Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyalarından 01/03/2022 ve 02/03/2022 tarihlerinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir....

İcra Müdürlüğü'nün 2017/38106 ve 2017/38083 esas sayılı dosyasında davacı borçlu T1 yönünden ıttıla tarihinin 12/02/2018 olarak düzeltilmesine, konusuz kalan haczedilmezlik şikayeti yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Davalı/alacaklı istinaf dilekçesinde; davacıya tebliğlerin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının haczedilmezlik şikayetinin devam ettiğini, davacının bu hususta herhangi bir feragati söz konusu değilken haczedilmezlik şikayeti hususunda karar verememesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin de tebligatlar usulüne uygun yapıldığından süreden reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dairemizin önceki kararında belirtildiği üzere, davacı/borçlu her iki takip dosyasına yönelik olarak ödeme emri ve 103 davet kağıtlarının usulsüz tebliği ile birlikte Sakarya İli, Karasu İlçesi, 467 ada, 2 parsel, 3 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunmuştur....

Maddesinden kaynaklı haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Davacıya, 103 davetiyesi 02/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup dava süresi içinde (08/06/2017 tarihinde) açılmıştır. Borçlu ve ailesinin geçinmeleri için zorunlu olan ziraat arazisi haczedilemez. Ne miktar arazinin zorunlu olduğunu tespit için mutlaka keşif yapılması ve bilirkişiye başvurulması gerekir. Bunun için, bilirkişiye haciz konulan arazinin yılda ne kadar gelir getirebileceği ve bunun borçlunun ve ailesinin ihtiyaçlarını yetip yetmeyeceği hususunun tespit ettirilmesi ve eğer bu gelir borçlunun ve ailesinin ancak ihtiyaçlarını karşılıyorsa, haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi, gelirin ihtiyaçtan fazla olduğunun saptanması halinde, borçlunun geçimi için ihtiyacı olan geliri sağlayabileceği tarlayı kaç liraya satın alabileceği tesbit edilip, satış bedelinden bu miktarın kendisine ayrılarak, artanın borca ödenme üzere tarlanın satılmasına karar verilmesi gerekir....

Madde ve ilgili mevzuat gereğince haciz tatbik edilen Sarıyer Mal Müdürlüğü ve Beşiktaş Mal Müdürlüğündeki hesaplarına konulan hacizlerin caiz olmadığını, bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne, müvekkili şirketin Sarıyer ve Beşiktaş Mal Müdürlükleri nezdindeki alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamından; 28/08/2020 tarihinde Tk.nun 35. Maddesine göre ödeme emrinin davacı/borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, davacının dava dilekçesinde açıkça bir usulsüz tebliğ işlemi şikayetinin de olmadığı, davacının usulsüz tebliğ işlemini şikayeti ile açmış olduğu davanın İstanbul Anadolu 3....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün dosyasında dava konusu taşınmazın satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapılması için Buldan İcra Müdürlüğü'ne talimat yazıldığını, taşınmazın kıymet takdir raporunun müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin süresi içerisinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu hususlar göz önüne alındığında İİK'un 106. maddesi gereği 1 yıllık süre içinde satış talep edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayeti davasıdır....

Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayeti dışında talep edilen faizin fahiş olduğuna ilişkin talebinin mahkemece değerlendirilmediği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Bu durumda, mahkemece, öne sürülen tüm iddialar ayrı ayrı değerlendirilerek gerekçe oluşturulması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek HMK'nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 02.09.2006 tarihinde yapıldığı, kıymet taktiri işleminde borçlunun hazır olduğu ve tutanağı imzalamaktan imtina ettiği tespit edilmiştir. İİK. nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları, kapsadıkları husus hakkında aksi ispat edilebilen karine teşkil ederler. Yani icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu durumda borçlunun kıymet taktirinin yapıldığı 02.09.2006 tarihinde hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği 02.09.2006 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 03.10.2006 tarihli şikayeti süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir....

    Hibe edildiği gerekçesiyle mahkemece haczedilmezlik şikayeti reddedilen ..., ... ve ... plakalı araçları üzerindeki haczin 17.07.2019 tarihinde kaldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, şikayet tarihinden (13.07.2018) sonra haciz kalkmış olduğundan yargılama sırasında haczin kalktığı, bu durumda şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinde bulunmakta başlangıçta var olan hukuki yararının yargılama sırasında ortadan kalktığı anlaşılmakla konusu kalmayan bu araçlar yönünden şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde yukarıda ..., ..., ... ve ... plakalı araçlar bakımından mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ve nedenlere göre karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de sonuçta istem reddedilmiş olduğundan sonucu doğru onama yoluna gidilmiştir. VI....

      İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; 103 davetiyesinin 23.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğin usulsüz olduğuna dair bir iddianın bulunmadığı, 28/01/2019 tarihinde şikayet eden vekili tarafından icra müdürlüğü nezdinde haczin fekkinin talep edildiği, ancak borçlu vekilinin tebliğ tarihine göre 7 günlük şikayet süresi içinde İcra mahkemesine haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı, yetkisiz Lüleburgaz İcra Mahkemesine süre geçirildikten sonra 19.04.2019 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, buna göre şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, bu kararın 11/10/2021 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Şikâyet, kural olarak doğrudan takibi durdurmaz. Şikayet üzerine icra mahkemesince İİK 22. maddesi uyarınca takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmemişse takip işlemleri devam eder....

      UYAP Entegrasyonu