Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerlerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 331. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; şikayete dayanak olan ... 13....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; itirazın iptali davası sonunda hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz edilen icra takibinde talep edilebileceği yerde ayrı bir icra dosyasıyla takip başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu, ayrıca takibe konulan ilam vekalet ücreti üzerinden yeniden takip vekalet ücreti istenmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). O halde borçlunun nafaka alacağına işletilen faizle ilgili şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK m. 82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK.m.82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
Sulh Hukuk Mahkesinin 2014/646 Esas - 2016/687 Karar sayılı dosyasında 07/06/2016 tarihinde takibin devamına dair karar verildiği ve Uyap üzerinden yapılan sorgulamada kararın 09/09/2016 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla 09/09/2016 tarihinde takibin kesinleştiği hususu sabit olduğundan, henüz takip kesinleşmeden 25/06/2014 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğine yönelik hüküm uyarınca, şikayet hakkının düşürülmesi kararı yerine, yazılı şekilde sanığın beraatine dair karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin 2017/10 Esas -2017/2854 Karar sayılı dosyasında 14/06/2017 tarihinde takibin devamına dair karar verildiği ve Uyap üzerinden yapılan sorgulamada kararın 02/11/2017 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı , dolayısıyla 02/11/2017 tarihinde takibin kesinleştiği hususu sabit olduğundan , henüz takip kesinleşmeden 31/07/2017 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğine yönelik hüküm uyarınca, şikayet hakkının düşürülmesi kararı yerine, yazılı şekilde sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine dair karar verilmesi; Kanuna aykırı ve sanık ... ile sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN AYRI AYRI BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık hakkında kurulan hükmün niteliği itibariyle 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesine göre şikayetçi vekilinin mürafaa talebinin REDDİNE karar verilerek yapılan incelemede; Şikayet dilekçesinde, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen, dilekçe eklerinden ve şikayete esas takip dosyasından da kimliği anlaşılamayan kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nın 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir...
Tüm dosyası kapsamının bir bütün olarak incelenmesi sonucunda takip alacaklısı tarafından takip borçlusu aleyhinde Zonguldak 3.İş Mahkemesinin ilamına dayalı olarak örnek 4- 5 ilamlı takip yapıldığı, icra emrinin takip borçlusu tarafa tebliği üzerine takip borçlusu tarafça işbu şikayet davasının açıldığı, mahkemece bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle şikayetin reddine karar verildiği, işbu şikayetin reddi kararı üzerine davacı takip borçlusu tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür. Her ne kadar mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde ki ifadeler ve faiz oran ve miktarının itirazın asıl alacak net hesabını da zorunlu kılması yanında İİK'nın 16/2 maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürünceme de bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Öte yandan kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir....
İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....