Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/551 ESAS 2020/213 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2018/20590 sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarı tebligatının TK'nın 21.maddesine aykırı olarak yapıldığını, haciz ihbarnamelerinin tarafına ulaşmadığını öğrenme tarihlerinin 06/08/2019 olduğunu, icra dosyasına süresi içerisinde itirazda bulunduklarını beyan ederek şikayetlerinin kabulü ile usulsüz yapılan 89/1 haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesine sonucu beklenmeden gönderilen 89/2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece; Davanın davalı Abdurrahman Aydın ve Hülya Aydın yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın şikayet niteliği itibariyle değerlendirildiğinde, davacının 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre nedeniyle reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

Kapı No:1B/136 Alanya/Antalya" adresine tebligat gönderildiği anlaşılmakla tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne ve Alanya İcra Müdürlüğü'nün 2019/43919 Esas sayılı dosyasından davacı adına gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 30/06/2021 olarak düzeltilmesine, itiraz süresi dolmadan gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, 89/1 haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun olduğu, fazla yazılan rakamın iç kapı numarası olduğunu, hayatın olağan akışına göre Konaklı bölgesinde 136 dairenin bulunmadığının aşikar olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

Usule aykırı tebliğin hükmü ise, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiş olup, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, somut olayda, beyan edilen tarih olmadığından, takip dosyasındaki işlem tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiğinden, mahkemece; 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin, 7201 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca, muhatabın öğrenme tarihi olarak icra müdürlüğüne başvuru tarihi olan 24.09.2014 olarak düzeltilmesine, buna göre, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılsa bile hükümsüz sayılacaklarından dolayı da sadece 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile 89/1 haciz ihbarnamesinin de iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Öte yandan, davacının 2004 Sayılı İİK un 89/1.fıkrası uyarınca kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine de itiraz etmediği, davacının süresi içinde menfi tespit ve istirdat davası açtığı, ispat yükünün davacı tarafta olup, borç zimmetinde sayıldığından davalı borçlu Mukadder Eker'e bir borcunun olmadığına yönelik iddiasının ispatına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, haciz ihbarnamelerinin yanlış adreslere tebliğ edilerek kesinleştirildiğine dair savunmanın ise Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/429 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile çürütüldüğü, buna göre davacının 3.haciz ihbarnanemesinden 29/09/2015 tarihinde haberdar olduğu, süresi içinde şikayet yoluna başvurmadığından şikayetinin reddedildiği, dolayısıyla kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararı karşısında davacının halen haciz ihbarnamelerinin yanlış adrese tebliğ edildiğine ve haberdar olmadıklarına...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı üçüncü kişiye İİK'nın 89. maddesi gereğince birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, üçüncü kişinin itirazının bulunmadığını, bunun üzerine dosyaya borçlu olarak eklendiğini, adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, akabinde satış talep edildiğini, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamelerinde alacak miktarının farklı olduğu ve tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle satış talebinin reddine karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini talep etmiştir. CEVAP: Davalı üçüncü kişi cevap vermemiş, katıldığı duruşmada şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece haciz ihbarnamelerinin içeriğinin birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Firmasına 89/1, 89/2, ve 89/3 maddeleri uyarınca 3 adet haciz ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edildiğinden anılan tebligatların iptaliyle, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/10/2019 olarak tespitine, haciz ihbarnamelerini öğrenmeden itibaren süresi içerisinde icra müdürlüğüne itiraz edildiğinden, müvekkili şirketin borçlu sıfatının dosyadan terkini ile 3. şahıs olarak kaydedilmesine ve tüm hacizlerle özellikle 4 adet taşınmaza konan haczin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    karşı üçüncü kişi sayılamayacakları için kendilerine İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilemez....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık 3. kişinin haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik şikayettir. Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103405 esas sayılı dosyasında davacı üçüncü kişiye bildirilen "Akpınar Mah. Nimetullah Sok....

      2 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih olan 07/02/2022 tarihinde tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerektiğinden, 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik şikayetin süreden reddine, 89/2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kurulan hüküm isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu