Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 23/06/2015 tarih ve 2013/47 Esas 2015/518 Karar sayılı ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin 'her ayın son cuma günleri saat 18:00'den takip eden pazar günleri saat 18:00'e sonu tek sayı ile biten yıllarda ramazan, sonu çift sayı ile biten yıllarda Kurban bayramlarında olmak üzere arefe günleri saat 18:00'den bayramın son günleri saat 18:00'e yarıyıl tatillerinin ilk pazar günleri saat 10:00'dan 20. Günleri saat 18:00'e temmuz aylarının 1. Günleri saat 10:00'dan 20....

İlk derece mahkemesince “…Davacılar vekili iflasın kaldırılmasına gerekçe olarak, şahsi iflasın sebebi olan aracı kurumun tüm borçlarının ödenmiş olmasını göstermiş olup, tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterilmediği gibi, davacı vekili duruşmadaki beyanında iflas tasfiyesinde ...'nın teminat mektubuyla ilgili bir borç bulunduğu beyan edilmiştir. Bu nedenle İcra İflas Kanunu 182. Maddesi gereğince iflasın kaldırılması şartlarının oluşmadığı, davacılar hakkında verilen iflas kararı gereğince başlatılan iflas tasfiyesinin İcra İflas Kanunu hükümlerine tabii olduğu, şahsi iflas talebinin gerekçesi olan aracı kurumun tedrici tasfiyesinin sona ermesinin, aracı kurumun tüm borçlarını ödemiş olmasının, davacılar hakkında verilen iflasın kaldırılması sebebi olamayacağı…” gerekçesiyle iflasın kaldırılması ve tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir....

    Cumartesi günü sabah saat 10.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, dini bayramların birinci günü sabah saat 10.00'dan ikinci günü sabah saat 10.00'a kadar ve okul yarı yıl tatilinin 1. günü saat 09.00'dan 7. günü saat 09.00’a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'dan 31. günü akşam 17.00'ye kadar ve yine taraflar farklı yerlerde ikamet ettikleri takdirde okul yarı yıl tatilinin 1. günü saat 09.00'dan 7. günü saat 09.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının l. günü sabah saat 10.00'dan 31. günü akşam 17.00'ye kadar şahsi ilişki düzenlenmesine, süre bitiminde çocuğun davalıya iadesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine,” bendinin yazılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına yerine "Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ... ile davalı baba arasında taraflar aynı şehirde ikamet ettikleri takdirde her ayın 2. ve 4....

      Her ne kadar davalı kadın vekili tarafından, velayeti müvekkiline verilen müşterek çocuk Eren ile baba arasında yatılı olarak düzenlenen şahsi ilişkinin çocuğun yüksek menfaatine aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece yapılan şahsi ilişki düzenlemesinin çocukla davacı baba arasındaki duygu bağının gelişmesine uygun olduğu, şahsi ilişki süresinin yeterli olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin şahsi ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava şahsi hakka dayanan ve taşınmazla ilgili tapudaki şerhin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 14.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut dosyada, velayet ve şahsi ilişki konusunda yapılacak düzenlemeye esas olmak üzere, sosyal inceleme raporu alınması gerektiği, mahkemece velayet düzenlemesi yönünden dosyanın uzman incelemesine verildiği, uzman tarafından davalı hakkında psikiyatri bölümünde muayene yapılması gerektiğinin belirtildiği ve rapor düzenlenmediği, davalı hakkında hastanede yapılan muayene sonrası dosyanın yeniden uzmana verilmediği, sosyal inceleme raporu düzenlenmeden velayet ve şahsi ilişki konusunda karar verildiği anlaşılmıştır. Kaldı ki, çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin sosyal çalışma uzmanı eşliğinde gerçekleştirilmesine karar verilmesinin gerekçesinin yetersiz olduğu gibi bu şekilde verilen kararın kişisel ilişki gerçekleştirme hakkına müdahale niteliğinde olup, infazın da ne şekilde yapılacağının belli olmadığı anlaşılmıştır....

        Taraflar arasındaki, davacı-davalı baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmazsa çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile davalı-davacı anne tarafından karşı dava olarak açılan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi ile davalı-davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....

            Kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin alınan sosyal inceleme raporu yetersizdir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5) anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını, çocukla anne arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmadığını ve kişisel ilişkinin şekli ve süresini değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki yönünden karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının müşterek çocuk ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalı T3 istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 3....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişkinin Düzenlenmesi - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk ... 2.7.1988 doğumlu olup karar tarihinden önce 3.7.2006 tarihinde ergin olmuştur. Mahkemece bu çocuk için takdir edilen nafakadan davalı babanın ergin olduğu tarihe kadar sorumlu tutulması ve kişisel ilişkinin değiştirilmesi isteminin konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu