İcra Müdürlüğü'nün 2011/15250 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinin şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırıldığını, müvekkilinin hacizlerinin şikayet olunanların hacizlerinden daha önce kesinleştiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, ilk kesin haczin müvekkillerine ait dosyalardan konulduğunu, şikayetçinin takiplerinin İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden birine dayalı olmadığını, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Takip dayanağı senedin ödeme emri tebligatlarına eklenmemesi İİK 16 anlamında şikayet olup, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında bir şikayet olmadığından mahkemece kendiliğinden dikkate alınamaz. Mahkemece duruşma açılacak borçlunun şikayet ve itirazlarının usulünce incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken talep olmadığı halde ödeme emrinin yazılı gerekçe ile iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dayanağı senedin ödeme emri tebligatlarına eklenmemesi İİK 16 anlamında şikayet olup, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında bir şikayet olmadığından mahkemece kendiliğinden dikkate alınamaz. Mahkemece duruşma açılacak borçlunun şikayet ve itirazlarının usulünce incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken talep olmadığı halde ödeme emrinin yazılı gerekçe ile iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, kambiyo senedi vasfında olmayan belge ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle şikâyetin kabulüne dair verilen karar, şikâyet olunan vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, şikâyet olunan vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ... Mahkemesi kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle şikayet olunan tarafından girişilen takibin borçluya karşı mevcut olmasına fakat bu takibin geçerliliğinin şikayetçiye karşı ileri sürülemeyecek olmasına göre İİK’nun 366. maddesi ve HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, ...,55 TL harç ve takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, alacaklının başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip sırasında verilen taahhüdü ihlal sonucu icra müdürlüğünün takibin talikine ilişkin talebin reddi işlemini şikayet ile birlikte, yine aynı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte hacizlerin kaldırılması talebi üzerine istenen tahsil harcının şikayet konusu yapıldığı, şikayet konusu dosyalardaki işlemlerin birbiri ile irtibatlandırıldığı, mahkemece, borçlunun kambiyo takibine...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/111 Esas sayılı dosyada senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet davası açıldığı ve bu hususun söz konusu dosyada tartışıldığı anlaşılmakla, dairemizce bu yönden inceleme yapılmamıştır. Her ne kadar mahkemece bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesi incelendiğinde davacının 07431 nolu senetteki imzaya itiraz ettiği halde, bilirkişi Osman Değirmencioğlu ve Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede itiraz konusu olmayan 17/04/2015 keşide tarihli 30.000 TL'lik senet yönünden imza incelemesi yapıldığı ve mahkemece şikayet konusu olmayan belge yönünden düzenlenen rapora istinaden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayet konusu olan 07431 nolu belge yönünden imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi alacaklının takibinin dayanağı kambiyo senedinin İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, şikayet olunan haczine iştirak imkânı vermeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı,şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. İİK'nın 142/1. maddesine göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve pay ayrılan alacaklıları ifade eder....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı TTK'nın 796. ve 808. maddeleri gereğince; çekin yasal süresinde ödenmek üzere muhataba ibraz edilmesi zorunlu olduğu, İİK'nın 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesinin zorunlu olduğu, bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, İİK'nın 170/a-2. maddesi düzenlemesi gereği, ilk derece mahkeme kararında da açıklandığı gibi, ödeme emrinin davacı borçluya 04.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği buna rağmen davanın yasal 5 günlük süreden sonra açıldığı anlaşılmakla, HMK'nın 355 mad. gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması gerekçesiyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda istinaf talebinin esastan reddine karar...
İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan teminat ilişkisi sadece bu iddianın tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı veya diğer kişiler tarafından ileri sürülebilmesi mümkün değildir....
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; dava konusu çekin kopyalanmak suretiyle sahte olduğu, dolayısıyla ortada kambiyo vasfına yönelik bir belgenin bulunmadığı, somut olayda davacının haksız fiilden kaynaklanan bir alacak talebinden söz edilebileceği, dava konusunun kambiyo hukukunu ilgilendiren bir husustan kaynaklanmadığı, davalının da ticaret sicilde kaydı bulunmamakla ve herhangi bir vergi mükellefiyet kaydı olmamakla tacir de olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; Davanın HMK'nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna, Karar kesinleştiğinde ve HMK'nun 20....