Yetkilisi) şeklinde gösterildiğini, bu durumda şirket adına şikayet yoluna başvurma iradesinin ortaya konulduğunu, icra müdürlüğüne yaptığı şikayete konu başvurusunun da şirket kaşesi ile şirket adına yapıldığını, yine dilekçe içeriği incelendiğinde, müvekkilin şirket yetkilisi olarak şirket adına şikayet yoluna başvurusunda bulunduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer taraftan icra dosyasının işlemsizlik nedeniyle SEKA'ya gönderilmek suretiyle imha edildiğini, İİK'nın 106- 110. maddeleri uyarınca hacizlerin düştüğünü, icra dosyası 10 yıl boyunca herhangi bir işlem görmediğinden SEKA'ya ayrılarak imha edildiğine göre, borçlu şirkete ait mallar ve banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
borçlu şikayet dilekçesinde karşı taraf olarak alacaklıyı gösterdiği halde, gerekçeli karar başlığına karşı taraf olarak alacaklının yazılmamasının HMK’nın 297. maddesine aykırı olduğu, şikayet dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edilmeden, alacaklının şikayete karşı tutumu tespit edilmeden karar verildiğinden, yargılama giderlerinin şikayet eden üzerinde bırakıldığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra dosyasında borçlunun taşınmazları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
, mahkemece; şikayetin kabulü ile, hacizlerin kaldırılması talebi doğrultusunda ve tahakkuk ettirilecek harç için de harç tahsil müzekkeresi yazılarak işlem yapılmak üzere 22.10.2015 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra dosyası celp edilip incelenmiştir. ... şikayete konu icra dosyasında, şikayetçi alacaklı veya borçlu olarak taraf bulunmayıp, icra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişinin, İcra İflas Kanunu 106. ve 110. maddeler kapsamında, hacizlerin fekkini isteme yetkisi bulunmayıp, hacizlerin düştüğüne yönelik iddianın , sıra cetveli düzenlendiğinde, ancak sıra cetveline şikayet olarak ileri sürülebileceği, bu nedenle davacının, şikayetinin sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin sıfat yokluğu nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
Üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15- 461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12- 461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 198 E. 2004/183 K.) İcra dosyasının incelenmesinde; dava konusu taşınmazlara davalı tarafından konulan hacizlerin kaldırılmasnın talep edildiği, sunulan Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/655 esas 2017/286 karar sayılı ilamında açıkça dava konusu taşınmazlardaki ipoteklerin ayrı ayrı kaldırılması yönünde hüküm kurulduğu, davanın taraflar arasında görüldüğü, hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır....
borçlunun talebi üzerine konulmuş olan bu hacizlerin kaldırılması gerektiğini, bu hususta doktrin ve yüksek mahkeme kararlarının açık olduğunu belirterek şikayetlerinin kabulüne, Bodrum 2....
Ancak, icranın iadesi, hacizlerin kaldırılması gibi işlemler ise ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olup ilam kesinleşmeden hacizler kaldırılamaz ve icra iade edilemez. Somut olayda; itirazın iptaline dair ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması üzerine takip yasa gereği kendiliğinden durmuş olup, icra müdürlüğünce gerek taraflardan birinin başvurusu gerekse re'sen takibin durdurulması gerekirken, alacaklının bu yöndeki talebinin kesinleşmiş ilamın ibraz edilmesi şartına bağlı tutulmasına dair 11.03.2022 tarihli kararı İİK'nın 40. maddesine açıkça aykırıdır. Ancak, davacı borçlu vekili ayrıca hacizlerin de kaldırılması isteminde bulunduğundan, icra müdürlüğünce ilamın kesinleşmesinin aranması, hacizlerin kaldırılması talebi yönünden yerinde ve isabetlidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılmasını istmediklerini, dosyada mevcut birçok haciz bulunduğunu, bir kısım taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediklerini, haczin kaldırılmasını istedikleri taşınmazlar dışında başkaca birçok haciz olduğundan hacizlerin bir kısmının kaldırılmasını istemelerinin , alacağın tahsil edildiğine karine teşkil etmediğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
karar sayılı kararı ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine icra dairesine başvurularak, takip durdurulduğundan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, icra dairesince takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar verildiği, hacizlerin kaldırılması hususunda karar verilmediği gerekçesiyle hacizlerin kaldırılması talebinin 10/09/2019 tarihli karar ile reddedildiği görülmektedir. Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesince takiplerin durdurulmasına karar verilmesiyle takip olduğu yerde duracak ve mevcut hacizler nedeniyle satış istenemeyecektir. Durdurma kararının hacizlerin kaldırılması yönünde uygulanması mümkün değildir. Nitekim Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesince de 19/09/2019 tarihli müzekkere ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği icra dairesine bildirilmiştir. İcra dairesince verilen 10/09/2019 tarihli kararda isabetsizlik olmadığından icra müdürlüğü işlemine yönelik şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....