Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın öncelikle yetki, görev ve husumet yönünden usulden reddi gerektiğini, ayrıca işbu şikayetin süresinde yapılmadığını, ayrıca takip tarihi itibariyle davacının birikmiş 6.825,00 TL nafaka borcu bulunduğunu, takibe konu yapılan tutarın bahsedilen bu üç alacak kalemi ve işlemiş faizlerinden oluştuğunu, ilgili karar ile uyumlu olarak takip çıkışının 24.029,00 TL olduğunu, yine davacı tarafça zaman içerisinde bir kısım ödemeler yapıldığını, velayet konusundaki kararın değişmesi nedeniyle ödenecek nafaka miktarının değiştiğini, ancak bu hususun yalnızca dosya kapak hesabını etkileyeceğini, açıkça görüleceği üzere bu miktarların dışında davacı tarafından ödenmemiş bakiye borcun halen bulunduğunu, davacı tarafa tebliğ edilen maaş haczinin hatalı olmadığını belirterek davanın öncelikle usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak diğer şikayet için ayırma kararı verilmiş, sıra cetveline şikayet yönünden davaya devam olunmuş ve yapılan yargılama sonucunda, 6183 sayılı Kanuna göre, kamu alacağından dolayı önceki tarihte konulmuş hacze, diğer alacaklıların iştirak etmesinin mümkün olmadığı, somut olayda şikayetçinin haczinin 28.03.2009, şikayet olunan ... Bankası A.Ş'nin haczinin 30.04.2010 tarihli olduğu, bu durumda şikayet olunan ... Bankası AŞ'nin şikayetçinin haczine iştirakine ve bakiye kalan ihale bedelinin garameten paylaştırılmasına yasal imkan bulunmadığı, İcra Müdürlüğü'nce şikayetçinin haczinin 30.04.2010 olarak kabul edilmesi nedeniyle sıra cetvelinin hatalı düzenlendiğinin anlaşıldığı, bakiye ihale bedelinin şikayetçi Vergi Dairesi'ne ödenmesini sağlayacak şekilde yeniden sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği sonucuna varılarak, şikayetin kabulü ile ... 1....
Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. İcra Mahkemesi'ne yapılacak şikayet sadece alacağın sırasıyla sınırlı olmayıp, İcra ve İflas Kanunu’nun sıra cetveli düzenlenirken uygulamasını emrettiği hükümlere de ilişkin ise bu konuya yönelik itirazların da icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekili, davalı vergi dairesinin taşınmazlar üzerinde haczinin bulunmadığını belirterek, sıra cetvelinde pay ayrılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/6577 esas sayılı takip dosyası üzerinden düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili şirket haczinin 4. sırada olmasına rağmen hatalı bir şekilde müvekkili şirketten sonraki bir tarihte gayrimenkule haciz tatbik eden şikayet olunanın sıraya alınarak 3. sırada bulunan dosya alacaklısı ile garameye sokulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali elde edilen satış bedelinden şikayet olunana düşen payın müvekkiline ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; borçluya ait taşınmazın ... 3....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekilli, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın 1. sırada, şikayetçinin ise 2. sırada yer aldığını ancak şikayet olunanın süresinde satış stemediğini bu nedenle haczinin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, satış tarihi itibari ile haczin düşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre şikayet olunanın haczin kesinleşme tarihinden itibaren süresinde satış talep ederek satış avansı yatırdığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin karar düzeltme isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin 1.sırasında yer alan ipotek alacaklısı ...’ın ipotek süresinin geçmiş olması nedeniyle satış bedelinden pay almaması gerektiğini, 2.sıradaki alacaklı ...’nün ise haczinin düştüğünü belirterek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet edilenler duruşmalara gelmemiş, yanıt da vermemişlerdir....
Şikayet olunan vekili şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; şikayet olunanın haciz tarihinin şikayetçilerin haciz tarihinden çok önce olduğu, şikayetçilerin alacağı işçi alacağı olsa da haciz tarihi önce olan kamu alacağının haczine iştirak etmesinin mümkün olmadığı, ayrıca şikayet olunanın haczinin devam ettiği, 02.04.2015 tarihli sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı şikayetçiler vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçiler vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK m. 16/II uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürünceme bırakılması sebebiyle şikayetin süreye tabi olmadığını, bu süresiz şikayet hallerinin yanı sıra doktrin ve yargı içtihatları ile benimsenmiş olan bir diğer süresiz şikayet halinin ise kamu düzenine aykırılık olduğunu, bir işlemin süresiz şikayete tabi olup olmadığının önceden tespit edilmesi ve Kanunda tahdidi bir şekilde sayılmasının mümkün olmadığını, icra memurunun 3367 sayılı kanunun 15. maddesi uyarınca takyidatlı bir gayrimenkul olduğunu tespit ettiği halde; işbu gayrimenkulün haczinin ve satışa sunulmasının yasaya aykırılık teşkil edeceği ve şikayet sebepleri arasında yer alan kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği ve bu itibarla süresiz şikayete tabi olacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Şikayet ise, takip hukukunun temel kurumlarından olup, icra dairelerinin yolsuz işlemleri hakkında ilgililere icra tetkik merciine başvurmaları ile bu yolsuz işlemlerin kaldırılması veya düzeltilmesi imkanını tanıyan İİK'nın 16- 18 ve 22. maddelerinde düzenlenmiş bir yasa yoludur. Davacı vekili, müvekkilinin sıra cetvelinde 4. sırada yer verildiğini, kendisine pay ayrılan alacaklı ile kendisinden önceki diğer alacaklı haczinin düştüğünü, bir an için kendisine pay ayrılan davalı alacaklının haczinin düşmediği kabul edilse bile Halkbank'a 89/1 haciz ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih itibariyle davalı alacaklının 3.174,33 TL'lik alacağına haciz konulabileceğini, 89/1 haciz ihbarnamesi ile yalnızca tebliğ anında hesapta mevcut olan kısım kadarıyla haczedilebileceğini, hacizden sonra hesaba giren parayı kapsamadığını, doğacak alacaklara haciz konulamayacağını iddia etmiştir....