Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22/11/2021 tarihinde hukuka ve usule aykırı olarak başlatılan T3 2021/1207 esas sayılı icra takibinin kesinleştiğini ve müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, takibin usulsüz olması sebebi ile taraflarınca 13/12/2021 tarihinde Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/93 esas sayılı dosyası ile borca itiraz ve yine Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/94 esas sayılı dosyası ile memur işlemini şikayet davaları ikame edildiğini, 20/01/2022 tarihinde memur işlemini şikayet davasının kabulüne karar verilmiş olup borca itiraz davasının ise halihazırda derdest olduğunu, anılan borca itiraz ve memur işlemini şikayet davalarında her ne kadar 13/12/2021 tarihinde takibin durdurulmasına yönelik tedbir talep etmiş iseler de tedbir talepleri kabul edilinceye kadar geçen süreçte müvekkilinin borcu olmayan bir bedeli haciz baskısı altında 17/12/2021 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, müvekkili T5 borcu olmayan bedeli ödemesine...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Şikayetin konusu ihale bedeli üzerinden tahsil harcı ve cezaevi harcı alınamayacağına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki, anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Daire'nin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacının iddiası; davalının harçtan muaf olması nedeni ile tahsil harcının icra dosyası borcuna eklenmemesi gerektiği, davalı asıl alacak, faiz ve masraf alacaklarının hatalı hesaplandığı ve davalının önce ilamsız takip başlatmakla tercih hakkını bu yönde kullandığı için artık rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapamayacağından davalının alacağı sadece ana para ve faizden ibaret olacağı hususunda olup bu sebeplerle işbu davayı açmıştır. İİK 142. maddede, cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal Mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arzolunacağı ifade edilmiştir. Sıra cetveline itiraz İİK nun 142. maddesinde şikayet ve itiraz davası olmak üzere iki yol şeklinde düzenlenmiştir....

    Mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemede, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/2. ve İİK'nın 206/I. maddesinde, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceklerini açıkça hükme bağlandığından şikayetin kabulü ile Edremit 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/3652 Esas sayılı takip dosyasından düzenlenen 27.03.206 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda uyuşmazlık, bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin...'den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkindir....

      Ancak; 1-Sanığın yağma eylemini silahla ve cezaevi koğuşunda gerçekleştirmesi karşısında TCK.nın 149/1.maddesinin (a) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suça konu sigaralar, gümüş kolye ve yüzüğün şikayet ve ihbar üzerine sanığın dolabında yapılan aramada ele geçmiş olması karşısında; koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nın 168/3.maddenin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunması, 3-Hüküm tarihinden sonra TCK.nın 53.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 8.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu sürenin 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığını, yine Cumhurbaşkanlığı'nın 2279 sayılı 21/03/2020 tarihli kararıyla; 22/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihine kadar, tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının infaz edilmemesine karar verildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından da ekte sunulan 22/06/2020 tarihli kararla takibin (müvekkil) borçlu yönünden henüz kesinleşmediğine karar verildiğini, alacaklı tarafın ile 15/05/2020 tarihli protokol kapsamında uzlaşma sağlanmış ve bu doğrultuda icra dosyasına 28/05/2020 tarihinde tahsil harcı yatırıldığını, alacaklı vekili tarafından da bu tarihte vazgeçme beyanı ile haciz kaldırma talebinde bulunulduğunu, taraflarınca sehven UYAP sisteminden haricen tahsil harcı olarak %2,27 yerine %4,55 seçildiği ve bu şekilde harç yatırıldığı anlaşıldığını, davalarının ve duruşma yapılması talebimizin kabulüne; şikayet olunan...

        Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 ve 41. maddelerine uygun olduğunu, ayrıca satış avansının süresi içinde yatırıldığını, ayrıca şikayetçinin itirazında hukuki yararı olmadığını, zira şikayetçiye ait takip ve haczin ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3780 sayılı ilk kesin haczin şerhedildiği dosyadan daha sonra olduğunu, bu dosyaya isabet eden paranın takip konusu alacağın sadece bir kısmının tahsil edildiğini, bu dosya alacağı tamamen tahsil edilmeden, diğer dosyalara para isabet etmeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından dava dışı borçlu şirket adına yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne uygun olduğu, tebligatın usulsüz olması halinde dahi takip dosyasında taraf olmayan üçüncü şahsın bunu ileri sürmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasında diğer şikayet olunan ...'...

          İcra Müdürlüğünün 2019/84 Tal sayılı dosyasıda 20/05/2019 tarihinde, çeşitli taşınırların haczedildiği, 15/07/2019 tarihinde itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 03/03/2020 tarihinde dosya borcunu haricen tahsil ettiklerini bildirdiği, tahsil harcının yatırıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlu vekili, itiraz üzerine duran takipte haciz yapılamayacağından ve İİK'nun 264.maddesi gereğince ihtiyati haczin düştüğünden bahisle hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, şikayet tarihinden sonra alacaklı vekilinin dosya alacağını haricen tahsil ettiklerini takip dosyasına bildirerek tahsil harcını yatırdığı, hacizlerin kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

          Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak." olarak sayıldığı,İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar başlıklı 6. maddenin üçüncü fıkrasının "İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir." şeklinde ve aynı maddenin beşinci fıkrasının "İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir." şeklinde olduğu nazara alınarak mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeler ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine yönelik olduğu, bu itibarla mahkemece idarenin yerine geçerek disiplin cezasının...

            Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak." olarak sayıldığı, İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar başlıklı 6. maddenin üçüncü fıkrasının "İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir." şeklinde ve aynı maddenin beşinci fıkrasının "İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir." şeklinde olduğu nazara alınarak mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeler ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine yönelik olduğu, bu itibarla mahkemece idarenin yerine geçerek disiplin...

              UYAP Entegrasyonu