Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı karşı davalı T1 çocukla kişisel ilişkinin değiştirilmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davacı karşı davalı T1 yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile; TMK'nın 176.maddesi uyarınca davalı karşı davacı lehine Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2017/1033 Esas 2018/236 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 400,00- TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 23/09/2019 tarihinden itibaren kaldırılmasına, Davacı-karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden; davacı karşı davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla şahsi ilişkinin düzenlenmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların ayrı yaşadıkları, aralarında derdest boşanma davasının olduğu, çocuğun fiili ayrılık boyunca anne yanında kaldığı, düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kurulacak şahsi ilişkinin çocuğun üstün menfaatine olduğunun belirlendiği, babanın çocuğa karşı ihmal ve istismarının ispat edilmediği, kurulan şahsi ilişki süresinin çocuğun anneye bağımlılığına uygun biçimde tesis edildiği kararda usul ve esas açısından hukuka aykırılık olmadığı davasında haklı olan erkek lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması yönünden reddine, davacının davasının kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönünden kabulü ile; Kayseri 5.Aile Mahkemesinin 2019/12 Esas 2019/54 Karar sayılı ilamı ile velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuklar 06/11/2016 doğumlu, TC kimlik numaralı Lina ile 11/01/2018 doğumlu, TC kimlik numaralı Alya ile davacı arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek müşterek çocuklarla davacı arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10:00 dan ertesi günü saat 17:00 e kadar; dini bayramların (Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı) 2. günü saat 10:00 ile ertesi günü saat 17:00 arası, her yıl sömestir tatilinin 2.Haftasının ilk Pazartesi saat 10:00 ile takip eden Pazar günü saat 17:00'e kadar, ayrıca 01 Temmuz saat 10:00 ile 31 Temmuz saat 17:00 arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....

    Tarafların boşanmaları sırasında müşterek çocuk 3 yaşında olup boşanma ilamında yaz tatili hariç yatılı olmayacak biçimde şahsi ilişki kurulmuştur. Eldeki davada ise çocuk idrak çağına erişmiştir. Babası ile görüşme konusunda bir problem dile getirmediği dosyaya yansıyan olumsuz bir durumun da iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. O halde hafta sonları ve sömestr tatili için yatılı şahsi ilişki kurulmasında hukuka aykırı bir yön yoktur. Şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı babalık duygularının tatminine yeterli düzeyde olduğu gibi, annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyici mahiyette de değildir. Bu itibarla davacı davalı kadının şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmü tesis edilmiştir....

    Tarafların boşanmaları sırasında müşterek çocuk 3 yaşında olup boşanma ilamında yaz tatili hariç yatılı olmayacak biçimde şahsi ilişki kurulmuştur. Eldeki davada ise çocuk idrak çağına erişmiştir. Babası ile görüşme konusunda bir problem dile getirmediği dosyaya yansıyan olumsuz bir durumun da iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. O halde hafta sonları ve sömestr tatili için yatılı şahsi ilişki kurulmasında hukuka aykırı bir yön yoktur. Şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı babalık duygularının tatminine yeterli düzeyde olduğu gibi, annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyici mahiyette de değildir. Bu itibarla davacı davalı kadının şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmü tesis edilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, " Davanın kısmen kabulü ile, Mahkememizin 02/02/2016 tarihinde kesinleşen 2015/762 Esas 2015/830 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasıyla, Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk 22/06/2013 doğumlu Esma ile davalı baba arasındaki boşanma kararında geçen şahsi münasebetin kaldırılarak, Davalı baba ile müşterek çocuk Esma'nın her ayın 1. ve 3. pazar günleri saat 10:00 ile 17:00 saatleri arasında anne refakatinde olmak üzere şahsi münasebet tesisine, kararın tedbiren hükümle beraber uygulanmasına, " karar verilmiştir. Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin annenin refakatinde olması nedeniyle annenin müdahalesiyle karşılaşılacağını, kişisel ilişkinin imkansızlaşacağını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir....

    ancak davalı baba ile müşterek çocuk arasındaki bağın koparılmadan ilişkilerinin yavaş yavaş güçlenmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulü ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine şeklinde karar verilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davacı anne, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini işlemişse de dosyada bulunan uzman raporu, tanık beyanı ve diğer delillere göre, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da yatılı olmayacak şekilde daraltılmasını zorunlu kılan, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyecek bir hususa rastlanmamıştır....

    Mahkemenin gerekçesine bakıldığında müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, ancak baba ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin gerekçesinin bulunmadığı, ayrıca hükümde baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmuş ise de, yargılama süresince tedbiren olmak üzere hafta sonu ve dini bayramların 2.günü sınırlı şekilde şahsi ilişki tesis edildiği, Şubat tatili ve yaz tatili için baba ve çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmadığı gibi, yargılama süresince tedbiren şahsi ilişki kurulduğu, karar kesinleştiğinde devam edecek bir şahsi ilişki düzenlemesinin yapılmayarak TMK 182. maddeye aykırı hareket edildiği , sömestr tatili ve yaz tatili için neden şahsi ilişkinin kurulmadığının gerekçesinin yazılmadığı bu şekilde gerekçesiz olarak ve yargılama süresince tedbiren sınırlı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının hatalı olduğu, bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerektiği, mahkemece, şahsi ilişki konusunda taraf beyanları alınarak ve gerekirse SİR alınarak şahsi ilişki konusunda...

    UYAP Entegrasyonu