Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 89/2 haciz ihbarnamesi, 89/3 haciz ihbarnamesi ve 103 davetiyesinin uslsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle tebliğ işlemlerinin iptaline karar verildiğini, ancak davanın tam kabulü şeklinde yazıldığını, bu davada kısmi kabul, kısmi ret bulunduğunu, 89/1 haciz ihbarnamesinin, dosya kapsamında usul ve yasaya uygun bulunduğunu, gerekçeli kararda bu hususun göz ardı edildiğini ve davanın tam kabulü şeklinde yazılan gerekçeli kararda, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davacı taraf 89/1 Haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği için yasal süreler beklendikten sonra aynı adrese bu defa 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, Muhataba ulaşılamaması sebebiyle tebligatların iade edildiğini, bu adres mernis adresi olduğu için TK'nun 21/2 şerhli olarak 89/2 haciz ihbarnamelerinin her iki icra dosyasından yeniden gönderildiğini, bu tebligatların, muhatabın çarşıda olduğunun komşu tarafından beyan edilmesi...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı adına yapılan haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, icra dosyası kapsamında da anlaşılacağı üzere süresinde ve usulüne uygun bir şekilde cevap vermediğini, davacının kanunda açık hükmü ve tarafına bildirilmiş olan haciz ihbarnamelerinde yer alan hususları yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu Bernaz Sigortanın ilgili icra dosyasına borçlu eklenmeden önce sırasıyla ve usulüne uygun olarak 89/1 , 89/2 ve 89/3 Haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, borçlunun usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara süresinde itiraz etmediğini, yapılan tebligatların daimi çalışana yapılıp yapılmadığının taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını bu nedenle taraflarına kusur yüklenilmesinin de mümkün olmadığını, tebligatların usulsüzlüğünü kabul etmemekle birlikte borçlunun banka hesaplarına haciz için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinde ilk cevabın 19.04.2021 tarihinde geldiğini, şikayetin 7 günlük süresi içerisinde yapılmadığını, bu nedenle süresinde yapılmayan şikayet nedeniyle de davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, müvekkilinin Almanya'da yaşadığını, ara sıra Türkiye'ye geldiğini ve tebligatlardan tesadüfen haberdar olduğunu, icra müdürlüğüne süresinde itiraz etmelerine rağmen taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin borçlular ile maddi herhangi bir ilişkisinin olmadığını, bu sebeple; tebligat usulsüzlüğü sebebiyle haberdar olma tarihi olan 02/09/2020 tarihinde yapılan itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

itibariyle doğmuş alacakların icra müdürlüğü hesabına yatırılması, sonra doğan alacakların ise borçluların yada kayyumlarının hesbaına yatırılması yönünde olup, şikayet tarihi olan 16.3.2016 tarihi itibariyle 3. kişierce 89/1 haciz ihbarnamelerine yapılmış bir itiraz yada borçlu şirketlerin alacağının bulunduğu yönünde verilmiş bir cevap olmadığı anlaşılmıştır....

    Kişi konumundaki müvekkili aleyhine yapılan haciz işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Şikayet eden T1 İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin 22/07/2019, İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin 29/08/2019 tarihinde ve İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 24/09/2019 tarihinde ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun aradığı prosedüre uygun olarak tebliğ edildiğinin görüldüğü, usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen haciz ihbarnamelerinin gereğinin yerine getirilmediği ve bu nedenle yapılan haciz işleminin de usulüne uygun olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Bakırköy 12.İcra Müdürlüğü 2018/15070 E sayılı dosyasından davacı adına 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, süresinde itiraz olmadığından davacıya 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebligatın 01/08/2019 tarihinde davacının iş yerine tebliğ edildiğini ve bu tarihte haciz ihbarnamelerine muttali olduğunu, borçlu Yusuf UÇAR'ın davacının babası olduğunu ve iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını, icra müdürlüğünce gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin borçlu Yusuf UÇAR tarafından tebliğ alındığını ancak davacı 3.şahısa bilgi verilmediğini, her ne kadar Yusuf UÇAR davacı çalışanı olarak tebligatları almış ise de icra dosyasından borçlu olduğunu ve yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptali ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/33717 Esas sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi nedeniyle borçtan sorumlu tutularak takip dosyasına borçlu sıfatıyla 30/04/2014 tarihinde kaydının yapıldığını, bu tarihten sonra icra dosyasından Yahya Kalyon adlı kişiye 21/05/2014 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve bu tebligatın davacı tarafından 29/05/2014 tarihinde bizzat tebliğ alındığını, söz konusu 1.haciz ihbarnamesinde takip borçlusu yanında borçlu bölümünde davacının da adının geçtiğini, bu durumda haciz ihbarnamelerinin tebliği işleminin usulsüz olduğu varsayılsa bile davacı tarafın en geç bu tebligatlardan Yahya Kalyon'a gönderilen haciz ihbarnamesini bizzat tebliğ alarak 29/05/2014 tarihinde haberdar olduğunu ve 7 günlük şikayet süresinin işlemeye başladığını, şikayetin süresinde olmadığını ve haciz ihbarnamelerinin davacıya tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    İİK'nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” Dava dışı borçlu .... Ltd. Şti. aleyhine yapılan takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçilere haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, ... ve ...'a sırasıyla 21/10/2013 ve 22/10/2013 tarihlerinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, şikayetçilerin ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurdukları görülmektedir. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....

      ihbarnamelerinde aynı miktarların yazılı olması gerektiği iddiası yönünden, icra takip dosyasında tebliğ edilen 89/1 ve 2. haciz ihbarnamelerinde aynı miktarların yazılı olduğunu, 3. haciz ihbarnamesinde ise cüzzi bir fark görüldüğünü, bu itibarla içtihatta sadece 1.haciz ihbarnamesini aşan miktarın iptal edildiğini, yani 89/2- 3 haciz ihbarnamelerinin düzeltildiğini, ihbarnamelerin tamamen iptal edilmediğinin görüldüğünü, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu