İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Tüm dosya kapsamı ve dosya içerisinde bulunan icra dosyası ile tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı borçlu aleyhine İstanbul 8.İcra Dairesi 2019/7228 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından takibe dayanak bononun teminat seneti olduğu iddia edilmiş ise de, dayanak bonoda teminata yönelik herhangi bir kelimenin bulunmadığı, yine dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede de bonoların teminat için verildiğine yönelik bir ifadenin olmadığı anlaşılmakla, teminat senedi olduğuna yönelik iddiaların ispat edilemediğine, yine dayanak bononun kambiyo seneti vasfına sahip olduğundan İcra takibini konulmasında hukuki bir engelin bulunmadığı, ödeme emrindeki tebligatı üzerinde dayanak belge içerdiğine yönelik ifadesinin bulunduğu anlaşılmakla, senet suretinin ödeme emrinde gönderildiği, tabibe konu bonolar icra müdürlüğünce incelerek bono suretinin müdürlükçe kaşelendiği neticeten...
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında, bedeli paylaşıma konu taşınırlara 15.03.2013 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, bu ihtiyati haciz henüz kesin hazce dönüşmeden, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasında aynı taşınırların 22.03.2013 tarihinde haczedildiğini, bu durumda, İİK'nın 268. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz sahibi müvekkilinin, şikayet olunanın haczine iştirak etmesi ve satış bedelinin taraflar arasında garameten paylaştırılması gerektiğini, ancak, düzenlenen sıra cetvelinde anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak öncelikle şikayet olunana pay ayrıldığını ve artan paranın müvekkiline tahsis edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, alacağı İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden birine dayalı olmayan şikayetçinin, müvekkilinin haczine iştirak etme hakkı bulunmadığını, ihtiyati haczin müvekkilinin haczinden sonra kesin hacze dönüştüğünü savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Davalı alacaklı tarafça da, vade tarihinin geçmesinden sonra senede istinaden kambiyo takibi başlatılmış ve davacının teminat senedi iddiası da kabul edilmemiştir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hukuken isabetli olmadığından, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davacının senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında yaptıkları icra takibi kapsamında borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeni ile itirazın iptali davası açtıklarını, dava devam ederken mahkemece borçlunun taşınmazı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir şerhinin 25.05.2009 tarihinde tapu kaydına şerh edildiğini, 30.06.2009 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, 15.07.2009 tarihinde taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, davanın mahiyeti itibariyle mahkemenin ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz olarak değerlendirilerek 15.07.2009 tarihinde uygulanmış olan haczin tarihinin aslında 25.05.2009 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, şikayet olunanının şikayet dışı borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararına istinaden, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, bu kapsamda 16.06.2009 tarihinde borçluya ait aynı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, ancak bu alacağın muvazaalı olduğunu, taşınmazın icra...
Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek görevin kötüye kullanıldığından bahisle şikayet ettiğini, yapılan tahkikat sonucunda soruşturmaya izin verilmediğini belirterek, uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya hakaret ettiği ve haksız yere şikayet ettiği benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davalının ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 2007/2864 esasında görülen davanın 02/07/2008 tarihli oturumunda sarf ettiği sözlerin iddia ve savunma kapsamı sınırlarında kaldığı, davacıya yönelik olmadığı, ayrıca davacı hakkında verdiği şikayet dilekçelerinin de hak arama özgürlüğü sınırlarında kaldığı, şikayet dilekçelerinde kişilik haklarına saldırı oluşturabilecek ifadelerin ve hakaret etme kastının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Şikayet olunan vekili, haczi düşmüş bulunan şikayetçinin sıra cetveline itiraz edemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Somut olayda borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlu icra mahkemesine verdiği dilekçede, takip konusu belge suretlerinin kendisine tebliğ edilmediğine yönelik şikayet ve borca itiraz ettiği, mahkemece davanın takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 18/3. maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 17.05.2013 tarih ve 852 E., 3274 K. sayılı onama kararı ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının şikayet olunan yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde şikayet olunana iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "Çekin kambiyo vasfını şikayet, zamanaşımına, borca ve faize itiraza yönelik davanın Reddine", dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/takip borçlusu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1....