Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın kızı olup, ...ın 77 yaşında ve uzun zamandır felçli olduğunu, idrak yeteneğinin zayıf ve bakıma muhtaç bir kişi olduğunu, davalı olan diğer kardeşi ... tarafından kısıtlı adayını görmesinin engelendiğini, kısıtlı adayının bakımı ve mal varlığının korunması amacı ile müvekkilinin annesi olan kısıtlı adayına vasi olarak atanmasına ve kısıtlı adayı ile müvekkili aralarında dava sonuçlanıncaya kadar şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, sulh mahkemesince davacının şahsi münasebet kurulması talebinin tefriki ile yeni esas üzerinden davanın yürütülmesine karar verildikten sonra mahkemenin görevsizliğine karar verildiği anlaşılmıştır. Vasi kısıtlıyı korumak ve bütün işlerinde ona yardım etmekle yükümlüdür (TMK.md.447/1). Vesayet organları ve vesayet işleriyle görevlendirilmiş olan diğer kişiler, bu görevlerini yerine getirirken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlüdürler (TMK.md.466)....

    anneye verilmesine ,kardeşlerin şahsi ilişki günlerinde birbirlerini görecek şekilde taraflarla çocuklar arasında şahsi ilişki kurulması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında otobüs kiralanmasına ilişkin ticari ilişki olduğu ve davacı tarafından faturalara dayalı olarak takibe geçildiği davalının ödeme savunmasında bulunduğu, ancak yapılan ödemelerin davacı şirketin hesabına değil, davacı şirket ortağı dava dışı ...’in şahsi hesabına yapıldığı, adı geçen dava dışı kişi ile davalı şirketin ortağı dava dışı ...’nün şahsi hesaplarında karşılıklı para hareketlerinin bulunduğu bu durumda, davalı şirket tarafından şahsi hesaba yapılan ödemenin dava konusu borca ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği, ayrıca davalının ödeme hususunda yaptığı yemin teklifinin davacı şirket yetkilisi tarafından usulen yerine getirildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davacı yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Cumartesi - pazar günleri, Cumartesi günü saat: 10.00 da alınmak, pazar günü saat: 18.00 da iade edilmek, her yıl dini bayramların 2. ve 3. günü 2. gün saat:10.00 da alınmak, 3. gün saat:18.00 da iade edilmek, her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında 1 Temmuz günü saat: 10.00 da alınmak, 31 Temmuz günü saat: 18.00 da iade edilmek üzere baba - çocuk arasında boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbiren şahsi ilişki kurulmasına (Boşanma hükmü kesinleştikten sonra yerel mahkeme tarafından yapılan ve kaldırılmayan şekilde şahsi ilişki düzenlemesinin geçerliliğine) karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Velayeti anneye verilen ortak çocuk ... 23/04/2018 doğumlu olup yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaçtır....

        Cumartesi günü saat 10:00 ile saat 17:00 arasında, okul Şubat yarıyıl tatilinin 1. haftası Pazartesi günü saat 10:00 ile 2. haftası Pazartesi günü saat 10:00 arası yatılı, her sene 01 Temmuz günü saat: 09:00'dan 15 Temmuz günü saat: 17:00'ye kadar yatılı, her sene dini bayramların 2. günü sabah saat: 09:00'dan akşam saat:17:00'ye kadar, velayetin verildiği taraftan çocuğu yanına almak suretiyle şahsi ilişki tesisine, bu yüzden doğacak masrafların (ulaşım vs) şahsi ilişki tesis edilen tarafça karşılanmasına, süre bitiminde çocuğun velayet sahibine teslimine'' karar verilmiştir....

        GEREKÇE : Davanın konusu, reşit olan davacının, kendi babaannesi ile görüşmesinin engellendiğinden bahisle açılan, şahsi ilişki tesisi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; 1976 doğumlu davacı tarafından, babaannesi Nevin Öncü ile davalı üvey annesi Leyla'nın birlikte yaşadığını, davacının babasının ölümünden sonra üvey annesi olan davalının, babaannesi Nevin ile görüşmesine engel olduğu gerekçesiyle babaannesi ile arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

        Velayetinin değişimine karar verilen Erhan ile Anne arasında şahsi ilişki kurmak gerekiyor ise de velayeti değiştirilmeyen ikiz çocuklarla baba arasında şahsi ilişki kurulması talebi aşarak talepten fazlasına hüküm kurma sonucunu doğurur. Bu çocuklar ile baba arasında harcı ödenerek açılmış bir şahsi ilişki tesisine dair bir dava olmadığının da gözetilmesi gerekir. Sonuç olarak; Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar kişisel ilişki düzenlenmesini hakimin takdirine bırakmışlardır. Mahkemece düzenlenen kişisel ilişkinin temyiz edilmesi anlaşmalı boşanma koşullarının ortadan kalktığı anlamına gelmez. Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 4.4.2002 doğumludur. 4 yaşındadır. Küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersizdir. Baba ile küçük arasında onun bedeni ve fikri gelişimine zarar vermeyecek biçimde gece yatısına kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması doğru olmamıştır....

          HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Şahsi ilişki kurulması istenilen çocuğun sosyal inceleme raporu düzenlenirken alınan beyanlarında, babasının kendisini dövdüğü, karnına sigara bastığını söylediği dikkate alınarak çocuğun mahkeme huzurunda uzman eşliğinde şahsi ilişki kurulması konusundaki görüşünün alınması ve Göç İdaresinden çocukla taraflar arasında aile bağı kurulup kurulmadığının sorularak toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre olumlu-olumsuz karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen sebeplerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,davalının sair istinaf sebeplerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          davalıyı ve torununu istemedikleri halde evinden alarak kendi yanına taşıdığını, müvekkilinin o tarihten bu yana torununu göremediğini, tüm çaba ve girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, oğlunun ölümünden dolayı büyük üzüntü duyan müvekkilinin oğlundan geriye kalan ve kendisine oğlunu hatırlatan torununu görmek istediğini, müvekkili ile torunu ile şahsi münasebet tesisi edilmesi için huzurdaki davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle müvekkili ile torunu arasında yatılı olarak şahsi ilişki tesis edilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu