Takip dosyasına göre satış ilanının davacı T1 ya tebligat yoluyla 18.12.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. İİK`nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği yasada belirtilen ilgililere tebliğ edilmelidir. Bu işlemin yapılmamış veya usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshini gerektirir. Ancak satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. ihalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ileri süremez. Bu nedenle davacı tarafça satış ilanının tüm ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair şikayet sebepleri yerinde görülmemiştir....
Bir başka anlatımla, diğer borçluya kıymet takdir raporunun veya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, kendisine usulüne uygun tebligat yapılan borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Bu nedenle mahkemece diğer takip borçlusu B... İnş.Mak.Loj.San ve Tic.A.Ş'ye ve diğer ilgiliye satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece, başkaca fesih sebebi de bulunmadığına göre borçlunun ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, alacaklı Banka tarafından borçlular adına kayıtlı taşınmazlara yönelik satış talebinin, taşınmazlar üzerine Devrek İcra Müdürlüğünce konulan haciz olmadığından reddedildiği, alacaklı tarafından icra mahkemesine müracaat edilerek, satış talebinin reddine yönelik işlemin iptalinin talep edildiği, mahkemece; diğer borçlular yönünden şikayet kabul edilirken, borçlu ... yönünden, ... 23. İcra Müdürlüğünün 2014/23351 Esas sayılı dosyasına yetki itirazında bulunmayan ... yönünden takibin ... 23. İcra Müdürlüğünde devam etmesi gerekirken, icra dosyasının bu borçlu yönünden de sehven Devrek İcra Müdürlüğüne gönderildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
Satış ilanında satışa konu taşınmaz hakkında gerekli bilgilerin ve taşınmazın özelliklerinin yer almadığına dair şikayet, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihaleye konu taşınmazın muhammen bedelinin 210.000 TL olmasına rağmen bunun üzerinde 301.000 TL'ye satılmış olduğundan zarar unsuru oluşmadığını, borçlunun şikayette hukuki yararının bulunmadığını, kamu düzenine yönelik olarak da herhangi bir fesih sebebinin bulunmadığını, İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği anlaşıldığından ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğini, bununla birlikte taşınmaz üzerindeki hacizden davacının haberdar olduğu ancak 7 günlük şikayet süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığını da belirterek;davacının meskeniyet iddiasının süresinde yapılmamış olması nedeniyle reddine, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, işin aslı incelenmediğinden tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir...
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıldır. 08.12.2010 tarihinde haciz konulan taşınmaza ilişkin 20.03.2012 tarihinde satış talep edildiği, 14.05.2012 tarihinde satış talebinin geri alındığı, satış talebinin geri alınmasından sonra ise 20.03.2013 tarihinde tekrar satış talep edildiği anlaşılmaktadır. 08.12.2010-20.03.2012 tarihleri arasında geçen süre ile 14.05.2012-20.03.2013 tarihleri arasında geçen sürelerin toplamı dikkate alındığında, 20.03.2013 tarihinde yapılan satış talebinin haciz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal 2 yıllık süreden sonra olduğu ve haczin süresinde satış istenilmemesi nedeniyle kalkmış olduğu anlaşıldığından borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile satış ilanının şikayet edene 16.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet eden ilana karşı herhangi bir şikayet yoluna gitmediğinden, satışa hazırlık işlemlerindeki hukuka aykırılık iddiasının ihalenin feshi yargılamasında dinlenemeyeceği, İİK'nın 150/e maddesi uyarınca süresinde satış talep edildiği, şikayet edenin kendisi dışındaki ilgililere tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasını ileri süremeyeceği dolayısıyla fesih sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığı gerekçesiyle ihalenin feshi şikayetinin reddine, şikayetin işin esasına girildikten sonra reddedilmesi sebebiyle İİK 134/5 maddesi gereği şikayetçinin ihale bedeli olan 267.000 TL'nin takdiren % 8'i oranında 21.360 TL para cezasıyla mahkum edilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Müdürlüğünün 2010/16843 E. sayılı dosyada ise aynı taşınmaz üzerine 03.11.2010 tarihinde haciz konulduğunu, 06.09.2012 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, satış avansına ilişkin makbuzların bir örneğinin kendilerinde bulunduğunu, ancak icra dosyalarında bu makbuzların bulunmadığını, bu sebeple suç duyurusunda bulunduklarını, 03.09.2013 tarihli satış taleplerinin satış şartlarının oluşmaması nedeniyle rededildiğini, kararda ayrıca avansın bir önceki avastan karşılanmasına karar verildiğini, bu şekilde daha önce satış avansı yatırmış olduklarının da ret kararı ile teyit edildiğini, hacizden itibaren 2 yıl içinde hacizli taşınmazın satışını istediklerini ve satış avansını yatırdıklarını, bu nedenle taşınmaz üzerindeki hacizlerinin düşmeyeceğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar Dairemizce 07.03.2016 tarihli 2016/285 Esas, 2016/1362 Karar sayılı kararı ile onanmıştır....
Somut olayda, şikayet konusu ihalenin iflas dosyasında İİK'nun 241. ve devamı maddeleri gereğince yapıldığı, aynı Kanun'un artırma suretiyle satışın şartları başlıklı 244. maddesinde, haciz yoluyla takipte uygulanan ihale ile ilgili hükümlere tahdidi (sınırlayıcı) olarak atıf yapıldığı, buna göre, haciz yoluyla takipte uygulanan, satış ilanının birer suretinin alacaklıya, borçluya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmesine ilişkin 127. maddesine atıf yapılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, 30.01.2014 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye ilişkin olarak 10.12.2014'te yapılan fesih talebinin, İİK'nun 134/2. maddesinde düzenlenen yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin süreden reddine dair verilen 22.7.2015 tarih ve 2014/791 Esas - 2015/511 Karar sayılı kararın onanması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Maddesi uyarınca tebliğ edilmek istendiğini, bu tebligatların ardından alacaklı tarafça satış talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünce 03.02.2021 UYAP gönderim tarihli karar ile ilgili tebligatların usule aykırı olması nedeniyle satış talebinin reddedilerek müvekkilinin varsa yurt içi mernis adresinin araştırılarak müvekkile TK 21 ve devamı maddelerince icra emrinin ve kıymet taktirinin tebliğ edilmesi gerektiği yönünde alacaklının 27.01.2021 tarihli satış talebi reddedildiğini, müvekkiline TK. 35. maddesi uyarınca icra emrinin ve kıymet taktirinin tebliğine dair gönderilmiş tebligat usul ve yasaya aykırı olup; ilgili tebligatın usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle icra müdürlüğünce satış talebinin reddedilmiş olması da yasaya uygun olduğunu, ancak icra müdürlüğüne verilen ilgili ret kararı ardından icra müdürlüğüne karşı alacaklı tarafça hileli şekilde hareket edilerek müvekkilinin mernis adresi bulunmamasına karşın "Merkez Mah. 25. Sk....