Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Katılanın şahsi hak isteği hakkında Hukuk Mahkemelerinde dava açmakta muhtariyeti yerine ağaçlandırma gideri ve nisbi harca karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinin ve nisbi harcın tahsiline ilişkin hüküm fıkrasının 10 ve 11 bentlerinin karardan kaldırılması şahsi hak yönünden hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak; 1-Katılan kurum vekilinin şahsi hak taleplerinin reddine, bu talepler yönünden hukuk mahkemelerine başvurmakta muhtariyetine şeklinde, ikilemli karar verilmesi, 2-Nisbi vekalet ücretine hükmedilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nun 322. maddesi uyarınca şahsi hak taleplerinin reddine cümlesinin karardan kaldırılması, 310. nispi vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan kuruma verilmesi cümlesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle...

      ilişkinin yeniden düzenlenerek her ay bir kez annenin evinde ve kontrolünde çocuk ile ilişki kurulmasına, yatılı kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Diğer bir anlatımla, davacının bir hukuki ilişkinin tespitinde hukuki yararının bulunması halinde bu hukuki ilişkinin tespitini isteme olanağı bulunmalıdır. Aslında eda davasının içinde tespit istemi de yer almaktadır. Davalı aleyhine eda hükmü kurabilmek için öncelikle hukuki ilişkinin tespiti zorunludur. Eda davasında verilen hüküm iki aşamalı olup tespit ve edayı içermektedir. Ancak yukarıda da değinildiği gibi hak sahibinin her zaman eda davası açması koşulları bulunmayabilir. Bu nedenlerle doktrinde kabul edildiği gibi (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, İstanbul, 2000 s.324 vd. Baki Kuru, Tespit Davaları, Ankara 1963 s.12 vd.), uygulamada da tek başına açılan tespit davalarının dinlenebileceği kabul edilmiştir. Bu husus "Tespit davası da eda davasının öncüsü durumundadır....

        yetiştirmeye çalıştığını, geçen sürede çocuğun hiçbir zaman teslim saatinde getirilmediğini, çocuğun üstün yararının gözetilmediğini, davacının ailesinde çocuğa karşı işlenecek suçlardan hüküm giymiş kişilerin bulunduğunu, çocuğun her türlü gelişiminden, güvenliğinden endişe duyduğunu, kişisel ilişkinin kaldırılmasından başka bir yol bırakmadığını, ayrıca hem cumartesi hem de pazar günü kurulan şahsi ilişkiden dolayı ödevlerini yapamadığını, bu görüş günlerinin kendisinin bütün düzenini bağladığını, davacının çocuğu alacağım dediği günlerde başka yerlere gittiğini, çocuğun kişisel ilişki tesisinde tüm gelişimini ve güvenliğini tehlikeye sokacak durumların mevcut olduğunu, çocuğun yanında olmadığı anlarda çocuğu koruyabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ortadan kaldırılması, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin sonlandırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişki Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 27.02.2006 gün ve 18284 - 2242 sayılı ilamiyle* bozulmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin kaldırılmasına ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocuklarla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken sadece babanın ortamında inceleme yapıldığı annenin ortamında inceleme yapılmadan velayetin babaya verildiği ve anne ile yatısız şahsi ilişki tesis edildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur....

          Taraflar gerek protokolü gerekse bizzat mahkeme hakimi huzurunda şahsi ilişkinin ne şekilde kurulacağı konusunu da düzenlemişlerdir. Mahkeme hakimi çocuğun yaşına ve üstün yararına uygun düşmeyen bir şahsi ilişki talebi veya anlaşması var ise taraflara şahsi ilişkinin hangi şekilde olmasının çocuğun üstün yararını zedelemeyeceğini açıklayarak tarafların kabul etmeleri halinde anlaşmalı , kabul etmemeleri halinde ise davayı çekişmeli şekilde sürdürüp bitirmesi gereklidir. Kabule göre de kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken gelecek yıllardaki koşulların önceden bilinemeyeceği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği göz önünde bulundurularak aynı şehir-farklı şehir yada 3 yaşına kadar-3 yaşından sonra gibi düzenlemeler çocuğun menfaatine artık uygun düşmemektedir....

          Taraflar gerek protokolü gerekse bizzat mahkeme hakimi huzurunda şahsi ilişkinin ne şekilde kurulacağı konusunu da düzenlemişlerdir. Mahkeme hakimi çocuğun yaşına ve üstün yararına uygun düşmeyen bir şahsi ilişki talebi veya anlaşması var ise taraflara şahsi ilişkinin hangi şekilde olmasının çocuğun üstün yararını zedelemeyeceğini açıklayarak tarafların kabul etmeleri halinde anlaşmalı , kabul etmemeleri halinde ise davayı çekişmeli şekilde sürdürüp bitirmesi gereklidir. Kabule göre de kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken gelecek yıllardaki koşulların önceden bilinemeyeceği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği göz önünde bulundurularak aynı şehir-farklı şehir yada 3 yaşına kadar-3 yaşından sonra gibi düzenlemeler çocuğun menfaatine artık uygun düşmemektedir....

          Asıl dava; şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve müşterek çocukların kişisel ilişkisinin kaldırılması, karşı dava ise; velayetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05/03/2021 tarih, 2021/185 esas ve 2021/192 karar sayılı ilamı ile “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı-davacı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı-davacı tarafından verilen cevap dilekçesinde eylemin gerçekleşmediğine ilişkin yer alan bazı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca davacı-davalı annenin olay sonrasında ilgili mercilere başvurduğu, bu başvuru sırasındaki anlatımları, dava dilekçesindeki anlatımları ile tanıklara aktardığı şekliyle olayın oluş biçiminin birebir aynı olduğu görülmektedir....

          UYAP Entegrasyonu