Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s. TMK'nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur. Kanunun genel nitelikli bu maddesi ve özel kanunlardaki öteki hükümleri ile mülkiyet hakkının her türlü zarar verici davranışlara karşı korunması amaçlanmıştır. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak "haksız el atmanın önlenmesi", "taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, el atmanın önlenmesi davası" hakkı tanınmıştır. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız el atmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir....
davalıdan alınarak müvekkile iadesine, müvekkilinin davalının taşınmazların zilyetliği gasp ettiğini öğrendiği ve o andan itibaren doğmuş ve doğacak tüm zararlarla ve haksız işgal neticesiyle, taşınmazın kullanımı nedeniyle olağan zararlar yani yıpranmadan oluşan zararlar, taşınmazın salt kullanılmasıyla ilgili zararlar (kira v.b) ile müvekkilim ticari ahırı kullanamamasına binaen mahrum kaldığı kar sebebiyle tüm bu zararlara ilişkin olarak şimdilik ,ileride ıslah edilmek üzere 1.000 TL olmak üzere ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
davalıdan alınarak müvekkile iadesine, müvekkilinin davalının taşınmazların zilyetliği gasp ettiğini öğrendiği ve o andan itibaren doğmuş ve doğacak tüm zararlarla ve haksız işgal neticesiyle, taşınmazın kullanımı nedeniyle olağan zararlar yani yıpranmadan oluşan zararlar, taşınmazın salt kullanılmasıyla ilgili zararlar (kira v.b) ile müvekkilim ticari ahırı kullanamamasına binaen mahrum kaldığı kar sebebiyle tüm bu zararlara ilişkin olarak şimdilik ,ileride ıslah edilmek üzere 1.000 TL olmak üzere ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde mahkemece, öncelikle davacı kiracının aynı şartlarla başka bir yeri kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan karın belirlenmesi ve daha sonra TBK’nın 125. madde hükmü gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen yine aynı Kanun’un 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması ve hakim tarafından belirlenen bu mahrum kalınan kar üzerinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
gibi kullanamadığı yere de kira bedeli ödediğini belirterek ödenmiş olan 18.900 TL kira bedelinin istirdadına,kira bedeli karşılığı verilen 30.08.2011,30.08.2012 ve 30.03.2013 vadeli 3 adet bonodan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı ise savunmasında davacı kiracı ile görüştükten sonra 5 parselde kalan kısmın 3.kişiye kiralandığını, davacının kullanmadığı yeri dava dışı 3.kişiye kullandırdığını bunda kendilerinin bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davacı kiracı 4 ve 5 parsellerden 2.000 m2 yeri 01.10.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralamış,üçüncü kişi ile kiraya verenler arasındaki kira sözleşmesi ise 01.04.2009 tarihlidir.Yapılan keşifte bilirkişiler üçüncü kişi Necla Erdönmezin kullandığı yeri 4 parsel olarak belirtmişlerdir.Davacı kiracı halen taşınmazda kiracı olduğu halde 3.kişi hakkında şahsi hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesi davası açmamıştır.Yani 3.kişinin kullanmasına rıza göstermiştir.Öte yandan kiralayanların...
Bu durumda ortak terastan su sızıntısının önlenmesi için gerekli önlemleri almayan davacı bağımsız bölümünün boş kaldığını ileri sürerek mahrum kaldığı kira bedelini isteyemez. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek kat maliki olan davalı yöneticinin, çatı onarım giderinden ve davacının bağımsız bölümünde oluşan zarardan arsa payı oranında sorumlu tutulması gerekirken onarım giderinin ve zararın tamamının, ayrıca mahrum kalınan kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yapılmış ve açık bir şekilde TMK'nın 683 ve 995. maddeleri uyarınca taşınmaza el atmanın önlenmesi ile ecrimisil istenilmiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafın davalının fuzuli şagil olduğu iddiasıyla taşınmazlardan tahliyesi istemininde bulunduğunu, davacı babanın, öz oğlunu taşınmazlardan çıkarabilmek ve dava dışı eşi Sibel Dere ile olan boşanma davasında "davacı tarafından darp edilen annesini koruduğu, yanına aldığı" için öç alma kastıyla hareket ettiğini, dava dilekçesinin gerek "konu" ve gerekse "açıklama ve talep" bölümlerinde açık ve net olarak müdahalenin meni talep ve dava edildiğini, mahkemece bu talebe ve hukuki nedene dayalı olarak yargılamaya devam ederek davanın reddine karar vermesi gerekirken kira ilişkisine dayalı açılmış bir dava gibi hatalı değerlendirme yaparak görevsizlik kararı vermesi yasaya aykırı olduğunu, davaya cevap dilekçesinde harca esas değerin tespiti ve tamamlatılması talep edildiğini, mahkemece bu hususta keşif yaparak taşınmazların değerini tespit edip davacı taraftan harcın tamamlanmasını istemesi ve bilahare ispat edilemeyen...
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafın davalının fuzuli şagil olduğu iddiasıyla taşınmazlardan tahliyesi istemininde bulunduğunu, davacı babanın, öz oğlunu taşınmazlardan çıkarabilmek ve dava dışı eşi Sibel Dere ile olan boşanma davasında "davacı tarafından darp edilen annesini koruduğu, yanına aldığı" için öç alma kastıyla hareket ettiğini, dava dilekçesinin gerek "konu" ve gerekse "açıklama ve talep" bölümlerinde açık ve net olarak müdahalenin meni talep ve dava edildiğini, mahkemece bu talebe ve hukuki nedene dayalı olarak yargılamaya devam ederek davanın reddine karar vermesi gerekirken kira ilişkisine dayalı açılmış bir dava gibi hatalı değerlendirme yaparak görevsizlik kararı vermesi yasaya aykırı olduğunu, davaya cevap dilekçesinde harca esas değerin tespiti ve tamamlatılması talep edildiğini, mahkemece bu hususta keşif yaparak taşınmazların değerini tespit edip davacı taraftan harcın tamamlanmasını istemesi ve bilahare ispat edilemeyen...