WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....

    İcra Mdnün 2019/27793 esas sayılı dosyası kapsamında 1.haciz ihbarnamesi gönderilmeden doğrudan 09/12/2020 tarihinde 2.haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, daha sonra 15/03/2021 tarihinde 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ayrıca tebligat zarfında 89/2 haciz ihbarnamesi yazdığı halde içerisindeki evrakta 1.haciz ihbarnamesi yazdığını, müvekkilinin nezdinde borçluların herhangi bir alacağının bulunmadığını, 29/03/2021 tarihinde menfi tespit davası açtıklarını , müvekkiline 1.haciz ihbarnamesi gönderilmeyerek itiraz hakkının elinden alındığını söyleyerek şikayetin kabulü ile usulsüz olan 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptalini istemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı 3. kişinin iik' nun 89/1 maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edilidği ididasına dayalı şikayetin reddine, davacı 3. Kişinin İİK' nun 89/2- 3 maddesi ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile icra dairesince gerçekleştirilen iik' nun 89.maddesi ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin iptaline, öğrenme günü 13/07/2021 tarihinin İİK' nun 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tebligatın yasal usule uygun olarak yapma görevinin tebligat memura ait olduğunu, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....

      Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının içinde 89/2 haciz ihbarnamesi olduğu ileri sürülmüş ise de, icra dosyası incelendiğinde 89/1 haciz ihbarnamesinin davalının talebi üzerine 01/02/2021 tarihinde hazırlanmış olduğu ve 07/02/2021 tarihinde e-tebliğ yoluyla davacı şirkete usulünce tebliğ edildiği, tebligat zarfında 89/1 haciz ihbarnamesinin yazılı olduğu, 22/03/2021 tarihinde hazırlanan ikinci haciz ihbarnamesinin ise davacıya e-tebliğ yoluyla 28/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ zarfı üzerinde 89/1 haciz ihbarnamesi yazılı olduğu, alacaklı tarafından söz konusu hatanın farkedilerek 08/04/2021 tarihinde tebligat içeriğinde birinci haciz ihbarnamesi yazıldığından bahisle yeniden ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edilmiş ve icra müdürlüğünce 16/04/2021 tarihinde düzenlenen 89/2 haciz ihbarnamesi davacıya e-tebliğ yoluyla 24/04/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, daha sonra 31/05/2021 tarihli 89/3 haciz...

      Ayrıca bu şekilde yapılan tebliğ işleminde, Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde düzenlemesini bulan hasma tebligat yapılamayacağı kuralına aykırı hareket edilmiş olacaktır. Birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmediğinden, birinci haciz ihbarnamesi tebliğ işlemine bağlı olarak, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin de şikayetçinin adres kayıt sistemi adresinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi hükmü görü tebliğ edilmesi usulüne uygun değildir....

      Şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde “... ...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 23/05/2016 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesi üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş, 12/08/2016 tarihinde tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 16.08.2017 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

        Davacı her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 23/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu belirtip 24/11/2021 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, davacıya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "... ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde (mal yedinizde) sayılmıştır ..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, davacı taraf 25/10/2021 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine, 89/2 haciz ihbarnamesinden de haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra yapılmıştır. Mahkemece de bu gerekçelerle şikayet reddedildiğinden ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” Somut olayda iptali istenen ihbarnamelerde her ne kadar 3. kişinin isim ve soyisminin yazımlarında yanlışlık yapılmışsa da 3. kişinin ihbarname gönderilen kişinin kendisi olmadığı yönünde husumete dayalı bir şikayeti bulunmamaktadır. 3. kişinin şikayet nedenleri nazara alındığında mahkemeye şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. Şikayetçi 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi 05.02.2014 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesi 28.02.2014 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesi ise 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayeti de bulunmamaktadır....

          No:33/2 Merkez/Aksaray adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini iddia ettiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz olması sebebiyle 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olacağını bildirdiğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiasında bulunmadığını, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesinin davacının dava dilekçesinde de belirttiği adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 89/1 haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edilmiş olsa dahi 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden ve usulsüzlüğüne ilişkin bir iddia da bulunmadığından davanın süresinden sonra açıldığını, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin sırasıyla 28.07.2022 tarihinde ve 21.09.2022 tarihinde TK m. 21/2 hükmü uyarınca tebliğ edildiğinden en geç 28.07.2022 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunun kabulü gerektiğini, kaldı ki, 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz ederek de 89/1 haciz ihbarnamesine itirazın...

          UYAP Entegrasyonu