Somut olayda; 07.03.2013 tarihli dosya kapak hesabında ilam vekalet ücreti ile ilam harcı ve icra vekalet ücreti nisbi olarak hesaplanıp tespit edilen miktar 12.03.2013 tarihinde dosyaya yatırılmış, 14.03.2013 tarihinde ise bu para alacaklıya ödenmiştir. Takip dayanağı kamulaştırmasız el atma ilamında nisbi olan vekalet ücreti ve harcının düzeltilerek onama ilamı ile maktuya dönüştürülmesi üzerine borçlu vekilinin talebi ile hazırlanan 14.03.2014 tarihli dosya kapak hesabında ise bu kalem alacakların düzelterek onama ilamındaki gibi maktu olarak hesaplanmasının yanı sıra icra vekalet ücretinin de maktu hesaplandığı görülmektedir. İlam vekalet ücreti ve harcının maktu olarak hesaplanması yönündeki düzelterek onama ilamı icra vekalet ücretinin hesabına yansıtılamaz. Alacaklının şikayeti de icra vekalet ücretinin de maktu hesaplanmasına yöneliktir....
Şikayetçi tarafından fazla ödeme yapıldığı iddiası ile eldeki dava açılmış, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde yukarıda yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir. İcra takip dosyasında hesap tablosunun (kapak hesabı) yapılması icra müdürünün görev alanına girmektedir. İcra müdürlüğünce yapılacak dosya kapak hesabının doğru olmadığına yönelik iddialar ise İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayete konu edilebilir. Davacı tarafça fazla ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Borçlunun taahhütnamede ki taksit tutarlarına ve tarihlerine uymaması durumunda taahhüt sözleşmesi hükümsüz hale gelecek ve güncel değerlere göre hesaplama yapılması gerekecek ise de, dosya kapak hesabı işleminin teknik bir konu olması nedeniyle mahkemece, şikayet üzerine yapılan hesabın denetlenebilmesi için bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulması gerekir....
Sayılı icra takip dosyasında davacıya karşı yürütülen icra takibinin davanın esası hakkında karar verilinceye kadar tedbir talebinin dosya alacak miktarının tamamının %100 oranında teminat karşılığında tedbir talebinin kabulüne..." denilmek suretiyle davacının ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verildiği, icra dosyasında bulunan 08/03/2022 tarihli kapak hesabına göre dosya borcunun 375.664,09- TL olduğu, davacı borçlu tarafından sunulan banka makbuzundan 200.000- TL nakdi teminatın 08/03/2022 tarihinde saat 11:15'te icra müdürlüğü hesabına yatırıldığı ve ihalenin 11:00- 11:05 tarihleri arasında ilanda belirtilen saatlerde yapıldığı görülmüş olmakla, davacı tarafından tedbir kararında belirtilen dosya bakiye alacak miktarının eksik şekilde ve ihale tamamlandıktan sonra yatırılmış olduğu anlaşıldığından, tedbir kararına uyulmadan ihalenin yapıldığına dair davacının iddiası doğru görülmemiştir. İİK'nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz....
Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda itirazlarının haklı görüldüğünü ve şikayete konu kapak hesabında belirtilenden az olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen mahkemece şikayete konu dosya kapak hesabının hesaplanandan yüksek olduğunu belirterek şikayeti ret ettiğini, ancak şikayete konu kapak hesabı 7.594.748,90 TL iken bilirkişi tarafından bu miktarın 7.432.939,24 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aslında dosya borçlusu olduğunu, bu sebeple dosya hesabının aslında daha düşük olmasının şikayetin kabulünü gerektireceğini, bilirkişi raporuna rağmen davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, öte yandan takibin dayanağı olan ilamında bozulduğunu, yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması taleplerinin ret edildiğini, ek rapora yönelik itirazlarınında mahkemece kabul edilmediğini, faiz oranlarında 5 puanlık değişim olmadığından faiz uygulama dönemlerinin merkez bankası tarafından saptanan...
İcra Müdürlüğü'nün 2012/2242 Esas sayılı takibine konu senette tahrifat yapılarak senet bedelinin 4.000,00- TL iken 54.000,00- TL yapıldığını, takipten sonra 30/11/2004- 21/02/2006 tarihleri arasında dosyaya 6.346,46- TL ödendiğini, sonrasında Kars İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/10 Esas sayılı dosyasında bakiye borcun 93.453,46- TL olarak belirlendiğini ve bunun da davacılar tarafından kabul edilerek düzenli olarak her ay yaklaşık 750.00- TL ödemeye devam edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce yapılan 10/07/2017 tarihli kapak hesabında dosya borcunun, yapılan ödemelere gereği azalması gerekmesine rağmen, artarak 131.239,86- TL olarak hesaplandığını, bunun üzerine alacaklı tarafın hem hatalı hesaba ve hem da yaklaşık 3,5 yıl önce yapılan kıymet takdirine dayanarak satış işlemleri başlattığını, satış işlemlerinin kapak hesabına yapıkları şikayet ile kıymet takdirine yaptıkları itirazlarının sonucunu beklemesi gerektiğini, dosya borcunun davacının maaşından yapılan kesinti ile ödeniyor olması...
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, icra emrinin hatalı tanzim edilmediğini, itirazın iptali davasında verilen kararın kesinleştiğini, borçlunun dosya borcunun tamamının ödendiğine dair hiçbir somut delil sunmadan, icra dosyasının kapak hesabının yanlışlığından bahisle, takibin önce durdurulması sonrada iptalini talep ettiğini, ilamda yazılı tahsilatın, tahsil harcı ödenmediği için kapak hesabında görünmediğini, kapak hesabının çıkarılmasında müvekkilinin herhangi bir müdahalesi olmaması sebebiyle, aleyhe yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek şikayetin reddini istemiştir. III....
İcra Dairesi nezdinde başlatılan icra takibine borçlu itiraz edildiğini, bu itiraza ilişkin Eskişehir 4....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Uyuşmazlık konusu icra takip dosyasında icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabındaki faiz hesabına şikayet niteliğindedir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Bu tür davalarda öncelikle davalı tarafın takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği belirlenmeli, şartlar tahakkuk etmişse davalıya borç miktarını depo etmek için süre verilmeli, süresi içinde depo emri yerine getirilmezse iflas kararı verilmelidir. Bu sebeple öncelikle icra dosyası celp edilmiş, kapak hesabı da yaptırılmıştır. Davalı tarafa gönderilen kambiyo senedine mahsus ödeme emrine itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği belirlenmiştir. Gerekli ilanlar da yaptırıldıktan sonra iflas talebine yönelik itirazlar değerlendirilmiş, Vakıflar Bankasının iflasa itiraz ettiği ancak makul bir gerekçe ileri sürmediği belirlendikten sonra davalı tarafa bir ihtar gönderilmiş, kapak hesabına göre depo emri tebliğ edilmiştir. Davalı taraf depo emrine uymamış, bu durumda iflas kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmuştur....
Esas sayılı dosyasında dava vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı bedelleri de eklenip kapak hesapları yaptırılarak teminat mektubu sunulduğu, İcra İflas Kanunun 266. Maddesinde "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir" ifadesine yer verildiğine dayanılmıştır.Mahkemenin itiraz dilekçesi olarak değerlendirdiği 20/10/2022 tarihli dilekçe ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak sunulmuş olup, ihtiyati hacze itiraz niteliği taşımamaktadır. Hal böyleyken mahkemece dosya ele alınarak, kabule göre de dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan itiraz incelemesi yapılması doğru olmamıştır.Kaldı ki, aleyhine ihtiyati haciz verilen tarafından, ileri sürülen sebepler ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında değildir....