WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı maddenin 6. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, ihalenin 15.12.2015 tarihinde yapıldığı, borçlunun ise İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 25.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece (temlik alan alacaklı yönünden) istemin, süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....

    Aynı maddenin .... fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, ihalenin 04.02.2015 tarihinde yapıldığı, borçlunun ise İİK'nun 134/.... maddesinde öngörülen yasal ... günlük süreden sonra 27.02.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece istemin, süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğru olup, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....

      Aynı maddenin 6. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, ihalenin 08.12.2015 tarihinde yapıldığı, borçlu vekilinin ise İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 24.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....

        DAVA Davacı asıl kredi borçlusu ile ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi vekili şikayet dilekçesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, asıl borçluya ait taşınmaz hissesi ihalesinin satış ilanının ilgililere usulsüz tebliğ edildiğini, taraflarına çıkarılan icra emri ve kıymet takdir raporu tebliğlerinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirinin düşük belirlendiğini, kıymet takdirine itirazda düzenlenen raporun yetersiz olduğunu, ihale sürelerinin yetersiz olduğunu, satış talebinin ertesi günü satış kararı verilmesinin katılımı azalttığını, satış ilanının yapıldığı gazete tirajının düşük olduğunu, yeterli şekilde ilan yapılmadığını, ihalenin süresinden önce bitirildiğini, elektronik pey süren olup olmadığının ilan edilmediğini, satışa hazırlık işlemlerinde usulsüzlük bulunduğunu (Şartname ve ilanda tmazın önemli özelliklerine yer verilmediğini, Kdv oranının olması gerekenden yüksek yazıldığını), hesap kat ihtarı tebliğ edilmemesi ve yasal şartları taşımayan ihtarname nedeniyle...

          (I)Dosya kapsamında satış ilanının borçlu asile 10/07/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu, bu haliyle şikayet eden borçlunun satış ilanına kadar cereyan eden tüm tebligatları en geç bu tarihte öğrendiği bu tarihten itibaren tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayet hakkını kullanabileceği dikkate alındığında, şikayet edenin bu yöndeki fesih ve istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (II)Satış yapılacak yerin belirlenmesi ve satış süresi, satış ilanında açıkça yer almıştır. Satış ilanının şikayet eden borçluya tebliğ edildiği düşünüldüğünde, bu hususların satış ilanının tebliğinden itibaren ileri sürülmesi gerektiği, bu aşamada ihalenin feshine sebep olarak görülmeyeceği, bu yöndeki istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (III)Taşınmazın KDV bedeli satış ilanında yer almakta olup, borçlunun satış ilanına süresinde itiraz etmemesi sebebiyle bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir....

          Davalı alacaklı vekili, davacının herhangi bir menkulünün haczedilmediğini, satış da yapılmadığını, davanın konusuz kaldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu .... ait taşınmaz hisselerinin satış bedelinin paylaşımı için....sayılı dosyasında düzenlenen 19.02.2015 tarihli sıra cetvelinde müvekkilinin alacağına üçüncü sırada, şikayet olunanın alacağına ise birinci sırada yer verildiğini, satış bedelinin ilk sıradaki şikayet olunanın alacağını karşılamaması nedeniyle diğer alacaklılara pay ayrılmamasına, satış bedelinin tümünün birinci sıradaki şikayet olunana verilmesine karar verildiğini, borçluya ait taşınmaz hisseleri üzerine müvekkilinin alacaklı olduğu..... sayılı icra dosyasından 04.05.2011 tarihinde haciz konulduğunu, iki yıllık süre içinde, 28.03.2013 tarihinde satış talep edilerek satış avansı yatırıldığını, şikayet olunanın haczinin 20.10.2011 tarihli olduğunu, müvekkilinin haciz tarihinin ilk ve kesin haciz olması sebebiyle sıra cetvelinde birinci sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....

              Somut olayda; ihalenin feshi isteminde bulunun borçluya satış ilanının 24.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu durumda borçlunun satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. İhalenin 06/12/2018 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin ise 14/12/2018 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekirken, başvurunun esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca davası reddedilen şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikayetin esasa ilişkin nedenlerle reddi öngörülmüş olup, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi de doğru görülmemiş olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                İcra müdürlüğünün 2007/11230 esas sayılı dosyasında icra müdürlüğünün 12/08/2021 tarihinde "1- )Dosya alacağının 1.000.000,00 TL limit ipoteği olması nedeniyle ve alacaklının alacağını ipotekli taşınmazın alacağa mahsuben ihale soncunda tahsil ettiğinden fazlaya ilişkin alacakları yönünden talebinin ve sıra cetvelinin yapılması talebinin reddine, 2- )Kararın alacaklı vekiline tebliğine, tebliğden itibaren alacaklı tarafa müdürlük kararı şikayete konu edilmesi halinde ödemelerin şikayet sonucuna kadar yapılmamasına, İİK’nun 16. maddesi gereğince şikayet yolu açık olmak üzere " şeklinde karar verildiğini, bu kararın yasaya aykırı olduğunu söyleyerek 12/08/2021 tarihli kararın kaldırılmasına satış tarihi itibari ile alacak miktarının 7.148.524,71- TL olarak nazara alınarak sıra cetveli derece kararı düzenlenmesini istemiştir....

                nin haczinin ....09.2007 tarihli, satış talebinin ise 01.....2009 tarihli olduğu, bu itibarla, şikayet olunanın bu haczinin iki yıllık süre içerisinde satış istenmediğinden düştüğü, 02.....2009 tarihinde ise haczini yenilediği, birleşen 2012/160 E. sayılı dosyada şikayetçinin haciz tarihinin ....06.2009, birleşen 2012/161 E. sayılı dosyadaki şikayetçinin haciz tarihinin ise 06.....2008 tarihleri olduğu, sıra cetvelinin mevcut bu hacizler esas alınarak düzenlenmesi gerektiği, ... Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl dosyadaki şikayetin reddine, birleşen dosyalardaki şikayetlerin kısmen kabulü ile 05.04.2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline, ... Müdürlüğü aleyhinde yapılan şikayetlerin husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl dosyada şikayetçi ... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile birleşen dosyalarda şikayet olunan ... vekilleri temyiz etmiştir. ...-Asıl dosyada şikayetçi ......

                  UYAP Entegrasyonu