, tahsil harcının mahkeme kararında 265.935,25 TL olarak belirlendiğini ve kesinleştiğini, ancak icra müdürünün kesinleşmiş mahkeme kararını hiçe sayarak tahsil harcını 329.918,73 TL olarak hesapladığını ve peşin ödenen harcın mahsubu ile, depo tutarından 294.987,98 TL harç tahsil ettiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenen tahsil harcından, ödenen peşin harç tutarının mahsup edilerek bakiye harcın hesaplanması ve tahsilinin yapılması gerekirken, mahkeme kararına uymayarak harç hesaplanmasının ve tahsilinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, fazla tahsil edilen 329.918,73- 265.935,25 = 63.983,48 TL' nın, harcın tahsil edildiği 04/08/2020' den fiili iade tarihine kadar işleyecek kanuni faizi ile birlikte iade edilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlunun taşınmazlarının satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın farklı usullere tabi takiplerinin yasaya aykırı biçimde birleştirildiğini, sıra cetvelinin ilk haczi koyan İcra Müdürlüğü' nce yapılmadığını ve şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına itiraz ettiklerini ileri sürerek, icra dosyalarının tefrikine, şikayet olunanın bir kısım dosya borcunun tahsil edildiğinin tespitine ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu paranın tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın satışı nedeniyle elde edildiğini, iptal davasını kim açtıysa karardan onun yararlanacağını, tasarrufun iptali davasında şikayetçinin taraf olmadığını savunarak, şikayetin reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu bir icra dosyasında düzenlenen sıra cetveline davalının haksız yere itiraz etmesi sonucu alacağını geç tahsil etmesi nedeniyle uğranılan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir. Sıra cetveline itiraz ya da şikayet biçiminde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda davalının sıfatı da gözetildiğinde kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 4. Hukuk Dairesi’nin görevi dahilindedir. Nitekim, Dairemizin 10.03.2008 tarih, 2007/11988 Esas, 2008/2240 Karar sayılı gönderme kararı içeriğinde sözü edilen benzer nitelikteki bir uyuşmazlığın temyiz incelemesinin de Yüksek 4. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2002 tarih, 2002/512 Esas, 2002/56 Karar sayılı kararıyla yapılıp sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 08.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının da yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir....
Tahsil harcı iadesinde ve cezaevi harcı düşülerek ödeme yapılmasında isabetsizlik bulunmamakta ise de, alacaktan stopaj kesintisi yapılamaz. Ayrıca ihtiyati hacze ilişkin avukatlık ücreti ve masrafların takip talebinde istendiği icra dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır. Hesaplamada stopajla ilgili kesinti yapılamayacağı ve ihtiyati hacze ilişkin masrafların dikkate alınması gerektiği göz önünde bulundurularak, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir....
tarafından borçlu T1 hakkında 28/06/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 120.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ipoteğe konu iki adet taşınmazın 22/02/2019 tarihinde yapılan ihalede alacağa mahsuben ihale edildiği, 18/03/2019 tarihli sıra cetvelinde 112.900,00 TL'nin ipotek alacaklısı bu dosya alacaklısına ayrıldığı, sıra cetvelinin kesinleştiği, 19/03/2019 tarihinde tahsil harcı ve cezaevi harcının ödendiği, taşınmazların alıcı adına tescilinin yapıldığı, davanın 16/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Gerek süreli gerek süresiz şikayet ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. (Yargıtay 12....
Dolayısıyla 7 günlük itiraz süresi içerisinde dosyaya sunulan bir itiraz dilekçesi bulundugunu. İcra müdürlüğü ise bu hususta halen bir karar vermemiş olup işlemin sürüncemede kalması sebebiyle dava yoluna müracaat edildiğini. İcra hukuk mahkemesine yapılacak olan şikayet süreli şikayet olarak kabul edilecek olsa dahi bu durumda sürenin 19.12.2022 tarihinden itibaren değil, 22.12.2022 tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini. dava 28.12.2022 tarihinde açıldığından süresinde olduğu ve esasa girilmesi gerektiğini. Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasın gerektiğini talep etmiştir. Somut olayda; Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2016/13364 eski esas sayılı icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayeti yönünden yapılan incelemede, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetini, İİK'nun 16/1 maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine müvekkilinin itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılama sonucu itirazın iptaline karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini ve fakat icra müdürlüğünce 07.03.2006 tarihinde 1.721.00 YTL bakiye borç hesaplandığını, cebri icra işlemlerine maruz kalmamak için borcun ödendiğini, daha sonra alacaklı tarafın talebi ile 763.87 YTL bakiye borç hesaplandığını, bu işlemin iptali için icra mahkemesine şikayet yoluna gidildiğini ve mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirketin 1.635.06 YTL fazla ödeme yaptığının tespit edildiğini iddia ederek cebri icra tehdidi altında fazla ödenen 1.635.06 YTL’nın yasal faiziyle birlikte istirdadına ve davalı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Ret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümlerin Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 2015/21761 Esas 2017/11107 Karar sayılı ilamı ile onandığı, sanık ...’nın cezaevi aracılığıyla vermiş olduğu dilekçesinde; hakkında verilen konut dokunulmazlığını ihlal etme suçuna yönelik uzlaşma hükümleri çerçevesinde işlem yapılması için itiraz ettiği, mahkemece 13/05/2019 tarihinde verilen ek karar ile sanığın talebinin reddine karar verildiği ve talebin reddine ilişkin bu kararın da itiraza tabi olduğu anlaşılmakla; itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
mahsus haciz yolu ile takipte ödeme iddiası, mükerrer takip iddiası ve çek aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığına yönelik şikayete ilişkin olduğu ve borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....