İİK'nun 152. maddesi uyarınca düzenlenen rehin açığı belgesi sadece borçlu hakkında geçerli olup, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek maliki 3. kişi için uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin emredici düzenleme olmakla mahkemece maddi hataya dayalı ilk bozma kararına uyulmuş olması alacaklı lehine usuli kazanılmış hak doğurmaz. O halde mahkemece, borçtan şahsen sorumlu olmayan davacı ipotek maliki hakkında rehin açığı belgesine istinaden yapılan icra takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2012/233 sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, ipotekli taşınmazın ihale edildiği halde alacağın tamamı tahsil edilemediğinden rehin açığı belgesi düzenlendiğini, rehin açığı belgesinin İİK'nın 68.maddesi anlamında borç ikrarı içeren belge olduğunu belirterek itirazın kaldırılmasını, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; rehin açığı belgesinin hukuka aykırı düzenlendiğini, müvekkilinin ipotekli takipte asıl borçlu olmayıp sorumluluğunun ipoteğin aynıyla sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; muvakkat rehin açığı belgesi ve rehin açığı belgesinin İİK'nun 150f ve 152. maddelerinde düzenlendiği, bu maddelere göre alacaklının bu belgeye dayanarak asıl borçlunun diğer mallarının haczini icra memurluğundan talep edebileceği, bu belgeye dayanarak ancak asıl borçlu aleyhine takip yapabileceği, kefil'in asıl borçludan tahsilat yapılamaması durumunda sorumlu olacağı, doğrudan adi kefilin sorumluluğuna gidilemeyeceği, her ne kadar davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu ileri sürülmüşse de kredi sözleşmesinde davalının adi kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, kalan borçtan doğrudan sorumlu olduğuna dair bir düzenlemenin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 20.maddesi ile 6762 sayılı TTK’nun 7.maddesi uyarınca davalının kefaleti müteselsil kefalet niteliğindedir....
Bu sebeplede muvakkat rehin açığı belgesine dayanarak yapılan hacizlerden rehinli alacaklının hissesine düşecek miktar, merhun satılıncaya kadar kendisine ödenmeyerek icra kasasında muhafaza edilir ve alacaklı “kesin rehin açığı belgesi” ibraz ettiğinde alacağının ödenmeyen kısmını bu paradan alır, bakiye miktar kalırsa borçluya iade edilir. Muvakkat rehin açığı belgeside tabidir ki borçlunun borçtan şahsen sorumlu olduğu hallerde verilir. Borçtan şahsen sorumluluğu bulunmayan rehin verenin sorumluluğu rehinli malla (ve onun bedeli ile) sınırlı olduğundan kendisi aleyhine bu belge verilmez ve diğer mallarının hazci söz konusu olmaz. Somut olayda rehin veren Recep İnan rehine konu kredi borcunun şahsen (asıl) borçlusudur. Bu durumda rehinin karşılamadığı rehinli alacağın kalanından da sorumludur. Yasal düzenleme ve yapılan açıklamalar gereği muvakkat rehin açığı belgesiyle diğer mallarının aynı dosyadan haczi ve satışı mümkündür....
İcra Müdürlüğünün 2014/319 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını,takip borcu kapanmadığından kesin rehin açığı belgesi istendiğini, bunun üzerine 79.910,25 TL bedelli kesin rehin açığı belgesi düzenlenerek taraflarına verildiğini, bu belge uyarınca borçlu olarak gözüken ..., ... ve... aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/59 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını,davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, rehin açığı belgesinin düzenlenmesinde müvekkil bankanın insiyatifinin olmadığını, davalı bankanın bu durumu öğrenince başlatılan takipten vazgeçtiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davanın hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda, davacının kefil olmadığı 14/11/2011 tarihli 91.000 TL bedelli dava dışı ...'in kullandığı kredi nedeniyle, sırf adı geçen krediye kefil olan oğlu dava dışı...'...
Fethiye İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, dosyada alacaklı vekiline 30/12/2012 tarihinde rehin açığı belgesinin verilerek takibin sonuçlandırıldığı, şikayetin bundan sonra yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine, şikayet konusu işlem tarafların kusurundan kaynaklanmadığından şikayet olunan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK. 143. maddede düzenlenen rehin açığı belgesi verilmesi şartları oluşmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlayarak şikayetin kabulü ile taraflarına kesin rehin açığı belgesi verilmesini talep ederek mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur. C....
Rehin açığı belgesi, borç ikrarı mutazammın senet mahiyetindir" hükmünü ihtava etmekte olduğunu, İİK'nın 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesinin İİK'nın 68/1 maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetinde olduğunu, alacaklının anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabileceğini, Kocaeli 1. İcra Dairesi'nin 2016/12320 Esas sayılı dosyasında takip dayanağı T3 rehin açığı belgesinin tahsil edilemeyen borçludaki alacakları için düzenlendiğini, davalının borcunun olmadığı yönündeki itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla Kocaeli l. İcra Dairesi'nin 2016/12320 Esas nolu dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Rehin açığı belgesi, borç ikrarı mutazammın senet mahiyetindir" hükmünü ihtava etmekte olduğunu, İİK'nın 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesinin İİK'nın 68/1 maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetinde olduğunu, alacaklının anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabileceğini, Kocaeli 1. İcra Dairesi'nin 2016/12320 Esas sayılı dosyasında takip dayanağı olan kesin rehin açığı belgesinin tahsil edilemeyen borçludaki alacakları için düzenlendiğini, davalının borcunun olmadığı yönündeki itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla Kocaeli l. İcra Dairesi'nin 2016/12320 Esas nolu dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/835 Esas sayılı dosyasında takip talebinde bulunduklarını, ancak İcra Müdürlüğü'nün aynı tarihli kararı ile rehin açığı belgesinde belirtilen satış tarihinden itibaren bir yıllık sürenin geçtiği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliği, takip kesinleştikten sonra işlemlerin yerine getirilmesine karar verildiğini, İcra Müdürlüğü'nün satış tarihini esas almasının İİK'nun 143. maddesine aykırı olduğunu açıklayarak; İcra Müdürlüğü'nün işleminin iptali ile ödeme emri gönderilmeksizin işlemlerin devamına karar verilmesini istemiş; Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 152. maddesinde "Rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir belge verilir....