Hibe edildiği gerekçesiyle mahkemece haczedilmezlik şikayeti reddedilen ..., ... ve ... plakalı araçları üzerindeki haczin 17.07.2019 tarihinde kaldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, şikayet tarihinden (13.07.2018) sonra haciz kalkmış olduğundan yargılama sırasında haczin kalktığı, bu durumda şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinde bulunmakta başlangıçta var olan hukuki yararının yargılama sırasında ortadan kalktığı anlaşılmakla konusu kalmayan bu araçlar yönünden şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde yukarıda ..., ..., ... ve ... plakalı araçlar bakımından mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ve nedenlere göre karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de sonuçta istem reddedilmiş olduğundan sonucu doğru onama yoluna gidilmiştir. VI....
İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; 103 davetiyesinin 23.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğin usulsüz olduğuna dair bir iddianın bulunmadığı, 28/01/2019 tarihinde şikayet eden vekili tarafından icra müdürlüğü nezdinde haczin fekkinin talep edildiği, ancak borçlu vekilinin tebliğ tarihine göre 7 günlük şikayet süresi içinde İcra mahkemesine haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı, yetkisiz Lüleburgaz İcra Mahkemesine süre geçirildikten sonra 19.04.2019 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, buna göre şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, bu kararın 11/10/2021 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Şikâyet, kural olarak doğrudan takibi durdurmaz. Şikayet üzerine icra mahkemesince İİK 22. maddesi uyarınca takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmemişse takip işlemleri devam eder....
Tüm dosya kapsamına göre, davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın iade gelmesi üzerine davacıya aynı adreste satış ilanının TK'nun 21/2 maddesi gereğince 25/06/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, davacının kıymet takdiri ve hazırlık işlemlerinden en geç bu tarih itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerekip, İİK'nun 16. maddesi gereğince bu hususların 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmemesi nedeniyle, artık kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davasında incelenmesinin mümkün olmadığı, davacının açmış olduğu haczedilmezlik şikayeti ihaleye engel olmadığı gibi, davacı tarafından satışın durdurulması yönünde verilmiş tedbir kararı bulunduğunun ileri sürülmediği, bu yönde herhangi bir belge ibraz edilmediği, kaldı ki, ihaleden önce haczedilmezlik şikayetine ilişkin mahkemece 04/07/2019 tarihli verilen yetkisizlik kararında tedbir talebinin esas mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden, bu aşamada reddine karar...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın memur muamelesini şikayet olarak ikame edildiğini, ancak ikame edilen davanın "haczedilemezlik" şikayeti olarak açılması gerektiğinden öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, Menemen İcra Müdürlüğü'nün 2021/351 E. Sayılı dosyası nezdinde 30/07/2021 tarihinde haciz konulduğunu, haczedilemezlik şikayeti konulu davanın haczin öğrenildiği andan başlayarak 7 gün içinde açılmış olması gerektiğini, davacı vekilinin davacı müvekkilinin 11/10/2021 tarihinde haciz uygulandığını öğrenmiş olduğunu beyan ettiğini, davanın haczedilemezlik şikayeti olarak açılması gerektiğinden an itibariyle de derdest bir haczedilemezlik şikayeti konulu bir dava bulunmadığından 7 günlük hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu 2021/351 Esas sayılı icra takibi davacı/borçlu ile davalı/alacaklı arasında Menemen 2....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla şikayete konu olabilecek haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesi haczedilmezlik şikayeti yönünden düzeltilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi; ''Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88'inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.'' hükmüne göre, nafaka borçları için haczedilmezlik kuralı uygulanmaz....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
Temyiz Sebepleri Borçluya 103 davetiyesi gönderildiği durumlarda daha öncesinden hacze muttali olunsa dahi şikayet süresinin borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda şikayetçi her ne kadar dosyaya 21.02.2020 tarihinde dosya fotokopisi istemli olarak dilekçe vermiş ise de; kendisine gönderilen 103 davet kağıdının tebliğ tarihi olan 14.07.2020 dikkate alındığında, 16.07.2020 tarihinde açılan işbu meskeniyet şikayeti isteminin süresinde olup, istinaf mahkemesinin kararının bu yönü ile usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu, şikayteçinin bahse konu taşınmaz haciz kayıtlarının fotokopisini aldığına dair de dosyada bir kayıt bulunmadığı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte İİK'nun 82/1-12 maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK md.82/1-12, 3....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....