu kabul edilerek, göreve ilişkin bir bozma yapılmadığı halde, mahkemece, şikayet olunanın dava konusu sıra cetveline ilişkin sıraya yönelik şikayeti ya da esas ve miktarına yönelik bir itirazının olmadığı hususu da gözardı edilerek, şikayet olunanın savunmasına itibar edilerek, şikayetin alacağın esas ve miktarına yönelik olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. ...-Kabüle göre de; 6100 sayılı HMK'nın 114/c ve 115/.... maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Alacaklı tarafından ilk takip ilamsız takip olarak başlatılmış olup, devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nce görevsizlik kararı verildiği anlaşıldığından, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yargıtay Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Alacaklı tarafından ilk takip ilamsız takip olarak başlatılmış olup devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi 12. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp,Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ........ Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
konu çekte bu olmadığı gibi takip alacaklısının ibraz öncesi ciro silsilesi içinde de yer almadığını, iptal edilen cironun yazılmamış sayıldığını, takip dosyasındaki hacizlerin dosya borcundan fazla olduğunu, taşkın haciz uygulandığını belirterek takibin ve taşkın hacizlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2019/13951 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 1 yıl süreli kesin borç ipoteğine dayanarak şikayetçi borçlu T1 hakkında 25/11/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 1.886.095,89 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı görülmüştür. Takip tarihinden önce, ipotek süresinin sona erdiğine yönelik şikayet, takibin dayanağı olan ipotek akit tablosunun ilam mahiyetini kaybettiği iddiasını içerdiğinden ilama aykırılık şikayeti kapsamında değerlendirilmelidir. İlama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz olarak icra mahkemesine bildirilebilir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının iddiasının senetlerin kendisinden zorla alındığı olgusuna dayandırdığı, ikrah’ın BK.nun 29-30-31 maddelerinde düzenlendiği ve BK.nun 31.maddesi uyarınca davanın ikrahın ortadan kalkmasından itibaren (1) yıl içinde açılması gerektiği, somut olayda davacının Cumhuriyet Savcılığına şikayet tarihinin 2006 yılı olup, hakdüşümü süresinin bu tarihten itibaren başladığının kabulü gerektiği, dava tarihi olan 22.06.2009 tarihi itibari ile (1) yıllık sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun başvurusunun, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. Bu durumda, hukuki tavsif hakime ait olmakla, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, takip öncesi zamanaşımı itirazına yönelik olduğu anlaşıldığından, mahkemece bu kapsamda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi isabetsizdir....
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletname içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 05/11/2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında suç tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletname içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 14.11.2019 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında suç tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden...
Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletname içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 17/02/2020 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, suç tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında suç tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden...