İcra Müdürlüğü'nün 2014/3910 Esas sayılı dosyası ile aynı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmişse de; borçlu hakkında ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3910 Esas sayılı dosyası ile yeni bir takip başlatılmakla, yeni takip, borçluya yeni bir itiraz hakkı verir. Bu nedenle ...2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.01.2014 tarih ve 2013/1065 E.-2014/157 K.sayılı kararı, itiraz ve şikayet konusu yapılan yeni takip yönünden HMK'nun 303. maddesinde (HUMK.nun 237. maddesinde) öngörülen kesin hüküm niteliğini taşımaz.O halde mahkemece, borçlunun, borca, fer'ilerine itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; takip konusu bonoda düzenleme ve ödeme yeri bulunmadığından bono vasfına haiz olmadığını, takip alacaklısı ile müvekkilinin kardeş olduklarını, senedin teminat olarak verildiğini ayrıca senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini ve %20'den az olmamak üzere tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Cevap dilekçesi verilmemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip konusu senette düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, ... İcra Müdürlüğünün 2021/12687E. sayılı dosyasıyla davacı borçlu hakkında başlatılan takibin iptaline, şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine, para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece herhangi bir belge istenilmeden, belgeler üzerinde inceleme yapılmadan kanuna aykırı karar verildiğini, mahkemece kambiyo vasfına ilişkin olarak yalnızca şekil yönünden inceleme yapılabileceğini, mahkemenin bononun faktoring sözleşmesi çerçevesinde verilip verilmediği, teminat senedi olup olmadığı konularında denetim yapmasının görev sınırını aştığını ayrıca davacı tarafın bu yönde bir talebi veya beyanı olmadığını, 6361 sayılı Yasa’nın belirttiği tüm yükümlülükleri yerine getirerek dava konusu bononun iktisap edildiğini, davacılara ihtarname tebliğ edildiğini, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu, yasal sürede takibe geçildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Aynı Kanunun 170a/1. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken yine İİK'nun 168/3. maddesine göre ise, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerin icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süreler hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9568 Esas sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından yapılan yetki itirazı üzerine ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/923 E. - 2015/966 K. sayılı ilamı ile ... İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğuna karar verildiği, kararın 18.12.2015 tarihinde kesinleştiği, alacaklının HMK'nun 20/1. maddesine uygun olacak şekilde 21.12.2015 tarihinde takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini istediği, icra müdürlüğünce takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderildiği ve ......
İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını, 168/3. maddesine göre de kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. İİK'nun 19. maddesinde ise; "Gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 13.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 18.01.2016 tarihinin pazar gününe rastladığı, icra mahkemesine başvurusunun ise pazartesi gününe isabet eden 19.01.2015 gününde yani yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır....
İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını, aynı Kanunun 170/1. maddesinin göndermesiyle 168/4. maddesine göre imza itirazını ve yine aynı Kanunun 170a/1. maddesinin göndermesiyle de 168/3. maddesine göre kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. İİK'nun 19. maddesinde ise; "Gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir....
İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacıya ödeme emrinin 04.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği davanın süresinde açıldığı ,takibe konu belgede tanzim yerinin yer almadığı gibi borçlunun adının yanında da adres yer almadığından zorunlu unsur olan tanzim yerinin yer almaması nedeni ile kambiyo vasfına haiz olmadığından, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin de İİK'nın 16. maddesine göre 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğu, mahkemece re'sen dikkate alınamayacağı, bu durumda ödeme emrinin davacı/borçlu T1'e 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz süresinin son gününün 20/05/2019 tarihi olduğu, davacı T1'in ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 22/05/2019 tarihinde imzaya ve borca itirazı ile birlikte senet vasfına yönelik şikayette bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece istemin süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı/borçlu T3 Ltd. Şti. yönünden istinaf dilekçesinin reddine, davacı/borçlu T1'in istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekin keşide tarihinin değiştirildiğini, yapılan bu değişikliğin onaylanmamış olduğunu, bu haliyle çekin kambiyo vasfının ortadan kalkmış olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline istediği, mahkemece, HMK'nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, çekin kambiyo vasfına yönelik İİK'nun 170/a-1. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımaz. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....