Temyiz Sebepleri Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla , kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması koşullarını bulunup bulunmadığı, bulunmuyorsa Bölge Adliye Mahkemesi ilâmında hükmedildiği şekliyle yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 182 inci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesi. 3....
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken infazda zorluk oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi doğru değildir. Mahkemece davalı babanın halen cezaevinde olup olmadığı ceza evinde ise, cezaevinin görüş günleri ile cezaevinde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması için bir ortamın sağlanıp sağlanamayacağı hususları araştırılarak, baba ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir araştırma yapılmadan ve infazda sorunlara yol açacak şekilde düzenlenen kişisel ilişki doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Her ne kadar davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı baba da yatılı kalacak şekilde şahsi ilişki tesisinin hatalı olduğu, yaşına göre kademeli şahsi ilişki tesisi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; velayeti annede olan çocuğun her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi saat 10.00'dan Pazar saat 17.00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'e kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 10 Temmuz saat 18.00'e kadar anneden alınarak babaya verilmesine şeklinde şahsi ilişki tesisinin çocuğun yaşına uygun olmadığı anlaşılmış ise de, karar tarihinden itibaren aradan geçen sürede çocuğun yaşının büyümesi nedeniyle yerel mahkemece belirlenen yatılı şahsi ilişkinin uygulanmasında sorun yaşanmayacağı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin şahsi ilişki süresine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
Davalı baba, çocukların anneyi görmek istemediğini, ,bu nedenle şahsi ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş ise de, yaşı küçük çocukların anne ilgi ve şefkatine ihtiyaçları olduğu, çocuğun sağlıklı kişisel gelişimi açısından çocuk ile anne arasında şahsi ilişkinin kurulmasının gerekli olduğu, şahsi ilişki kurulmasının çocuklar için risk oluşturacağı hususunun ispatlanamadığı anlaşıldığından, şahsi ilişkinin kaldırılmasına yönelik istinaf talebi reddedilirken, mahkemece Kasım ve Nisan aylarındaki ara tatilleri de kapsar şekilde tüm tatillerde anne ile şahsi ilişki kurulmasının baba ile tatil günlerinde çocukların kaliteli vakit geçirmesini engelleyici nitelikte olacağı değerlendirilmekle şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile anne ve çocuklar arasında uygun ve yeterli şekilde şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Bu nedenle davalı-k.davacı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Şahsi ilişkinin düzenlenmesinde nazara alınacak temel hususlar öncelikle çocuğun üstün menfaati, şahsi ilişkiyi talep eden anne ya da babanın anne babalık duygusunun tatmini, bu amaçla kurulacak şahsi ilişkinin velayet hakkının kullanımını engelleyecek ya da önemli ölçüde kısıtlayacak nitelikte olmamasıdır. Çocuğun üstün menfaati çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Somut olayda çocuğun idrak çağında olduğu davaya ilişkin talep ve görüşünün sosyal inceleme raporu tanzimi sırasında alındığı,Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, velayetin değiştirilmesi, aksi takdirde şahsi görüşün yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafaksının indirilmesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olanın çocuğun menfaati olmasına, mahkemece de çocuğun menfaati gözetilerek, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Müşterek çocuğun yaşı, anne bakım ve şevkatine muhtaç olması, çocuğun anne yanında olması, annenin velayet görevini ihmal ettiğine dair herhangi bir iddianın olmaması göz önüne alındığında, çocuğun velayetinin anneye verilmesinin, müşterek çocuk 15/07/2019 doğumlu olup karar tarihimiz itibari ile 3 yaşını geçmiş olduğundan, mahkemenin çocuk 3 yaşını doldurduktan sonra belirlediği yatılı şahsi ilişkinin yeterli ve uygun olduğu değerlendirilmekle, her iki tarafın şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddi gerekmiştir....
dava etmiş, mahkemece davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ve tarafların kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin de kabulüne karar verilmiştir....
TMK madde 323 'de "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. " düzenlemesi karşısında , Asıl davada velayet sahibi olan anne , çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de velayet kendisinde bulunan annenin baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasını istemesinde hukuki yararı bulunmadığı bu nedenle aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekir ise de mahkemenin şahsi ilişkinin düzenlenmesine yönelik kararına karşı davalı karşı davacının bir istinafının olmadığı görülmekle bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....