"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. İşin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının temyiz itirazına gelince; Dava, davacının 27.04.2000-28.03.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece işçilik alacakları ve hizmet tespiti ile ilgili istemlerin ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir....
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 5/a bendinin tamamen silinerek yerine “5/a hüküm altına alınan işçilik alacakları yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.100.00-TL avukatlık ücretinin davalı işverenlerden alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan hizmet tespiti yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.100.00-TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 21/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davacının kesinleşmiş ve dönemlerine göre de işçilik alacakları tespitine esas olmuş belirlenen ücreti, güçlü delil niteliğinde olmasına rağmen, “talep edilen prime esas brüt aylık kazanç miktarının Hukuk Mahkemeleri Kanununda belirlenen tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu, tanık dinlenmesine davalı tarafların açık rızasının bulunmadığı, dosya kapsamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge olmadığı” gerekçesi ile reddedilmesi, yukarda açıklanan yasal düzenlemelere ve ilkelere göre isabetsizdir. Bu yönde daha önce bozma kararına uyulmuş olması da hizmet tespitinin vazgeçilmez hak olan sosyal güvenlik hakkına ait olması, kamu düzeninden bulunması nedeni ile usulü müktesep hak da teşkil etmeyecektir. Davacı, işyerinde garson olarak çalışmıştır. Açtığı işçilik alacaklarının tahsili istemli davada son ücreti saptanmıştır. Sigortalının işçilik alacakları dosyasında ücret, fazla mesai ve tatil ücret alacakları dönemlere göre belirlenmiştir....
Davalının işçilik alacakları davası ile bu dava aynı olaydan kaynaklanmakta olup alınan kusur raporları diğeri için kesin hüküm oluşturacaktır. Bu nedenle aynı olay hakkında iki çelişik rapor çıkmaması önemlidir. Mahkemece yapılacak iş, işçilik alacakları davasındaki kusur oranının kesinleşmesini beklemek ve bu davada verilen kararın temyiz etmeyenler yönünden usuli kazanılmış hak oluşturacağı hususunu da göz önünde tutarak yeni bir karar vermektir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-Bilirkişi 20/05/2022 tarihli ek raporunda özetle; Davacı kurum muavin defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeden, davacı kurum tarafından davalı yüklenici firma hakediş ve teminatlarından işçilik alacakları bakımından pek çok kesinti yapılarak gerek işçi vekillerinin hesabına gerekse icra takip dosyalarına işçilik alacakları, yargılama giderleri vekalet ücretlerinin ödenmiş olduğu anlaşılmaktaysa da, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemli olarak Ankara 32.İş Mahkemesi'nin 2017/724 E., 2017/725 E., 2017/726 E., 2017/727 E., 2017/728 E. Ve 2017/729 E. sayılı dosyasında açılan davalar neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının takibe konmuş olduğu İstanbul Anadolu 7.İcra Müdürlüğü'nün 2020/11579-11578-11574-11576-11573-11572 E. sayılı dosyalarına yapılmış ödemeler bakımından yapılmış bir kesintinin bulunmadığı anlaşıldığından, kök raporda yapılmış tespit ve hesaplamalarda bir değişiklik bulunmadığını bildirmiştir....
Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır. İşçilik alacakları davasında tespit edilen ücretin, prime esas kazanç tutarı olarak kabulü gerekir(Y. HGK. 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar). Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır....
Esas numaralı dosya kapsamında ödenen toplam 66.446,12 TL'nin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tutarlı işçilik alacakları bedelinin, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan sorumlulukların oranında, mükerrer tahsilat olmamak kaydıyla müşterek ve müteselsilen rücuen tahsilini, müvekkili tarafından dava dışı personel ...'e, ..... Esas numaralı dosya kapsamında ödenen toplam 45.453,00 TL'nin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tutarlı işçilik alacakları bedelinin, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan sorumlulukların oranında, mükerrer tahsilat olmamak kaydıyla müşterek ve müteselsilen rücuen tahsilini, müvekkili tarafından dava dışı personel ...'a, .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Yargıtay Başkanlar Kurulunun kararı uyarınca "hizmet tespiti" ile birlikte işçilik alacakları istemi ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine açılan dava sonunda verilen kararların temyiz incelemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davacı hizmet tespiti davası ile birlikte işçilik alacaklarını istemiş olmakla uyuşmazlığın niteliği ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun kararına göre dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir....
Davacıların iş kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile birlikte işçilik alacaklarının da tahsilini talep ettikleri, 25.05.2011 günlü celsede işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefrik edilerek aynı mahkemenin esasına kaydedildiği ve yapılan yargılama sonunda da işverence yapılan ödemeler mahsup edilerek - K sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle uyap kayıtlarından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında görülerek kesinleşen işçilik alacakları davasında sigortalının ücretinin belirlendiği ve kesinleştiği ortadadır. Kesinleşen işçilik alacakları davası ile uyuşmazlık konusu olmaktan çıkan ücretin hak sahiplerinin maddi tazminatlarının hesaplanmasında da esas alınması gerektiği ortadadır....
Diğer taraftan Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır. Nitekim Yargıtaya göre işçilik alacakları davasında -açılmış ise- kural olarak hizmet tespiti davasının sonucu beklenmelidir. Yine Yargıtay kararlarında her iki davanın birbirlerini etkilemesi mümkün ise de davaların niteliği gereği farklı sonuçlara varılabileceğinin kabul edildiği görülmektedir. Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir....