Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Somut olayda şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 08.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 22.07.2010 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın haczini talep ettiği, taşınmaz üzerine ilk haczin tapuda 29.07.2010 tarihinde tescil edildiği, şikayet olunanın satış avansını 26.07.2012 tarihinde yatırdığı, borçlunun talebi üzerine 03.03.2016 tarihinde haczin fekkine dair müzekkere sonrasında Tapu Müdürlüğünce haczin kaldırıldığı görülmüştür. Şikayet konusu sıra cetveli haciz sıra cetvelidir. Haciz sıra cetvelinde haciz tarihi sırasına göre sıralama yapılır. Burada haciz tarihinden kasıt alacaklının haciz talep tarihi değil tapuya haczin tescil edildiği tarihtir....
Her ne kadar, bankaya gönderilen 1. haciz ihbarnamesinde "maaş hesapları hariç" ibaresi yer almakta ise de, hesap türü "vadesiz sabit faizli" şeklinde kayıtlı olup, hesabın maaş hesabı olduğu kayıtlardan anlaşılmamaktadır. Davacının bankaya başvurarak haczin kaldırılmasını sağlaması mümkün olmayacağından, haczin kaldırılmasını istemek için şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararının olduğu açıktır. Dava konusu icra takibinin alacaklısı davalı olduğundan, davada da taraf olarak yer alması gerekir. Davalı vekili yargılama aşamasında davaya karşı koyduğundan, HMK'nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderinin davalıya yükletilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
ve zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin yapıldığına dair bilgi ve belge davalı idarece dosyaya ibraz edilmediğinden, söz konusu kamu alacaklarının 31/12/2011-2012-2013-2017 tarihleri itibariyle tahsil zamanaşımına uğradığı dolayısıyla haczin dayanağı değinilen ödeme emirlerinden kaynaklı kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği 2006 yılının Aralık dönemine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile gecikme faizinden oluşan kamu alacaklarının vadesinin 2013 yılı olduğu ve davacıya usulüne uygun biçimde 18/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçların ödenmemesi üzerine maaş hesabına uygulanan haczin bu ödeme emrinden kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle emekli maaşı hesabına uygulanan haciz kaldırılmış; maaş hesabı üzerindeki haczin … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinden kaynaklanan kısmı yönünden dava reddedilmiş, diğer ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı ise kaldırılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/5050 Esas sayılı dosyasında yapılan takiple ilgili olarak haczedilen taşınmazı 29/07/2021 tarihinde satın aldığını, İİK 106- 110 maddesi gereğince haczin fekki gerektiğini söyleyerek şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kararından sonra şikayete konu taşınmazın satıldığı, 26/09/2022 tarihi itibariyle haczin kaldırılması istenen taşınmazın malikinin davacı 3.kişi olmadığı, dava dışı Nevzat Yıldırım'a satıldığı, ayrıca takip alacaklısı vekilinin de davaya konu taşınmazla ilgili 03/10/2022 tarihinde haczin kaldırılması için talepte bulunduğu anlaşılmakla HMK 353 (1) - b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şikayetin niteliği ve sebebiyet ilkesi gereğince yapılan yargılama giderlerinin şikayetçi üzerinde bırakılmasına, aynı sebeple vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı; şikayet/dava dilekçesinde SSK Emekli Maaşı üzerine konulan haczin ve blokenin kaldırılmasını talep etmiştir. "...Şikayet dilekçesinde davalı banka tarafından davacı hakkında yapılan bir takipten söz edilmeyip talep, haksız banka uygulamasının tespiti ve blokenin iptali davasına ilişkindir. Ortada bir icra takibi ve icra müdürlüğünce yapılmış bir haciz ya da icra takip işlemi bulunmadığından, icra mahkemesi görevsizdir. Bu iddia ancak, genel mahkemelerde açılacak bir davada ileri sürülebilir.."(Yargıtay 12. H.D.29/03/2016 tarih 2016/7309 E., 2016/9196 K.)...
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Maaş haczi talebi üzerinden bir yıldan daha uzun bir süre geçtiği, dosyada yeni tarihli bir maaş haczi talebi de bulunmadığı, alacağı temlik eden bankanın alacaklarını tahsil etmesi nedeni ile maaş haczinin kaldırılmasını talep ettiği, olmayan bir alacağın temlikine yönelik sözleşmenin de yok hükmünde olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, maaş haczinin İİK. 'nun 106 ve 110. Maddeleri uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir....
İİK'nun 16/1. maddesi gereği, icra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle, icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar. Somut olayda; borçlunun maaşına 10.09.2013 tarihinde haciz konulduğu ve borçlunun maaşından 25.10.2013 tarihinden itibaren kesintilerin yapılarak icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. Maaş hacizlerinde her ay yapılan kesinti borçluya yeni bir şikayet hakkı verdiğinden mahkemenin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi İİK'nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin hükümler menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet prosedürüne göre çözümlenmesi gerekir(HGK'nun 24.09.1997 tarih 1997/15- 461 E. 1997/729 K.; HGK'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12- 461 E. 20011516 K.; HGK'nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 198 E. 2004/183 K. sayılı kararları)....
Somut olayda; Davanın taşınmaz üzerindeki haciz edilemezlik şikayeti ile haczin kaldırılmasına yönelik olduğu, yargılama sırasında haczin kaldırıldığı iddia edilip davacı tarafından istinaf talebinde halen şikayet konusu haczin bulunduğu ve varlığını koruduğu iddia edildiğinden bu hususun net olarak tespiti ile her şikayet, şikayet tarihi itibariyle değerlendirileceğinden haczin varlığını koruyup korumadığı da tespit edilerek sonucuna göre bir hükmün kurulması gerekirken şikayet tarihi itibariyle haczedilmezlik talebi değerlendirilirken oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması kabule göre de sadece haczin kaldırılması talebi yönüyle dava konusuz kaldı ise şikayet tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderinin değerlendirilmesi gerekmekle her şikayetin şikayet tarihi itibariyle değerlendireceği kuralı çerçevesinde HMK'nun 297.maddesi gereğince her talep hakkında hüküm kurulması gerekirken hatalı hüküm kurulduğu, davacının istinaf talebinin yerinde olduğu görülmekle aşağıdaki hüküm...
Ziraat Bankasından almakta olduğu maaşının üzerine 1/4 oranında ve ek ödemelerinin tamamına haciz uygulandığını, günün ekonomik koşullarında ek ödemelerin tamamına haciz uygulanması nedeniyle kendisinin ve ailesinin zor durumda bırakıldığını belirterek, maaş bordrosunda görünen oranın 1/4 olarak değiştirilmesini ve ek ödemelerinin tamamının üzerinde olan haczin 1/4 oranına indirilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kabulü ile davacı borçlunun ikramiye, nema, toplu sözleşme farkı alacakları ücretten sayılmakla, bu alacakların 1/4 miktarının üzerindeki kısım için uygulanan haczin kaldırılmasına, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri esas ücrette munzam tediyeler olmakla, bu alacaklar üzerine uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....