Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
kira ödemediğini ileri sürerek, davalının vaki el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk dereceli mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacının El Atmanın Önlenmesi ve Ecrimisil istemlerine yönelik davasının Aktif Husumet Ehliyeti Yokluğu Nedeniyle Reddine, dair karar verildiği anlaşılmıştır....
DÜKKAN KİRACISININ ORTAK YERLERE ELATMASININ ÖNLENMESİ TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 683HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 4 "İçtihat Metni"Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı kiracının, 01.06.2011 tarihli sözleşme ile kiraladığı 160 m2 alanlı dükkanın dışındaki ortak yerlere müdahale ettiğini, dükkanın ön tarafını tamamen kapattığını iddia ederek kiralanan alan dışındaki ortak yerlere el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları adına tapuda kayıtlı olan 1012 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evi davalının 17-18 yıldır kullandığını, kendilerinin kullanımına engel olduğunu, murisin 1991 yılında öldüğünü ve yaklaşık 1994 yılından beri davalının evden çıkması için sayısız istek ve ricada bulunduklarını, kira parası da ödemediğini ileri sürerek, paylarına vaki el atmanın önlenmesi ile ecrimisile karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı, kendisinin de mirasçı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle el atmanın önlenmesi davasının davacıların payları oranında kabulüne; ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...
İl Özel İdaresi tarafından 06/07/2010 tarih ve 237 sayılı yazı ile haksız yere feshedildiğini, bunun neticesinde zarara uğradığını belirterek dava konusu sözleşmenin idare tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile uğramış olduğu yatırım masrafları ile birlikte mahrum kalınan kar ve diğer tüm zararların tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yargı yolu itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalı ise; zamanaşımı ve yetki itirazlarının olduğunu belirterek dava konusu yerin davacı şirket yetkilisi tarafından rızaen tahliye edildiğinden davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi talebinin reddine, aidat alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/11/2021 tarih, 2021/209 Esas 2021/484 Karar sayılı ilamı ile; Yapılan yargılama toplanan deliller sonucunda; Dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin olup, davacılar, Sarılar Mahallesinde kain 925 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müşterek muris Tuncay'dan kalan 4 adet daire bulunduğunu, davalının bu 4 daireyi tek başına kullandığını, davalının, davacıların kiraya verme, kira bedelinden yararlanma hakkına engel olduğunu belirterek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep ettiği, davalı ise dava konusu dairelerin üzerinde bulunduğu arsasının 10/02/1994 tarihinde Mehmet Ünal tarafından Melek Bayram'a satıldığını, davacıların daireler üzerinde hakkı bulunmadığını, dairelerin arsadan ayrı tapuları bulunmadığını, davacı tarafın iddalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, dava konusu dairelerin bulunduğu 925 parsel sayılı taşınmazın 360 m2lik kısmının 10/02/1994 tarihinde Mehmet Ünal tarafından Melek Bayram...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davaya konu 1 No.lu bağımsız bölümün davalı tarafından kişisel bir hakka dayalı olmayarak ve haksız olarak kullanıldığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aşamalardaki ve istinaf başvurusundaki savunmalarını tekrarla kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2....