ye gönderilen 49.696,00 TL'lik haciz müzekkeresine ilişkin haczin kaldırılması." şeklinde talepte bulunulduğu; icra müdürlüğünce 03/05/2021 tarihinde; "İcra Müdürlüğünün kararı yanlış dahi olsa kendini İcra Hakimliği yerine koyarak karar veremeyeceğinden borçlu vekilinin talebinin görev yönünden reddine." şeklinde karar verildiği, davacı borçlu vekili tarafından şikayet tarihinden sonra doğacak nafaka alacakları hariç olmak üzere davacının borcu olmadığı, davacının halen nafaka borçlarını ödediğini, icra müdürlüğünün fazladan borç çıkararak davacının mal varlığının haczedildiği, çalıştığı iş yerine haciz müzekkeresi gönderildiği, borcun olmaması nedeniyle icra müdürlüğünden haczin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünce söz konusu taleplerinin reddine karar verildiği beyan edilerek, İcra Müdürlüğü'nün 03/05/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
İlk haczin konulduğu tarih itibari ile uygulanması gereken İİK 106. hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu ancak 13/06/2018 tarihli hacze ilişkin alacaklı tarafından 1 yıllık sürede satış talep edilmediği İİK 110/1 maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle davanın KABULÜ ile; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/9904 Esas sayılı dosyasında Erzurum ili, Palandöken Şehit İsmail Aksu Mahallesi, 151 ada, 1 parsel A.2 Blok 6 nolu taşınmaz 3/28 üzerine konulan HACZİN KALDIRILMASINA karar verilmiştir....
Borçlulardan birinin mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. HD., 2016/17731 Esas, 2017/9947 Karar nolu; 2016/22006 Esas, 2017/13731 Karar nolu ; 2019/8322 Esas, 2020/5001 Karar nolu; 2020/5775 Esas, 2021/408 Karar nolu kararı)....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, icra memurunun herhangi bir gerekçe göstermeyerek haczin kaldırılması talebini gerçekleştirmediğini, kaldırılması için kanuna aykırı şekilde tahsil harcı yatırılmasının istendiğini, satış avansı yatırılmayan taşınmaz üzerindeki haczin satış talebinin geçersiz sayıldığı için resen kaldırılması gerekirken icra memuru bu işlemi sürüncemede bıraktığını, müvekkilinin dosya kapsamında tahsil harcının iadesi için dava açma haklarının saklı kalmak kaydıyla haczin kalkması için dosyaya 23/02/2023 tarihinde tahsil harcını cebren yatırdığını, alacağın %4,55 oran üzerinden hesaplanan 69.300,59 TL tahsil harcını müvekkilinin haciz baskısı ile cebren ödemek zorunda bırakıldığını, borçlunun müvekkili tarafından herhangi bir ödeme beyan vs....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/ 277 Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığı, 2015/978 Karar sayılı kararla araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtayca onanmasına karar verilerek kesinleştiği anlaşıldığından haczin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde temlik alan alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Temlik alan alacaklı, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haczin kaldırılması istemini reddeden icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. maddesi. 3....
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 ....; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 ....; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 ....). Somut olayda, 3.kişi hissedarı olduğu taşınmaz üzerindeki binanın haczinin kaldırılmasını talep ettiğinden, Mahkemece istem şikayet olarak kabul edilmeli ve işin niteliği gözetilerek süreye tabi olmadığı da nazara alınarak, işin esası incelenip neticelendirilmelidir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olmuştur....
Takip dosyası içeriğinden; alacaklının hacizli taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebi üzerine, icra müdürlüğünce tahsil harcı alınmasına dair karara yönelik şikayet olup, alacaklının talebi üzerine verilen karar şikayet konusu edildiğinden davacı/alacaklının eldeki başvuruda hukuki yararı bulunmakta olup, mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddedilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlere; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararına uygun şekilde şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 24....
Hukuk Dairesi'nce bozulması üzerine İcra Müdürlüğü'nden takibin ve borçlunun maaşından yapılan kesintilerin durdurulmasını istediklerini, İcra Müdürlüğü'nün takibi durdurmasına karşılık haczin kaldırılmasının reddine karar verdiğini, haciz kaldırılması talepleri olmadığından, İcra Müdürlüğü'ne tekrar müracaatla duran takipte maaş kesintilerinin devam edemeyeceğini belirterek, maaş kesintilerinin de durdurulması talebinde bulunduklarını, bu taleplerinin de reddine karar verildiğini açıklayarak, ...'nün 27.06.2012 ve 02.07.2012 tarihli Müdürlük kararlarının kaldırılarak, maaş kesintilerinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dayanak ilamın tümden bozulmadığı, alacaklının her durumda alacağının bulunduğu, takip durdurulduğundan dosyaya gelen para alacaklıya ödenmeyeceğinden borçlunun mağduriyetinin olmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; davacı vekilinin talebi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2017/13167 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, borçlu adına kayıtlı üç taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptali davası açılmaması nedeniyle takibin kesinleşmediğini, ihtiyati haczin hükümsüz kalması üzerine, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün 16/08/2020 günlü kararıyla %11,38 oranında vazgeçme harcı yatırılması halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ihtiyati haczin takip işlemi sayılmadığını bu nedenle tahsil harcı alınmasının usule aykırı olduğunu beyanla icra müdürlüğü kararının kaldırılması ile yatırılmış olan harcın iadesi talep ve dava edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmiştir....