Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu ...adresindeki dairesine davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın el attığını, 17/02/2010 tarihli ihtara rağmen davalının 21/02/2011 tarihli cevabi ihtarname ile dairede kiracı olarak oturmaya devam ettiğini bildirdiğini, ancak daireyi kiraya vermediği gibi kiraya verilmesi için de kimseye yetki vermediğini ileri sürerek davalının el atmasının önlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, dava konusu dairenin davacının bilgisi dahilinde kardeşi tarafından 18/04/2008 tarihinde kendisine kiralandığını, kira bedelini davacının kardeşi ...’na ödediğini, davacının taşınmaza zaman zaman gelerek tadilatları kontrol ettiğini, davacının kira ilişkisini bilmemesinin mümkün olmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

      Somut olayda; davacı, davalılar aleyhine fuzuli işgal, ecrimisil tazminatı ve fazlaya ilişkin dava haklı saklı kalmak kaydıyla el atmanın önlenmesi ve tazminat talebinde bulunmuş olup, dava dilekçesinde kira ilişkisi, kira sözleşmesine dayanmadığı, bu sebeple yargılamanın davacının talepleri doğrultusunda devam etmekte olup, kiracılık ilişkisine dayanılmaması sebebiyle yargılamanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığından, anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde bulunduğu anlaşılarak, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu anlaşılmış olup, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

      Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. Haksız fiil tazminatı (ecri misil) davasının hukuki dayanağı ise TMK 995/2 maddesindedir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı Samandağ Asliye Hukuk Mahkemesi'ne vermiş olduğu dava dilekçesinde, davalının fuzuli şagil olarak taşınmazı işgal ettiğini bu nedenle davalının taşınmaz el atmasının önlenmesini ve 1.000,00.-TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. Davalının kiracılık ilişkisinin varlığını öne sürmesi nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki talebi müdahale'nin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir....

      Somut olayda davacı satın almaya dayalı (şahsi hak) olarak zilyetliğin korunmasını istemiş olduğuna göre dava TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde hakka dayalı olarak açılan ve bu madde uyarınca çözümlenmesi gereken zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu tarihte açılan davada, uyuşmazlığın TMK'nun 683. maddesi uyarınca çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı HMK'nun 4/c (1086 sayılı HUMK.nun 8/II-3.) bendine göre Sulh Mahkemelerinin değerine bakılmaksızın görevli bulunduğu söylenemez. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski Kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve eşya bedeli istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemenin de, kabulünde olduğu üzere, dava, 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayalı ihtiyaç sebebiyle tahliye davasıdır. Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı da tespit edilmiştir. Hâl böyle olunca, davanın kanıtlanamaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak usulüne uygun açılmış bulunan el atmanın önlenmesi davası olmadığı halde davanın el atmanın önlenmesi davası olarak görülmek üzere görevsizlik kararı vermesi doğru olmadığı gibi sayın Daire çoğunluğu tarafından kararın onanmış olması da doğru değildir. Bu nedenle, Daire çoğunluğunun onama yönündeki görüşlerine katılmıyorum....

            Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s. TMK' nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur. Kanunun genel nitelikli bu maddesi ve özel kanunlardaki öteki hükümleri ile mülkiyet hakkının her türlü zarar verici davranışlara karşı korunması amaçlanmıştır. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak "haksız el atmanın önlenmesi", "taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, el atmanın önlenmesi davası" hakkı tanınmıştır. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız el atmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir....

            Dairemiz iş bölümünde ise 'Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı' denilmek üzere istemde tapu iptal ve tescil bulunan uyuşmazlıklar konu edinilmiştir. Etraflıca açıklandığı üzere eldeki davada tapu iptal istemi bulunmayıp tapusuz taşınmazda zilyetliğin tespiti istenmektedir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....

            UYAP Entegrasyonu