Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili iflasın kaldırılması talebine gerekçe olarak; şahsi iflasın sebebi olan aracı kurumun tüm borçlarının ödenmiş olmasını göstermiştir. Ancak davacıların şahsi tüm borçlarının ödendiğine yönelik bir iddiada bulunulmamış ve tüm alacakların itfa olunduğuna dair bir delil de bildirilmemiştir. Bu durumda; davacılar hakkında verilen iflas kararı gereğince başlatılan iflas tasfiyesinin İcra İflas Kanunu hükümlerine tabi(i) olduğu dikkate alındığında, İcra İflas Kanunu’nun 182. maddesi gereğince iflasın kaldırılması şartlarının oluşmadığı, şahsi iflas talebinin gerekçesi olan aracı kurumun tedrici tasfiyesinin sona ermesinin ve aracı kurumun tüm borçlarını ödemiş olmasının, davacılar hakkında verilen iflasın kaldırılması sebebi olamayacağı" gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

    TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolünde (25/01/2010 doğumlu) müşterek çocuk Egemen için belirlenen ortak velayet ve baba ile şahsi ilişkinin mahkeme hakimi tarafından uygun bulunmaması üzerine davacı annenin velayeti babaya, kişisel ilişki düzenlemesini de mahkemenin takdirine bırakmak zorunda kaldığını, ancak tarafların haricen şahsi ilişkinin protokolde belirtilen şekilde gerçekleşmesini kararlaştırdıklarını, 2019 yılı ağustos ayına kadar davalının protokoldeki kişisel ilişkiye uygun davrandığını, annenin hafta içi de dahil olmak üzere haftanın birkaç günü çocuğu yatılı olarak yanına aldığını, davacının 17/08/2019 tarihinde yeni bir evlilik yapması üzerine davalının iki haftada bir olan mahkeme kararına göre davranmaya başladığını, bunun da çocuğun psikolojisini ve düzenini bozduğunu, çocuğun annesinin yeni eşi ile de sıkı bir bağ kurduğunu, aynı şehirde yaşanmasına rağmen...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar ile torunlarından ... (2015) arasında bölge adliye mahkemesince "Her ayın birinci haftası cumartesi saat 10.00’dan, pazar saat 17.00’ye kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10.00’dan 3. Günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl 1 temmuz saat 10.00’dan 7 temmuz saat 17.00’ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiştir. Verilen karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1)....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece aldırılan 23/06/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda küçüğün babası ile yatılı şahsi ilişkin kurmasında olumsuz bir veriye rastlanmadığını, küçüğün babası ile 15 günde 1 Cumartesi-Pazar, dini bayramların 2.günü saat. 10.00'dan 3.günü saat 17.00'ye kadar, Şubat tatilinde 1 hafta ve yaz tatilinde 2 hafta olarak şahsi münasebet kurmasının önerildiğini, baba ile çocuk arasındaki ilişkinin yakın olduğunun ifade edildiğini, buna rağmen mahkemece çocuğun babayı tanımadığı, yaşı ve sosyal inceleme raporunda çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişkinin düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı gerekçesi ile raporun aksine hüküm kurulduğunu, çocuk ile baba arasında herhangi bir sorun olmadığını, çocuğun babayı tanıdığını belirterek, kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olması nedeni ile kararın kaldırılarak, " her ayın 1 ve 3 Cumartesi günleri saat. 10.00'dan pazar saat. 17.00'ye kadar...

      Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kısmen reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, şahsi ilişki sürelerinin kısıtlı olduğu, şahsi ilişkinin süresinin uzatılması ve yatılı şekle çevrilmesi yönünde davalı vekili tarafından ise; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın tümden reddi gerektiği, şahsi ilişki kararının çocuğun üstün yararını zedeleyici nitelikte olduğu, 3.kişilere tanınan şahsi ilişkinin ana babaya uygun olabilecek genişlikte düzenlenmesinin mümkün olmadığı ve şahsi ilişki süresinin fazla olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; çocuğun anası tarafından, çocuğun babasının öldüğünü bilmediği iddia edilmiş ise de, Psikolog Mehmet Barış Kasapoğlu tarafından düzenlenen Sosyal İnceleme Raporunuda çocuk Beril'e gerçek babasının davalı anasının yeni eşi olmadığı ve gerçek babasının...

      Mahkemece, " çocuk ile anne arasındaki ilişkinin bağımlılık düzeyinde olduğu ve bağlılık düzeyine getirilebilmesi için çocuğun ilköğretime başlayıncaya kadar bir hafta anne yanında, bir hafta baba yanında yatılı kalmasının uygun olacağı düşünülerek yılın çift haftalarına tekabül eden Pazartesi saat 10.00'dan, ertesi Pazartesi saat 10.00'a kadar babada yatılı kalmak suretiyle şahsi ilişki tesisine, çocuk babada iken anne tarafından en az üç, en fazla beş kez iletişim vasıtaları ile görüştürülmesine, çocuk ilköğretime başladıktan sonra çocuğun baba ile şahsi ilişkisinin yılın çift haftalarına tekabül eden Cuma günü saat 18.00'den, Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00’dan, 3. günü saat 18.00'e kadar, sömestr tatilinin 1. günü saat 10.00'dan, 8. günü saat 18.00'e kadar ve her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan, 31 Temmuz saat 18.00'e kadar tesis olunmasına" karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....

          olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek, yatılı olmayacak şekilde büyük ölçüde azaltılmasına, davalı ile müşterek çocuklar Lina Tuana ile Batın Haktan arasındaki kişisel ilişkinin, çocukların üstün yararı gözetilerek kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek davalı ile müşterek çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin büyük ölçüde azaltılmasına, yatılı ilişkinin kurulmamasına ve kişisel ilişkinin bir uzman veya müvekkili nezaretinde kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Aile Mahkemesi’nin 2014/709 Esas, 2014/1071 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Derin'in velayetinin anneye verildiğini, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulduğunu, babanın çocukla şahsi ilişki kurduğu günlerde çocuğa yönelik hakaret ve şiddeti olduğunu, çocuğun vücudunda ezik ve morluklar tespit ettiklerini, baba Bursa'da oturduğu için görüş günlerinde çocuğu alıp Bursa'ya götürdüğünü, geri tesliminde zorluklar yaşattığını, en son davalı getirmediği için annenin gidip çocuğu aldığını, 16 Kasım 2017 tarihinde çocuk için hastaneden rapor alındığını, çocuğun ağzının kapatılıp sıkıldığını, karnına ve vücuduna tekme atıldığını, annesini unutması için baskı yapıldığını söylediğini belirterek, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi takdirde kişisel ilişkinin pedagog, anne ya da yetişkin birinin gözetiminde kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Birleşen dosya davalısı ... avukatınca kararın maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, geregi konuşulup düşünüldü. YARGITAY KARARI Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava vekilinin maddi hataya konu ettiği izin alacağının şahsi hakka ilişkin olup, ne ilk kararda ne de bozma üzerine verilen kararda temyiz nedeni yapmadığının ve şahsi hakka yönelik de Yargıtayca re'sen değerlendirme yapılamayacağının anlaşılmasına göre, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince iş mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceği de dikkate alınarak davalı dilekçesinin REDDİNE, 13/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu