Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, süresinde satış avansını yatırarak satış talebinde bulunduklarını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın haciz tarihinin 21.04.2005 olduğu, ilk olarak 03.11.2006 tarihinde satış isteyip avans yatırdığı, yasal sürede satış talebi yapılıp avans yatırıldığından haczin devam ettiği, bundan sonra herhangi bir geri alma talebi bulunmadığı ve dolayısı ile yenilemeye de gerek olmadığı, satış işlemlerinin yürütüldüğü ve yasal prosedürün işlediği, bu esnada alacaklının 30.10.2008 ve 04.12.2009 tarihlerinde de talebini tekrar ederek avanslarını yatırdığı, 2006 yılından itibaren avansın sürekli dosyada var olduğu, sıra cetvelinin düzenlenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/945 Esas sayılı ihalenin feshi dosyasında da ileri sürmüş, davanın reddine karar verilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan İstanbul BAM 22. Hukuk Dairesinin 2019/115 Esas, 2019/1376 Karar sayılı 17.07.2019 tarihli kararında bu yönden detaylı inceleme yapılmış ve tebliğin usulsüz olduğu iddiası yerinde görülmemiş, ihalenin feshi istemi reddedilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir. Açıklanan nedenlerle,ıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun usulden, yenileme dilekçesi tebliğ edilmediği şikayetinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü ve takibini yenilemeksizin sadece haciz yenilemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın sıra cetvelinden çıkartılarak satış bedelinin müvekkilinin dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 09.03.2012 tarih, 2011/4599 E., 2012/1838 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayete konu işlemlerin yapıldığı takip dosyasından şikayetçi takibine ilişkin olarak İİK'nın 100. maddesi uyarınca alacak miktarı ve diğer dosya bilgileri sorulmadan ve alınan karar şikayetçiye tebliğ edilmeden düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile satış bedelinin bi kısmının şikayet olunanlara ödenmesine ilişkin işlemlerin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunanlar vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetvelini şikayete ilişkindir. Haciz yoluyla takiplerde sıra cetveli alacağın İİK'nın 138. maddesi uyarınca satış tarihindeki ulaştığı miktar dikkate alınarak düzenlenir. Diğer bir anlatımla, haciz konulan bir malın satış tutarı, haciz tarihindeki alacak ile satış tarihine kadar hesaplanacak fer'ileriyle takip masraflarını tazmin eder....

        Mahkemece, iddia savunma ve dosya kapsamına göre, İİK 138/... maddesinde haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masrafların satış tutarından öncelikle ödeneceğinin düzenlendiği, aracın satış bedelinin anılan muhafaza masraflarını dahi karşılamadığı, ... müdürlüğünün 03.07.2015 tarihli sıra cetveli kararında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair kararı şikayetçi vekilinin temyiz etmesi üzerine Mahkemece 02.02.2016 tarihli Ek karar ile gerekçeli kararın davalıya ........2015 tarihli duruşmada yüzüne karşı tefhim edildiği, davalı vekilinin kararı 31.....2015 tarihinde temyiz ettiği, temyize başvuru süresinde yapılmadığından HMK 432-426/ F maddeleri gereğince temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Ek Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. ...-Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 298/.......

          Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; dava konusu taşınmaza alacaklı vekilinin 02.03.2016 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce aynı gün haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haciz şerhinin ise 04.03.2016 tarihinde işlendiği, haczin konulduğu tarih (02.03.2016 tarihi) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklı vekilinin 03.03.2017 tarihinde satış talep ettiği (satış avansının aynı gün yatırıldığı) buna göre 03.03.2017 tarihi itibariyle 1 yıllık sürede satış talep etmediğinin açık olduğu, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 21.04.2017 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır....

            idarece iade isteminin reddedildiği görüldüğünden davanın esası hakkında da karar verilmesi gerektiği,uyuşmazlıkta tahsili hukuka aykırı bulunan ve kullanımından mahrum kalınan tutarın 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faizi ile birlikte iadesinin gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, kısmen reddine, davanın kısmen kabulüne, kısmen ehliyet yönünden reddine, dava konusu işlemin, satıcı tapu harçlarının iadesi isteminin reddine ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine, alıcı tapu harçlarının iadesi isteminin reddine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın bu kısmının ehliyet yönünden reddine, satıcı tapu harçlarının ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin kabulü ile dava konusu her bir taşınmaza ilişkin olarak ödenen satıcı tapu harcının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte davacıya iadesine...

              CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; diğer savunmalarının yanı sıra, ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedeline çok yakın olduğunu, davacının davayı açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                Buna göre ancak satışa hazırlık işlemlerine yönelik süresinde şikayet hakkını kullanılması durumunda ihalenin feshini talep edebilir. Somut davada; davacının satış ilanının tebliği usulsüzlüğü iddiası olmadığı, satış ilan tebliğinden itibaren süresi içinde yapılan bir şikayet bulunmadığı ve başkaca bir fesih nedeni de olmadığı anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerindedir....

                yapıldığına dair şikayet, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceği, satış ilanının yapılma şeklinin icra müdürlüğünün takdirinde olup, satış ilanının, satış kararına uygun şekilde yerel gazetede yapılamasının ihalenin feshi sebebi olamayacağı anlaşıldığından, mahkemece ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu