Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * küçüğün ergin olduğu tarihe kadar sürekli anne yanında kaldığının ve takdir edilen nafakanın da tedbir nafakası niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 13.12.2007 per KARŞI OY YAZISI Davacı ile davalının 13.5.1997 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları ve tarafların ortak çocukları 3.9.1986 doğumlu Emir Mehmet Polat’ın “velayetinin davalı babasına verildiği”, temyiz konusu davada velayet kendisine verilmeyen davacı annenin velayet kendisinde bulunan davalı babaya karşı velayetin kaldırılarak (TMK m. 348) kendisine verilmesi ile küçük Emir Mehmet...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile; tarafların T.M.K. 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının YOKSULLUK NAFAKASI talebinin REDDİNE, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 100,00- TL TEDBİR NAFAKASININ karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, KARARIN KESİNLEŞMESİ İLE BİRLİKTE TEDBİR NAFAKASININ SONLANDIRILMASINA, Müşterek çocuk 12.09.2002 doğumlu Yasin Hançer için talep edilen VELAYET, TEDBİR NAFAKASI VE İŞTİRAK NAFAKASI taleplerinin müşterek çocuğun dava tarihi itibariyle reşit olması nedeniyle REDDİNE, 15.000,00- TL MADDİ TAZMİNAT ve 15.000,00- TL MANEVİ TAZMİNATIN davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, Tarafların reşit olmayan müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, Tarafların müşterek çocuğu 24.05.2004 doğumlu RIFAT DOĞAN HANÇER ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, Velayeti davacıya verilen...
'şer TL tedbir nafakasının, kararının kesinleşmesi ile birlikte 400'er TL İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamı toplam 800 TL'lik iştirak nafakasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, Velayet hakkı kendisine verilmeyen davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişki kararının hükümden itibaren geçerli olmasına, önceki 17/07/2020 tarihli mahkememiz kişisel ilişki kararının kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiştir....
E…….. tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.4.2008 tarihinden itibaren 450 TL (toplam) ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu, tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, tedbir nafakasının ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte olup, hüküm kesinleştikten sonra ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M……. ve K……..'in takipten önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin iptali istemi ilişkindir....
VELAYET TESİSİ ÇOCUĞUN BABA YANINDA KALMASIKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRITEDBİR NAFAKASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 174TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 50TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 52 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayet, lehine takdir edilen nafakalar ve tazminatların miktarları ile müşterek çocuk lehine takdir edilen nafaka yönünden; davalı tarafından ise velayet, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesinde...
hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Asıl dava, velayet, kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve iştirak nafakası, karşı dava, velayet ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davalı-k.davacı erkek istinafında, davalarını ispat etmesine rağmen karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davasının kabulünü, asıl davanın reddini, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fahiş olduğunu bildirmiştir....
ile müşterek çocuklar ve kadın lehine, tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının da yerinde olduğu anlaşılmakla, erkek vekilinin tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun da esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
un velayet düzenlemesi konusunda görüşlerine başvurulmadığından, velayet konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuklar ..., ... ve ... eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki görüşlerinin sorulması ve diğer kardeşlerin durumu ile tüm deliller birlikte değerlendirilip, velayet konusunda bir karar verilmesi verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Kabule göre de; velayetleri davalı anneye bırakılan her bir çocuk bakımından ayrı ayrı tedbir ve iştirak nafakasına karar vermek gerekirken, dört çocuk yararına toplam 300.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunması da infazda tereddüt oluşturacağından doğru görülmemiştir....
Dava, velayet hakkı kendisine bırakılan anne tarafından açılan çocuk için iştirak nafakası davasıdır. 4721 Sayılı TMK.nun 185/2 maddesine göre; “eşler çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Aynı Kanun’un 327/1 maddesine göre “çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” 4721 Sayılı TMK.nun 330. maddesine göre de; “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Dava iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında iştirak (katılım) nafakası yazılması gerekirken tedbir nafakası ibaresi kullanılması doğru görülmemiş ise de, bu hususun ilk derece mahkemesince maddi hata olması nedeniyle her zaman düzeltilebileceği görülmekle hataya değinilmekle yetinilmiştir....