Günün gelişen ulaşım imkanlarına nazaran şahsi ilişkinin terditli düzenlenmesi isabetli değildir. Bu itibarla kadının şahsi ilişkiye yönelen istinafı kabul edilerek çocukların yaşları nazara alınıp her ay 1. ve 3. hafta sonları yatılı, dini bayramlarda yatılı, Kasım ara tatilinin tamamı sömestri tatilinin 1 haftası ve yazın bir ay olmak üzere anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalının, davanın kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalının, çocuklarla kendisi arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının çocuklarla anne arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik 2....
Sonuç olarak davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şahsi ilişki ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, B-Davacı erkeğin şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; Karasu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2020/127 E.- 2021/169 K. sayılı kararının şahsi ilişkiye yönelik 2 nolu bendinin tamamının KALDIRILMASINA, ve bu konuda yeniden hüküm tesisine Buna göre; -Tarafların şahsi ilişkinin yeniden tesisi hususunda talepleri olmadığından, müşterek çocuk Eylül Naz ile baba arasındaki şahsi ilişkinin Karasu 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma ile velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuklar ... ve ...'nun velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedilmiş ancak müşterek çocuklar ile davacı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin bir talebi olmadığı halde, mahkemece talep aşılarak (HMK md.26) kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı tarafından davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiş, davalı yatılı şahsi ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde 8 saat pedagog eşliğinde şahsi ilişki kararı verilmesi ya da şahsi ilişkinin 1 güne indirilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir....
Şti'ne, davalının şahsi garantisi ile akaryakıt satıldığını alacağın ödenmediğini iddia ederek 44.915 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, akdi ilişkinin davacı ile dava dışı ATF Ltd. Şti arasında olduğunu, müvekkilinin şahsi garanti vermediğini, şirket ortağı olmasının borçtan sorumlu olacağı anlamına gelmediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının akdi ilişkinin tarafı olmadığı ve borcu ödemeyi taahhüt ettiğinin kanıtlanamadığı bu nedenle husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Müşterek çocuk ile davacının Belçika ülkesinde yaşadıkları, ülkede 1 Temmuz ile 1 Eylül tarihleri arasında okulların tatil olduğu, müşterek çocuğun ilk öğretim öğrencisi olduğu, davacı annenin Türkiye'de ikametinin bulunmadığı, mahkemece baba ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin infazının müşterek çocuğun yararına olmadığı, müşterek çocukla baba arasında şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasının da çocuğun gelişimi ve üstün yararına aykırı olduğu, sir içeriği, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ;davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkemenin şahsi ilişki hükmünün kaldırılarak "baba ile çocuk arasında her yılın 15 temmuz günü saat 10.00'da almak ile 25 temmuz günü saat 17.00'de teslim etmek üzere şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından; iştirak nafakasının miktarı, davalı-davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü, kendi açtığı kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi davasının reddi yönünden, davalı-davacı tarafından ise; iştirak nafakasının miktarı, davacı-davalının reddedilen kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davası nedeniyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalının, davalı-davacının kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince...
İlk derece mahkemesince; davacının açtığı velayetin değiştirilmesi, şahsi ilişkinin düzenlenmesi ve müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası bağlanması davasının reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar, davacı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, şahsi ilişki tesisinin düzenlenmesi ve nafaka talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır. O halde, mahkemesince çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin her hafta sonu ve kademeli olmayacak şekilde düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulması da hatalı olmuştur....