Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, Hukuk Genel Kurulu'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gidilmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan şikayet eden, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek tebliğ tarihinin düzeltilmesini de talep etmiş olmakla, mahkemece haciz ihbarnameleri iptal edildiğinden bu yönde hüküm kurulmamıştır....

    Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davayı açmakta hiçbir hukuki yararının bulunmadığını, davacının tebliğ mazbatalarından haberdar olmadığının yersiz olduğunu, gönderilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ mazbatalarının şirket yetkilisinin masasında taraflarınca açıkça gösterildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin 07/10/2019 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 01/11/2019 tarihinde ve 13/11/2019 haciz ihbarnamesinin 13/11/2019 tarihinde tebliğ olduğunu, gönderilen üç haciz ihbarnamelerine karşı davacı şirketin tebliğ tarihinden sonraki süreçte şikayet yahut itirazda bulunmadığını, usulüne uygun yaptıkları işlemin kesinleşmiş olduğunu, söz konusu haciz ihbarnamelerinin tebligat parçalarını haciz mahallinde şirket yetkilisinin masasında taraflarına gösterilip vekilinin buna itiraz edeceğini belirtmesinin ihbarnamelerden haberdar olduğunu gösterdiğini, davacı tarafın kendisine gönderilen tebligatları...

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın takibindeki ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip talepnamesinde imza bulunmadığını, bu nedenle hacizlerinin yok hükmünde olduğunu, öte yandan, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin 31.007.2012 tarihi olduğunu, müvekkilince gönderilen haciz ihbarnamesi tebliği tarihin ise 24.07.2012 tarihi olduğunu, buna rağmen, sıra cetvelinde şikayet olunana usul ve yasaya aykırı olarak birinci sırada pay ayrıldığını ileri sürerek, .... sayılı dosyasında düzenlenen 20.03.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın müvekkiline ödenmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

      Karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunarak, dava dilekçesini tekrar ederek mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemeye tarafına yapılan tebligatların usulsüzlüğü ile haciz ihbarnamesi gönderilmesi işlemine itiraz ettiğini, İİK'ya göre borçlunun 2 haciz ihbarnamesine itirazı halinde borçtan sorumlu olmama imkanının getirildiğini, 29/06/2021 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesine 01/07/2021 tarihinde itiraz ettiğini, borçlunun tarafından herhangi bir alacağının olmadığını buna rağmen tarafına 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, mahkemece talebinin reddi yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/82008 Esas (Kapatılan Kayseri 4....

      Aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, İİK.'nın 89/3. Maddesi gereğince düzenlenen haciz ihbarnamesinin şikayetçiye 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından İİK. 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilerek dava açıldığı anlaşılmıştır....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, şikayetçi şirket vekilinin icra dosyasına sunduğu 26.02.2015 havale tarihli dilekçesiyle birinci haciz ihbarnamesine itirazda bulunduğu, şikayetçiye çıkarılan birinci haciz ihbarnamesinin 19.03.2014 tarihinde; ''tebliğ evrakı işyerinde almaya ehil ve yetkili işçisi/memuru/amiri... İmzasına tebliğ edildi'' şerhi ile tebliğ edildiği görülmüştür....

        saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin de tespit edilmediği, bu haliyle 1. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin ise doğrudan mernis adresine TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiş olması sebebiyle usulsüz olduğu, bu şekilde T3 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması sebebiyle bu davacının borçlu sıfatı kazandırılarak mallarına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Seyhan yönünden 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesi, şartları oluşmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden kabulü yerinde görülmemiştir....

        D:... ... .../..." adresine çıkartılan 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının 19.11.2014 tarihinde muhatabın taşındığı gerekçesi ile iade edildiği, bunun üzerine 89/3 haciz ihbarnamesinin aynı adrese 09.02.2015 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

          S.2 Taraflara ait icra dosyalarının incelenmesinde, şikayetçinin alacaklı bulunduğu icra dosyasında, takibin bonoya dayalı ilamsız takip olduğu ve takipten önce ihtiyati haciz kararına dayalı olarak, takip borçlusunun alacaklı olduğu üçüncü kişiye önce haciz müzekkeresi (İİK'nın 88. md.) gönderildiği, bu müzekkerenin 31.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra haciz ihbarnamesi (İİK'nın 89. md.) gönderildiği, ihbarnamenin 02.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme emrinin de 02.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyasında ise takibin yine bonoya dayalı ilamsız takip olduğu, takipten önce alınmış ve uygulanmış bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı, ödeme emrinin 02.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibinin kesinleşmesi üzerine 21.01.2014 tarihinde İİK'nın 89. maddesine dayalı haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

            DAVA Şikayetçi üçüncü kişi; asıl davada; tebliğ olunan 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine aykırı olduğunu, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ olunması üzerine öğrenmeyle birlikte itirazda bulunduklarını, 1. haciz ihbarnamesinin usulsüzlük nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi halinde 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin hükümsüz kalacağından bahisle, icra dosyasından gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin hükümsüz sayılarak iptaline, 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine ve 3. haciz ihbarnamesine taraflarınca yapılan itirazın yasal süresi içerisinde yapılmış olduğunun tespitine karar verilmesini, birleşen 2021/140 E. sayılı dosyada; gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine aykırı olduğundan bahisle 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine ve 89/2 haciz ihbarnamesine taraflarınca...

              UYAP Entegrasyonu