Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

açısından da yetkili olduğu kanaatine varılarak, davalının yetki itirazının reddine, şahsi ilişkinin çocuğun yaşına göre değişen zaman içinde oluşan şartlar sebebiyle yeniden değerlendirilebileceği kanaatiyle derdestlik itirazının reddine, yargılama esnasında 2016/160 Esas sayılı, mahkemenin boşanma davası Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1....

Cumartesi günü saat: 18.00'e kadar, milli bayramlarda sabah saat: 10.00'dan akşam saat: 18.00 arasında görüşme yapabilmesi için davacı anneye verilip onun yanında kalarak müşterek çocuk ile davacı anne arasında şahsi ilişki tesisine, şahsi ilişkinin çocuğun eğitim durumuna engel olmayacak şekilde devamına, tarafların aralarında anlaşmaları halinde şahsi ilişkinin anlaştıkları şekilde gerçekleştirilmesine, velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 28.09.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiği halde harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığını belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir....

dan üç adet şahsi çek aldığını, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu belirterek ileri sürülen istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar (borçlu ve 3.kişi) vekili, takip konusu çeklerin müvekkili olan davalı/borçlu ... adına olduğunu, borcun müvekkili şirket ile ilgisinin bulunmadığını, ...'in davalı şirketin sadece yetkilisi olduğunu, şirket yetkilisi ve ortaklarının şahsi borçlarından dolayı şirkette haciz yapılamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması yada Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Genişletilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından; velayet ve kişisel ilişki yönünden duruşma talepli olarak temyiz edilmişse de; velayet konusunun kesinleşmiş olması diğer temyiz istemlerinin ise niteliği dikkate alınarak HMK'nun 369. maddesi uyarınca duruşma isteminin reddiyle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak nitelikte kurulması...

      Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2017/394 Esas, 2019/122 Karar sayılı 14/03/2019 tarihli ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verilerek velayeti babaya bırakılan müşterek çocuk ile davacı anne arasında ilam hükmünün 4 nolu bendi gereği şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ilamın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Yine takip dosyası kapsamı ile Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından (aile mahkemesi sıfatıyla) 2017/394 Esas sayılı 17/04/2018 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir niteliğinde şahsi ilişkiye karar verildiği, bu ara kararı gereği davacı anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişkinin sağlandığı sabittir. Ancak ara kararı kapsamında olmayan temmuz ayının 1. gününden, 30. gününe kadar şahsi ilişkiye, ilam ile karar verilmiştir. Davacı vekilinin 08/07/2019 tarihli talebinin konusu da temmuz ayına ilişkin şahsi ilişkidir....

      DAVA Davacı dava dilekçesinde; tarafların 2017 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin yatılı olmaksızın düzenlendiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü ve şahsi ilişki saatlerinin kısa olması nedeniyle düzenli ilişki kurulamadığını, davalının yeniden evlendiğini, çocuğun üvey babasına baba diye hitap ettiğini, çocuğun kendisini ve ailesini tanımadığını, müşterek çocuğun fiziksel gelişiminin etkilenmemesi için şahsi ilişkinin yatılı olarak kurulması gerektiğini, bu nedenlerle müşterek çocukla arasında kurulan şahsi ilişkinin yatılı olarak kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        Aile Mahkemesinin 2015/31- 162 E-K sayılı ilamı kurulan şahsi ilişkinin bu şekilde değiştirilmesine, davacı yararına resen yargılama giderine ve vekalet ücretine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla şahsi ilişkinin belirlenmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 2. Aile Mahkemesinin 2018/246 Esas 2018/948 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, kararın 25.02.2019 tarihinde kesinleştiği, karar yerinde infazı kabil bir biçimde velayet hakkında hüküm tesis edilmediği, velayet hususunda çocuğun nüfus kaydına işlenmiş bir durumun da bulunmadığı, çocuğun velayetinin askıda olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26/02/2015 tarih, 2014/18839 Esas ve 2015/3027 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, velayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle velayet hususunun askıda bırakılamayacağı, öncelikle velayet hususunda düzenlemenin yapılmasının gerektiği, kişisel ilişkinin bu düzenleme yapıldıktan sonra ve düzenleme sonucuna göre belirlenmesinin gerektiği vurgulanmıştır....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Talha Ömer Kurt'un velayetinin anneye verildiğini, mahkemece kurulan şahsi ilişkinin yetersiz kaldığını, İstanbul ilinde yaşaması sebebi ile kısıtlı süre ile Konya'da yaşayan çocuğuyla görüşebildiğini belirterek şahsi münasebet süresinin bayram, yarıyıl, yaz tatili sürelerini de kapsar şekilde artırılmasını ve yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müşterek çocuğun kendisinden çok uzun süre ayrı kalamadığını, okula giden çocuğun İstanbul dönüşü yorgun düştüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

        Maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 115/1 maddesi ile dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı belirtildiği, buna göre mevcut dosya kapsamı itibariyle davacının şahsi ilişki talebiyle dava açabilmesi için yasanın aradığı şartların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı tarafından şahsi ilişki kurulması talebiyle açılan davanın HMK'nun 114/1 ve 115/2 maddesi uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine..."gerekçesi ile; "1- Davanın velayetin kaldırılması yönünden derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE, 2- Davanın şahsi ilişki kurulması talebi yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu