İcra Müdürlüğünün 2017/10102 esas dosyasında düzenlenen 19.02.2019 tarihli kapak hesabında belirtilen borç tutarı mükerrer hesaplamadan dolayı, fahiş olup, bu hesaba istinaden düzenlenen haciz müzekkeresiyle çekilen fazla paranın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünde düzenlenen 14/01/2019 tarihli kapak hesabı dikkate alınarak işlemlerin gerçekleştirildiğini, davacı tarafından kötü niyetli olarak dosya kapandıktan sonra yapılan işlemlere itiraz edildiğini, 19/02/2019 tarihli kapak hesabında tarafınca yapılan bir hata bir eksiklik söz konusu olmadığından memur muamelesi olduğundan taraflarına yükletilmeye çalışan yargılama gideri ve vekalet ücretini kabul etmediğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinin uygulanma biçimi ve taşkın hacze ilişkin şikayet olması nedeni ile istinaf yoluna başvurulamayacak, dolayısı ile kesin kararlardan olduğu anlaşılmıştır. Devam eden takipte işlemiş faiz alacağının TBK 120.md uyarınca hesaplanması talebi yönünden ise; faize itirazın ancak icra müdürlüğü tarafından dosya kapak hesabı yapıldığında kapak hesabına itiraz şeklinde, ileri sürülmesi halinde bu itirazın değerlendirilmesi için mahkemenin kapak hesabını denetleme imkan ve görevi bulunur. Devam eden takipte mahkeme tarafından faiz hesabı yapılmasına ilişkin talep bu nedenle yerinde olmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla, yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İş mahkemesi 2017/143 Esas 2018/627 Karar sayılı kararı ime ilamlı takip başlatıldığını takibin borçlu vekiline tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin 23/05/2019 tarihinde dosya kapak hesabı yapılmasını talep ettiği kapak hesabı doğrultusunda 24/05/2019 tarihinde ödemede bulunduğunu, ancak dosya kapak hesabının eksik hesaplanması nedeni ile borçlunun borcunu ödeme süresi içerisinde ödemediğini bu nedenle artık icra vekil ücretini 3/4 olarak ödemesinin mümkün olmadığını SGK sistemine göre borç bulunduğundan dosyanın kapanması ve borcun infaz edilmesinin mümkün olmadığı icra müdürlüğünün dosya kapak hesabına başvuru harcını ilave etmediği icra dosyasının yenilenmesi ve borçlu tarafa bakiye borç muhtırasının gönderilmesi talebinin icra dairesince reddedildiğini müvekkili kurumun zarara uğradığını Bursa 18. İcra Dairesinin 2019/5961 Esas sayılı dosyasında bakiye borç ile icra işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/30830 Esas sayılı dosyasından 27/02/2015 tarihli muhtıraya esas 17/02/2015 tarihli kapak hesabı yapıldığını ancak müvekkilinin harç, tazminat, ceza ve teminattan muaf olduğunu, kapak hesabında faiz oranlarının fahiş olduğunu, müvekkil firmanın harçtan muaf olmasına rağmen kapak hesabına başvurma harcı eklendiğini, ilamlı takipten yapılan kapak hesabının ilama da aykırı olduğunu, borçlulardan İzzet Bayraktar'ın müvekkil bankaya çek taahhüt borcu bulunduğunu ve bu alacak yönünden rehin takas mahsup hakkının kullanıldığını, bu sebeplerle davaya konu muhtıranın ve muhtıraya esas kapak hesabının iptalini, aksi halde takas/mahsup haklarının kullanılarak kapak hesabının düzeltilmesini ve yargılama ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, icra müdürlüğünce, talebin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken talebi kabul ederek dosya kapak hesabı yapması isabetsizdir. Mahkemece, takipte taraf olmayan üçüncü kişilerin dosya kapak hesabı yaptıramayacakları anlaşılmakla şikayetin kabulü ile 03/10/2017 tarihli dosya kapak hesabının iptaline karar vermek gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
DAVA KONUSU : Kapak Hesabına Yönelik Şikayet KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
hesabına göre tespit edilen 591.395,12 TL borçtan 04.05.2018 tarihinde borçlu tarafından icra dosyasına ödenen 545.683,00 TL miktarın mahsubu ile bakiye borç tutarının 45.712,12 TL olarak belirlendiği, alacaklının talebi üzerine 19.07.2018 tarihinde yeniden yapılan kapak hesabı ile borç tutarının, ödeme dikkate alınarak yapılan hesabında 101.191,64 TL olarak belirlendiği, borçlu tarafından kapak hesabının şikayet konusu yapıldığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, itirazın iptali ile belirlenen asıl alacağın 24/01/2020 tarihli yapılan kapak hesabında asıl alacak miktarının takip tarihindeki kur üzerinden belirlendiği, ancak bu durumun hatalı olması sebebiyle dosya asıl alacak miktarı ve faizlerin hesaplanması için bilirkişiye tevdi edilmiş, 26/06/2020 tarihli aldırılan bilirkişi raporu hükme esas almaya elverişli görülmeyerek, yeniden rapor aldırılmış, dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan 08/10/2020 tarihli raporda özetle: "24/01/2020 tarihli kapak hesabı tarihi itibariyle; alacaklı /davacının alacak miktarının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanması durumunda 381.069,67 TL olarak hesaplandığı, alacaklı davacının alacak miktarının 24/01/2020 tarihindeki kur üzerinden hesaplanması durumunda toplam alacak miktarının 994.816,44 TL olduğu, diğer kalemlerin de eklenmesiyle TL cinsinden kapak hesabı tarihi itibariyle alacak hesabının 1.000,597,9 TL olabileceği" şeklinde kanaat bildirilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....
Davacı taraf hükmü özellikle 18.06.2014 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında ana alacağa işlemiş toplam faizin 15.165,12- TL sı olarak belirlenmiş iken bu kapak hesabından sonra 01.07.2014 tarihinde satılan taşınmazdan elde edilen ve dosyaya yatan 28.838,05- TL ödemenin o tarihte işlemiş bulunan faizi karşıladığı gibi ana paranın da bir kısmını karşıladığı ancak itiraz edilen 27.11.2018 tarihli kapak hesabında hiç ödeme yapılmamış gibi faiz miktarının belirlendiğini bildirerek itiraz etmiş ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olmaması sebebiyle ticari faiz uygulanmasının da doğru olmadığından bahisle hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının bu itirazları dikkate alındığında; Mahkemece yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığından Dairemizce duruşma açılarak Hesap Bilirkişisi Bilgin Belgin'den rapor alınmıştır....