Mahkemece, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 8.H.D'nin 21/10/2013 tarih ve 2013/5105 Esas ve 2013/14935 Karar sayılı ilamı ile "2942 ve 6111 sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde haciz yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Şikayetin bu gerekçe ile reddi yerinde ise de, borçlu vekilinin şikayet nedenleri arasında hesaptaki paranın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi gereği haczedilemeyeceği iddiası da bulunmaktadır. Bu durumda borçlunun anılan Yasa hükmüne dayanarak, haciz konulan banka hesabındaki paranın haciz edilemeyeceği yönündeki şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur....
fekkinin talep olunduğunu, icra müdürlüğünün bu talep üzerine müvekkili şirketin araçları üzerindeki hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin reddi ile banka hesapları üzerindeki hacizlerin fekkine şeklinde karar verdiğini, konkordato mehlinden önce uygulanan tüm hacizlerin konkordatonun tasdiki ile İİK 308/ç maddesi uyarınca hükümden düştüğünü beyanla, 12/03/2020 tarihli bir kısım hacizlerin kaldırılmasının reddine ilişkin memurluk işleminin iptali ile İİK 308/ç uyarınca dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....
kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu ve anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda, 11.12.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yapılan hacizlerde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, şikayet tarihinden sonra mahkemesince verilen 05.06.2014 tarihli ara karara dayalı, 11.12.2013 tarihinden sonra konulan tüm hacizlerin kaldırılması da doğru bulunmamıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, istem; icra müdürlük işleminin iptaline ilişkin şikayet olduğu halde ve şikayet dilekçesinde ayrıca karşı taraftan yargılama gideri ile vekalet ücreti talep edilmemiş olmasına rağmen mahkemece borçlu yararına vekalet ücreti hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....
kaldırılması talebinin itiraz kabul olmak üzere reddine" karar verildiği ve bu işlemin şikayet konusu yapıldığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/13324 Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça borçlu belediye başkanlığı hakkında ilamlı takip başlatıldığı, alacaklı vekilinin 04/10/2018 tarihinde icra müdürlüğüne alacağın haricen tahsil edildiğini ve tahsil harcının yatırıldığını belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğü tarafından talep doğrultusunda işlem yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her dava ve şikayet açıldığı (yapıldığı) tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK. ve HGK'nun 17/03/1954 tarih ve 3/40- 49 sayılı kararı). Somut olayda; şikayete konu takip dosyasında, haciz konulan banka hesabından şikayet tarihinden sonra gönderilen paranın alacaklılara ödendiği ve alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine icra müdürlüğünce, ilgili bankaya haczin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır....
İcra Dairesi nezdindeki dosya alacağına konulan hacizlerin kaldırılması talep edilmekle; alacağa konulan hacizlerin Kayseri İcra Dairesinden konulduğunun anlaşıldığı, konulan hacizlerin kaldırılması talebinin de haczi koyan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinden istenebileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kayseri 6. İcra Hukuk Mahkemesince, alacaklı vekilinin talebi üzerine haczedilmezlik şikayeti yönünden şikâyet konusu uyuşmazlığın asıl İcra Dairesi'nin bağlı olduğu Ankara İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler....
maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
talep ettiği ve icra müdürlüğünce istemin reddedildiği, bunun üzerine alacaklı tarafından ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik icra müdürlüğü işleminin iptali için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu, ve mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk mahkemesinin 2020/143E. sayılı dosyası ile şikayet edildiğini, yerel mahkeme kararında hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığını belirttiğini, icra mahkemesi ara kararı uyarınca takip 17.06.2019 tarihi itibari ile durdurulduğunu, dosyanın durduğu bu tarihten sonra da dosyada yapılan işlemlerin tamamının geçersiz olduğunu, dolayısıyla bu tarihten sonra konulan hacizler takibin durdurulduğu döneme ilişkin olduğundan hükümsüz olduğunu, dosyada bulunan hacizlerin konulma tarihi olan ekim 2019 tarihi dosyanın durdurulduğunu döneme ilişkin olduğundan hacizlerin kaldırılması gerektiğini bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını takibin durdurulduğu tarih olan 17.06.2019 tarihi itibari ile bu dosyadan sonra konulan tüm hacizlerin fekkine; masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....