WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, icra takip dosyasında, dosya borçlusu konumunda olup, icra dosyasında dava dışı 3.kişiye gönderilen 1.haciz ihbarnamesinin iptalini talep etmiştir. Buna göre, her ne kadar davacı tarafın başvurusu haciz ihbarnamesinin iptaline yönelik ise de; davacı tarafça dosya borcunun çok üzerinde bir rakamın haciz ihbarnamesine yazıldığı, itirazın iptali ilamına göre icra emri tebliğ edilmeden ilgili alacak kalemlerinin haciz ihbarnamesine dahil edilemeyeceği ve sair sebepler ileri sürülerek iptal isteminde bulunulduğundan davacının şikayetleri özü itibariyle dosya borç hesabının hatalı hesaplandığı ve buna bağlı olarak haciz ihbarnamesindeki miktarın da yüksek belirtildiğine yönelik olup, bu nedenle davacı tarafın uyuşmazlık konusu şikayetler bakımından aktif husumet ehliyetinin mevcut olduğunun kabulü gerekir....

T1 01.08.2019 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye 05.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmediği, davacı takip alacaklısının 23.08.2019 havale tarihli talebi üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğu, bahse konu talep üzerine T3 EM. SİST. T1 yeniden 28.08.2018 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin ve 28.08.2019 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinin unvanı belirtilen üçüncü kişiye gönderildiği, hem birinci hem de ikinci haciz ihbarnamelerinin üçüncü kişiye 02.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine 02.09.2019 tarihli itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmediği gerekçesi ile T3 EM. SİST. T1 üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesi yönündeki talebi icra müdürlüğünün 17.09.2019 tarihli şikayet konusu kararı ile reddetmiştir....

da farklı olduğunu, bu hali ile de 3. haciz ihbarnamesinin usule aykırı olduğunu belirterek 3. haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2011/7497 esas sayılı dosyasından İİK'nun 89/1-2 maddeleri uyarınca gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamalerinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine durumun öğrenilmesi ile sözkonusu ihbarnamelere ilişkin tebligatların ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali için ... 14. İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayette bulunduklarını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; görev itirazında bulunmuş ve davacının ... 14. İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet başvurusu üzerine, üçüncü haciz ihbarnamesinin yok hükmünde sayıldığını, davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıya yapılan haciz ihbarnameleri tebliğlerinin usulüne uygun olmaması nedeni ile ... 14....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden asıl ve birleşen şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar .... Ltd. Şti., ... vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Asıl davada şikayetçi vekili, borçlu .... Ltd. Şti'nin ... A.Ş'deki alacağı üzerine 04.10.2011 tarihinde haciz ihbarnamesi gönderilerek haciz konulduğu açık olmasına rağmen .... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/9319 Esas sayılı dosyasından hazırlanan sıra cetvelinde haciz tarihinin 06.10.2011 olarak hatalı bildirildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunanlara düşen payın müvekkilerine ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunanlar vekilleri,....A.Ş.'...

      Haciz ihbarnamesinin ise 25.05.2017 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği; Şikayetçi tarafından, 89/1 ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmeden 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin usulüne uygun olmadığının beyan edildiği, yine şikayet dilekçesinde 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebliğ edildiğinin açıklanmasından sonra bu ihbarnamelerinde usulsüz tebliğ edildiğini beyan etmesi sebebi ile 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinin incelenmesinde "birlikte sakin eşi Zehra Dinler imzasına tebliğ edildi" şerhiyle tebliğ edildiği, muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta beraber oturan kişiye yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine aykırı olmakla usulsüz olduğu ( Yargıtay 12 HD 2021/5658 Esas 2021/6800 Karar); 89/3 haciz ihbarnamesinin ise davacının bizzat kendisine tebliğ edildiği, davacı tarafından tebliğ evrakını alanın kendisi olmadığının iddia olunmadığı, şikayete konu...

      Somut olayda her ne kadar, şikayetçi tarafından İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de , üçüncü haciz ihbarnamesinin 3. kişiye 05/03/2015 tarihinde tebliğ edildiğine ve 3. kişi tarafından üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 05/03/2015 tarihinde, şikayete konu ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3. kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 05/03/2015 tarihinden itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        in banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağına rastlanmadığının itirazen bildirildiğini, aynı dosyadan gönderilen 24.04.2011 tarihli 3. haciz ihbarnamesinin müvekkili tarafından 05.07.2011 tarihinde tebellüğ edildiğini, müvekkilinin yasal süre içinde itirazlarını bildirdiğini, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine dayanak müdürlük kararlarının iptali için şikayet yoluna da gidildiğini belirterek, davalı borçlunun müvekkili banka nezdinde hak ve alacağı bulunmadığından İİK 89. maddesi uyarınca borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafın ......

          Şahsın İİK 82 madde bağlamında haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı mevcut değil ise de davacının kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği kaldı ki gene kendisine tebliğ edilen ihtarnameninde dayanaksız olduğuna ilişkin şikayet hakkı mevcut olup mahkemece bu yöndeki şikayetlerin incelenmediği açıktır. İİK 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde muhataba İİK/89 haciz ihbarnamesi gönderileceği mahkemenin de kabulündedir. Davacı belediyenin bu ihbarnameye yönelik 27/02/2019 tarihli cevabi yazısının itiraz mı yoksa kabul mü olduğu hususunda da mahkememce bir inceleme yapılmamıştır. Zira borçludan paranın istenmesi ancak 89/1 ihbarnamesinin kabul edilmesi halinde söz konusu olacağından somut olayda iptali istenen 06/03/2019 tarihli müzekkerenin dosya kapsamına uygun olup olmadığı da incelenmemiştir. Ayrıca her iki evrakın tebliğ mazbataları da icra dosyalarında yoktur....

          Bu davayı 89.maddenin 1. ve 2.fıkralarında belirtilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen üçüncü kişi, 89/3.maddesinde belirtilen haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde menfi tespit davası açabilecektir. Üçüncü kişi, haciz ihbarnamelerine karşı süresinde şikayet yoluna gidip iptal ettirmediğine göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Aksi halde borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalabilir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasına girilip sonucu dairesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu