Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetçinin 28.05.2015 tarihli sıra cetveline karşı süresi içinde sadece itiraz davası açtığını, şikayet hakkını kullanmadığını, şikayete konu sıra cetveli ile ilgili devam etmekte olan bir dava bulunduğundan icra müdürlüğünce şikayetçi talebinin reddinin doğru olduğunu, sıra cetveline itiraz davası sonuçlanmadan yeni bir sıra cetveli düzenlenemeyeceğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin icra mahkemesi nezdindeki şikayet yolu ile mevcut sıra cetvelinin iptalini sağlamadan icra müdürlüğünden yeniden sıra cetveli düzenlenmesi talebinde bulunmayacağı bu nedenle icra müdürlüğünün şikayet konusu işlemi ile talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Bu durumda, mahkemece, şikayet olunan BDDK'nın şikayet tarihi itibariyle Fon bankalarının ve böylece TMSF'nin alacaklarını takip, tahsil ve davada TMSF'yi idare ve temsile yetkili olmadığı ve temsilcide hata yapıldığı, temsilcide hata halinde davanın husumet yönünden reddedilemeyeceği, doğru hasma tebligat yapılarak, taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gözetilerek, şikayet dilekçesinin TMSF'ye tebliği ile taraf teşkiline ilişkin bu usuli eksikliğin giderilmesinden sonra varsa savunma ve delilleri tartışılıp, değerlendirilerek, şikayetin karara bağlanması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır. 2....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2020/313 ESAS 2021/444 KARAR DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353 maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacaklısı olduğu T7 adına kayıtlı Kocaeli-Kartepe-Ş.Çiftlik mah. 224a21c3d pafta, 635 ada 6 parselde kayıtlı 2 katlı betonarme işyeri çelik aksamı ve lpg ve akaryakıt tankları ve arsası üzerinde müvekkili banka lehine Kartepe...

      Şikayet olunan müflis şirket iflas idaresi vekili, sıra cetvelinin 6183 sayılı AATUHK'nın .... maddesine uygun düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili ve ... Katılım ... A.Ş. vekili ise, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, sıra cetvelinin İİK'nın 206. maddesine uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ....02.2012 tarih ve 521 Esas, 1346 Karar sayılı ilamıyla onanmış ancak şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin ....09.2012 tarih ve 2817 Esas, 5004 Karar sayılı ilamıyla, '' iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak ... mahkemesinde değil, İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir. ......

        -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlunun taşınmazlarının satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın farklı usullere tabi takiplerinin yasaya aykırı biçimde birleştirildiğini, sıra cetvelinin ilk haczi koyan İcra Müdürlüğü' nce yapılmadığını ve şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına itiraz ettiklerini ileri sürerek, icra dosyalarının tefrikine, şikayet olunanın bir kısım dosya borcunun tahsil edildiğinin tespitine ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu paranın tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın satışı nedeniyle elde edildiğini, iptal davasını kim açtıysa karardan onun yararlanacağını, tasarrufun iptali davasında şikayetçinin taraf olmadığını savunarak, şikayetin reddini talep etmiştir....

          , tahsil harcının mahkeme kararında 265.935,25 TL olarak belirlendiğini ve kesinleştiğini, ancak icra müdürünün kesinleşmiş mahkeme kararını hiçe sayarak tahsil harcını 329.918,73 TL olarak hesapladığını ve peşin ödenen harcın mahsubu ile, depo tutarından 294.987,98 TL harç tahsil ettiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenen tahsil harcından, ödenen peşin harç tutarının mahsup edilerek bakiye harcın hesaplanması ve tahsilinin yapılması gerekirken, mahkeme kararına uymayarak harç hesaplanmasının ve tahsilinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, fazla tahsil edilen 329.918,73- 265.935,25 = 63.983,48 TL' nın, harcın tahsil edildiği 04/08/2020' den fiili iade tarihine kadar işleyecek kanuni faizi ile birlikte iade edilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          Tahsil harcı iadesinde ve cezaevi harcı düşülerek ödeme yapılmasında isabetsizlik bulunmamakta ise de, alacaktan stopaj kesintisi yapılamaz. Ayrıca ihtiyati hacze ilişkin avukatlık ücreti ve masrafların takip talebinde istendiği icra dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır. Hesaplamada stopajla ilgili kesinti yapılamayacağı ve ihtiyati hacze ilişkin masrafların dikkate alınması gerektiği göz önünde bulundurularak, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir....

            İİK 168/3. maddesine göre; takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu ödeme emrine yazılır. Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.(İİK m.170/a) Bu itibarla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı nedeniyle şikayet süresi 5 gündür....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu bir icra dosyasında düzenlenen sıra cetveline davalının haksız yere itiraz etmesi sonucu alacağını geç tahsil etmesi nedeniyle uğranılan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir. Sıra cetveline itiraz ya da şikayet biçiminde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda davalının sıfatı da gözetildiğinde kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 4. Hukuk Dairesi’nin görevi dahilindedir. Nitekim, Dairemizin 10.03.2008 tarih, 2007/11988 Esas, 2008/2240 Karar sayılı gönderme kararı içeriğinde sözü edilen benzer nitelikteki bir uyuşmazlığın temyiz incelemesinin de Yüksek 4. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2002 tarih, 2002/512 Esas, 2002/56 Karar sayılı kararıyla yapılıp sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 08.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının da yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu