fekki talep olunmuşsa da, müdürlüğün 27.2.2018 tarihinde takibin durdurulması talebinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine kararverdiğini, açıkça tedbir kararının devamı müddetince konulan hacizlerin kaldırılması gerekirken, takibin durdurulmasına karar verilirken usulsüz konulan hacizlerin devamına karar verilmesinin yasal olmadığını beyanla şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün 27.2.2018 tarihli kararının ' hacizlerin kaldırılması talebinin reddine '' kısmının kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İcra Memur Muamelesini Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi 3. kişinin İcra Mahkemesine başvurusunda; 31.10.2019 tarihinde hacizli olarak satın aldığı taşınmazlara 30.04.2019 tarihinde konulan hacizlerin, İİK.’nun 106. ve 110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediğinden düştüğünü belirtilerek kaldırılması için İcra Müdürlüğüne müracaat ettiğini, İcra Müdürlüğünce 3.kişinin dosyada taraf olmadığı ve dosya borçlusu olmadığı gerekçeleri ile talebinin reddedildiğini, 26.10.2020 tarihinde tekrar emsal karar sunmak suretiyle taşınmazların üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini ancak Müdürlükçe...
hacizlerin müvekkili belediyeyi zarara uğrattığını, mahkeme kararının kaldırılmasın, 10/06/2021 tarihli şikayete konu icra müdürlüğü işleminin iptalini, mezkur hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin talep etmiştir....
maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
olan kamu ve özel hukuka tabi borçlarının; 6552 sayılı Yasa gereğince nasıl tahsil edileceği usulünün düzenlendiği ve sadece belediyenin bu borçlarından dolayı konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin anlaşılması gerekir. Oysa ki şikayete konu takip dosyasındaki borç; 6360 sayılı Yasa gereği tüzelkişiliği sona erdirilen Alemdar Belediyesi'nin, ilama bağlanmış işçi alacağından kaynaklı borcudur. Bu durum karşısında takip konusu borç, Belediyenin hükme esas alınan yasal düzenlemede belirtilen kamu kuruşlarına olan borçlardan olmadığından, 6552 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin c fıkrasında düzenlenen hacizlerin kaldırılması hükmünden yararlanması da söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle şikayetin esası incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken anılan yasanın değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılması şeklindeki hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/456 ESAS 2021/92 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Hacizlerin Kaldırılması) KARAR : Adana 6....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; itirazın iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin karara karşı taraflarınca istinaf yoluna başvurulduğunu, karar henüz kesinleşmediğini, ihtiyati haciz kararını veren mahkemece verilmiş ihtiyati haczin kaldırılması yönünde bir karar bulunmadığını, itirazın iptali davası henüz kesinleşmediğinden ihtiyati haciz kararının halen geçerli olduğunu beyanla, yerel mahkemece verilen kararın bu nedenlerle kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, icra müdürlüğünün 17/08/2018 tarihli kararına ilişkin şikayet ve borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Dosya kapsamında yapılan incelemede; Ankara 12....
Davacı vekili, alacaklının ilama dayalı olarak başlattığı takipte dayanak ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması ve ilk derece mahkemesince yeniden hüküm tesis edilmesi üzerine, kaldırma kararı sonrasında verilen ilamın yeni bir takibe konu edildiğini ileri sürerek yeni takip başlatılmakla ilk takibin hükümsüz kaldığını ve ilk takip dosyasında yasal sürede satış istenmediğinden bahisle mahcuz araçlar üzerindeki hacizlerin düştüğünü öne sürerek hacizlerin kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep etmiş, müdürlükçe istemin reddine karar verilmesi üzerine şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Mükerrer takip nedeniyle, ilk takibin hükümden düştüğü iddiasına yönelik yapılan incelemede: İİK'nın 40. maddesi gereğince bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bozma kararından sonra mahkemece bozmaya uyularak verilen yeni ilamla alacaklının duran takibe devam etmesi mümkündür....
Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Dava dilekçesinde, davacı borçlunun takipten 20/04/2019 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir....