Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, icra takibi taraflarının kanuna açık aykırı ve kamu düzenine ilişkin icra müdürlüğü kararlarının düzeltilmesi için öncelikle icra müdürlüğüne başvuruya zorlanamayacağını, İcra İflas Kanunun'da bu yönde bir düzenleme bulunmadığını, tam aksine kanunda, işlemin "şikayet" yoluyla düzeltilmesi için icra Hakimliğine başvuru düzenlendiğini, müvekkilinin icra müdürlüğünden takibin düzeltilmesini talep etmeden icra mahkemelerine yapılan işlemi şikayet ederek icra emrinin düzeltilmesini talep edebileceğini, belirterek kararın kaldırılmasına, icra emrinde her bir borçlu için ayrı ayrı borç miktarını gösterecek şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

doğduğunu, bu bağlamda icra müdürlüğünce talep üzerine davacı kuruma "bakiye borç muhtırası" gönderilmesine dair işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir....

dair kabul muhtırasının borcun ödenmesinin taahhüt edildiği tarihinden önce borçluya tebliğ edilmesinin gerektiğinin anlaşılması karşısında; Dosyada yapılan incelemede, İcra Müdürlüğünün ......

    Mahkememizce alınan kanaat edinmeye ve denetime elverişli rapor ile 24/01/2018 tarihinde icra dosyasındaki bakiye borç miktarının 15.756,39- TL olduğu tespit edilmiş olup, mahkememizce şartları bulunmayan takibin iptaline yönelik talebin reddine, 24/01/2018 tarihinde icra dosyasındaki bakiye borç miktarının 15.756,39- TL olduğunun tespitine, takibin iptali talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, " dair karar verildiği görülmüştür....

    Davacı her ne kadar haciz ihbarnamesi tebliğinin usule uygun olmadığını iddia etmiş ise de, haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmediği, ayrıca tebligat tarihinin düzeltilmesi için yetkili İcra Hukuk Mahkemesi'nde tebligat tarihinin düzeltilmesi için açılmış bir şikayet davasının olmadığı, kaldı ki davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra gönderilen ve davacıya 26/05/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme muhtırasının iptali için Devrek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/29 esas 2021/60 karar sayılı dosyasında 01/06/2021 tarihinde şikayette bulunduğu, söz konusu tarihin dikkate alınması halinde dahi 15 günlük hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarı ile dolmuş olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olup davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2017/8652 esas sayılı dosyasında alınan 02/07/2019 tarihli dosya kapak hesabında müvekkili olan şirketin sorumlu olduğu miktarın 98.344,66 TL olarak hesaplandığını ve müvekkili olan şirket tarafından 13/09/2019 tarihinde 98.344,66 TL'nin icra dosyasına ödendiğini, ödemenin akabinde icra müdürlüğünce 747,70 TL bakiye borç kaldığına ilişkin borç muhtırasının düzenlendiğini, 13/09/2019 tarihinde müvekkili olan şirket tarafından 747,70 TL'nin icra dosyasına ödendiğini, ilgili icra dosyasında müvekkili olan şirketin sorumlu olduğu tutarı ödediğini ve müvekkili olan şirket bakımından bakiye alacak kalmadığını, dolayısıyla Düzce 5. İcra Müdürlüğü'nce müvekkili şirket yönünden dosyanın infazen kapatılmasında hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, ilgili icra dosyasında müvekkili şirketin sorumlu olduğu tutarı ödemiş olduğunu, bu sebeple; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Düzce 5....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafın müvekkilini yıllardır oyaladığını, davacının davasını zamanında açmadığını, tahliye muhtırasının talep tarihi baz alınarak oluşturulduğunu, tahliye muhtırasının geç gönderilmesinin sebebinin kendileri olmadığını, tahliye muhtırasının yasalara uygun şekilde tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır. DELİLLER: Başakşehir Tapu Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevap yazısı, Turhal İcra Müdürlüğü'nün 2017/991 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Şikayetin KABULÜ İLE; Turhal İcra Müdürlüğü'nün 2017/991 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 22/06/2020 tarihli tensip kararına dayalı TAHLİYE İŞLEMİNİN İPTALİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin tekrarı ile istinaf yasa yolunu başvurulduğu görülmüştür....

    Davacı alacaklı takip dosyasının yenilenmesi ile borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği icra müdürlüğü tarafından takip çıkışı üzerinden tahsil harcının alınmasına karar verildiği, tahsil harcı muhtırasının davacı alacaklıya tebliğ edildiği, davacı tarafından icra müdürlük işleminin iptali için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

    Kanunu’nun 28, 29 ve 30. maddelerine göre ilanen tebligat yapılması sureti ile ipotek muhtırasının tebliğine karar verilmesini talep etmiştir....

      Borçlu vekili, İcra Mahkemesine başvurusunda; İcra dosyasında hesaplanan 10.12.2012 tarihli dosya kapak hesabında dosya borcunun fazla hesaplandığını açıklayarak, kendilerine gönderilen borç muhtırasının iptalini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kabulü ile; ......2011/10645 Esas sayılı dosyasındaki 10.12.2012 tarihli borç muhtırasının 60.828,83 TL asıl alacak ve 4.799,64 TL işlemiş faiz alacağı olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu tarafından, temyiz incelemesinin sonuna kadar takibe dayanak ilamın icrasının geri bırakılmasına ilişkin karar icra dosyasına sunulmuş bulunduğundan, icranın geri bırakılması kararı geçerli bulunduğu süre içerisinde icra dosyasına yatırılan paranın alacaklı tarafından tahsil edilmesi mümkün değildir. Bu durumda; alacaklı tarafça, icra dosyasına yatırılan paranın tahsil edilebilir hale gelmesine kadar, alacağa faiz istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu