İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/88 Esas sayılı 17/04/2018 tarihli kararı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiğinin ve kararın kesinleştiğini, karara rağmen icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediği gibi alacaklı vekilinin talebi üzerine müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, yetki itirazının kabul edildiği dosyadan müvekkili hakkında uygulanan haczin ve memur işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasından sehven maaş haczi gönderildiğini, bu durumun fark edilmesi üzerine dava dilekçesinin tebliğinden önce davacının çalıştığı işyerine haczin fekki müzekkeresi gönderildiğini, fek işlemi sonucu şikayet konusu işlemin ortadan kalktığını ve davanın konusuz kaldığını, şikayet konusu işlemin icra müdürlüğünün kusurundan kaynaklandığını savunarak müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; İstanbul 11....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/40 Esas sayılı dosyasından 18/01/2021 tarihinde takibin durdurulması yönünde karar verildiğini, bu kararın da icra müdürlüğüne gönderildiğini, buna rağmen müvekkiline ait Akbank T.A.Ş nezdindeki 1106- 0006147 nolu hesaba 09/07/2021 tarihinde haciz konulduğunu, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde mevcut olmayan maaş, kira, istihkak dışındaki müstakbel hak ve alacaklar bakımından peşinen haciz konulamayacağını, konulan bu haczin kaldırılması talebinin haksız olarak reddedildiğini bildirerek, icra müdürlüğünün 27/072021 tarihli kararının kaldırılmasını, müvekkili aleyhine tesis edilen hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....
İcra müdürlüğü 2015/5790) icra dosyasının incelenmesinde, alacaklı Denizbank A.Ş. tarafından borçlu T1 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklının talebi ile borçlunun Takasbank nezdindeki bireysel emeklilik fonları üzerine haciz konulduğu, davacı borçlu tarafça haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce 13/06/2017 tarihinde reddedildiği, eldeki davanın iş bu icra müdürlüğü işlemini şikayet için davacı borçlu tarafından açıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında ... 2013/642 E.-2015/438 K. sayılı dosyasında şikayetin başvuru tarihinin 12.11.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 13.11.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 15.9.2015 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına ihale tarihi olan 13.11.2013 tarihinden sonra 15.09.2015 tarihinde karar verildiğinden satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararı da bulunmadığı dikkate alındığında ortada hacizli bir taşınmazın satışı söz konusudur....
Açıklanan nedenlerle, davacının mükerrerliğe dayalı istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan, İİK'nın 106- 110. maddesine dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/684 D.İş sayılı dosyasındaki teminatın haczi için müzekkere gönderildiği, teminatın haczedilemeyeceği, teminat üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği yönünde de şikayeti bulunmaktadır. İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, anılan şikayet değerlendirilerek oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....
Davalı alacaklı vekili, takip borcunun ödenmesi ile mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını ve davanın konusuz kaldığını öne sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde dava istihkak olarak nitelendirilmiş ise de, davanın iflas erteleme kararı nedeniyle haczin kaldırılmasına yönelik şikayet olduğu, borçlu sıfatı da bulunan davacının istihkak davası açmasının mümkün olmadığı, davacı hakkında ... 1....
İcra müdürlüğünün 2016/17229 sayılı dosyası üzerinden de 06/10/2020 tarihinde araç üzerine haciz konulmuş olup bu haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne talepte bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünün 27/10/2020 tarihli kararı ile taleplerinin reddedildiğini, noterde yapılan araç satış sözleşmesi ile haciz konulan 34 XX 678 plakalı aracın müvekkile ait olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle söz konusu araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiş. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı araç için mülkiyet iddiasında bulunan şikayetçinin icra mahkemesinde yasal süresi içinde istihkak davası açmadığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiği, Medeni Kanun hükümlerine göre genel mahkemeler nezdinde yasal yollara başvurması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş....
Halk Bankası Personeli Yardımlaşma Sandığı Tasfiye ve Paylaştırma Kurulu tarafından gönderilen davacı için gönderilen paraların icra veznesine girdiği, 26/03/2021 tarihli ara kararında davalı T1 gayrimenkuller dışında nakdi varlıkları üzerine konulan ihtiyati haczin ara karar kesinleşince kaldırılması kararı verildiği, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi HD'nin 2021/682 E - 2021/798 K sayılı kararı ile bu karara yapılan itirazın kesin olarak reddedildiği, davacının talebi üzerine icra müdürlüğünce bu karar uyarınca "Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/89 Esas sayılı ilamında T1 Neşe Sarısoy, Hüseyin Turhal ve Batuhan Örnek vekillerinin ihtiyati hacze itiraz ve haczin kaldırılması taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine, gayrimenkuller dışında nakdi varlıklar üzerine konulan ihtiyati hacizlerin ara karar kesinleştikten sonra bu davalılar yönünden kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla ismi geçen borçlular yönünden nakti varlıklar üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına...
O halde Mahkemece, borçlunun S.S.K.dan aldığı emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....