İcra Müdürlüğünün 2018/23642 sayılı dosyasında bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, 2022/668 esas sayılı asıl dosyada takip dayanağı senedin kambiyo vasfı taşımadığını, birleşen 2022/666 esas sayılı asıl dosyada borçlu ödeme emri ile birlikte tebliğinin yapılmadığını, birleşen 2022/667 sayılı dosyada senet aslının icra kasasına alınmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği görülmüştür. Asıl dosyada yapılan başvuru yönünden; İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Birleşen dosyalarda yapılan başvuru yönünden; Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının.... İcra Müdürlüğü'nün 2013/21430 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiğini, dayanak olarak da 30.000,00 TL bedelli senedi gösterdiğini, bu senedin daha önce.... İcra Müdürlüğü'nün 2013/17753 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu edildiğini, şikayet neticesinde......
İİK'nın 168/3. maddesi hükmüne göre; borçlu takibe konu senet kambiyo senedi vasfına haiz değil ise, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde bu hususu icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürmek zorundadır. Davacılar vekilinin iddiasının aksine, davacıların talebi süresiz şikayet hallerinden olmayıp, yasal 5 günlük süreye tabidir. Somut olayda; davacı borçluların, takibe konu çekin bankaya ibrazından sonra davalının cirosunun çekin arkasındaki cirolar arasına sıkıştırıldığı iddiasına dayalı davalının meşru ve yetkili hamil sıfatı bulunmadığına yönelik icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nın 170/a maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, Mahkemece; ödeme emrinin davacılara 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların 5 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 02/06/2021 tarihinde icra mahkemesine başvurdukları dikkate alınarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....
Açıklanan bu olgular karşısında, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetinin senet aslı getirtilerek ve tasdikli bir suretinin de dosya arasına denetime imkan verecek bir şekilde alınarak değerlendirilmesi, davacının bu iddiasının sübut bulmaması halinde diğer şikayetlerinin değerlendirilmesi, diğer şikayetlerinin de subüt bulmaması halinde sırasıyla öncelikle davacının imzaya itirazının, bunun kabul edilmemesi halinde ise borca, faiz ve faiz oranına yönelik itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir taleplerin herbiri hakkında sırasıyla karar verilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK'nın 353/1- a-6....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı belgenin davalının eli ürünü olduğunu, imzanın davacıya ait olmayıp, davalıya da borcunun bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen bir başka bilirkişi raporunda ve uzman görüşünde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini ve bu çelişkinin de giderilmediğini, Polis Kriminal, Jandarma Kriminal veya ATK'dan rapor aldırılmasının gerektiğini, dosyada alınmış olan raporun kendi içerisinde çelişkiler barındırdığını, hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olmadığını, ceza ve menfi tespit davalarının bekletici mesele yapılmamasının adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık bu hali ile, bonoya dayalı kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayete, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraz, senedin kambiyo vasfına ve ödeme emrine dayanak belge eklenmediğine yönelik şikayettir. İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre geçirildikten sonra yapılan şikayet geçersiz olup hak düşürücü süre niteliğindeki bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Ödeme emri ekine takip dayanağı belgenin eklenmediği ile ilgili şikayetin ise 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği sabittir....
. ########## Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, takip dayanağı bononun keşideci ve lehtarının aynı kişi olduğunu, kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını belirterek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, bononun lehtarı ve keşidecisinin farkli kişiler olduğunu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778.maddesi 673. maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez, diğer bir anlatımla...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2021/196 ESAS - 2021/475 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz, Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün 2021/5683 esas sayılı dosyası ile davalı tarafından aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette düzenleme yeri yazılı olmadığı gibi düzenleyenin adının yanında da idari birim yazılı olmadığını, bu nedenle kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, dava dilekçesi ekinde sundukları sözleşmeden de anlaşılacağı üzere senedin teminat için verildiğini, teminat senedine dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip...
Davacı istinaf başvurusunda özetle; ödeme emrini 19/12/2018 tarihinde tebliğ aldığını, davayı ise 20/12/2018 tarihinde yasal süresinde açtığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir, Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte icra dairesinin yetkisine, borca ve senedin kambiyo vasfına itiraza ilişkindir. Alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Ankara 32. İcra Dairesinin 2018/14520 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, ödeme emrinin 18/12/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dava dilekçesindeki havale tarihi, harç ve tevzi evraklarından davanın 25/12/2018 de açıldığı anlaşılmıştır....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın icra takibinin iptali davası olduğu, mevzuat gereği görevli mahkemenin İcra Mahkemeleri olduğunu, davacının yasal süresinde şikayet etmediği, davacı, dava dilekçesinde takibe konu bononun kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını iddia ettiğini, kabul anlamına gelmemek şartı ile bir an için davacının iddiasının kabulü halinde dahi; 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu 168/3....