nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkemece hüküm altına alınan işçilik alacakları brüt olarak hesaplanmış olup yasal kesintilerin infazda nazara alınmasına ilişkin olarak hüküm kurulmaması hatalı olup bozma sebebi ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK geçici 3. maddesi atfıyla HMUK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasına 10. bent olarak “Hüküm altına alınan işçilik alacakları brüt olduğundan yasal kesintilerin infazda nazara alınmasına,” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 21.11.2011 gün ve 2011/582 esas 2011/1891 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin mahkeme ilamıyla davalı müflisten işçilik alacakları bulunduğunu, davalı iflas idaresine müracaat ettiklerinde işçilik alacaklarının faizi yönünden net ücret üzerinden hesaplama yapılarak masaya kaydettiğini, faiz alacağının brüt ücret üzerinden masaya kaydolunması gerektiğini ileri sürerek, alacaklarının tamamının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların işçilik alacaklarının brüt olarak masaya kabul edildiğini, sadece faizlerinin net ücret üzerinden hesaplandığını, hesaplamanın doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Belediyesi için alt işverenler bünyesinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, alt işverenler değişse bile yaptığı işin değişmediğini ve kesintiye uğramadığını, en son alt işvereni olan davalı şirket tarafından haklı neden olmadan ve işçilik alacakları ödenmeden iş akdinin sonlandırıldığını iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının hak ettiği tüm işçilik alacaklarının kendisine ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 100,00 TL fazla çalışma, 100,00 TL de ulusal bayram ve genel tatil alacağı taleplerinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir....
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden, ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
Davacı tarafından işe iade ve işçilik alacaklarının aynı davada birlikte istendiği, işe iade ve işçilik alacaklarının birlikte talep edilemeyeceği, tefrik kararı verilerek yargılamanın devam edilmesi gerekirken tefrik kararı verilmeden yargılamaya devamla işe iade ve işçilik alacakları hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle birlikte açılan işe iade davası ve işçilik alacakları davasının tefrik edilerek ayrı ayrı görülmesi gerekirken mahkemece usule aykırı olarak tefrik edilmedin birlikte görüldüğü anlaşılmakla HMK 353/1- a-5 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi ve işçilik haklarının önemli ölçüde zedelenmesi nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshederek ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsili için davalı şirketin yönlendirmesi ile İstanbul 29....
Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır. İşçilik alacakları davasında tespit edilen ücretin, prime esas kazanç tutarı olarak kabulü gerekir(Y. HGK. 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar). Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır....
Bilirkişi kök raporuna itirazları karşılar 23/05/2022 tarihinde alınan bilirkişi ek raporuna göre; davacı kurum muavin defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeden, davacı kurum tarafından davalı yüklenici firma hakediş ve teminatlarından işçilik alacakları bakımından pek çok kesinti yapılarak gerek işçi vekillerinin hesabına gerekse icra takip dosyalarına işçilik alacakları, yargılama giderleri vekalet ücretlerinin ödenmiş olduğu anlaşılmaktaysa da, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemli olarak Ankara 2.İş Mahkemesi'nin 2017/822 E., 2017/828 E., 2017/834 E., 2017/823 E., 2017/829 E....
Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır. İşçilik alacakları davasında tespit edilen ücretin, prime esas kazanç tutarı olarak kabulü gerekir(Y. HGK. 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar). Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır....
Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır. İşçilik alacakları davasında tespit edilen ücretin, prime esas kazanç tutarı olarak kabulü gerekir(Y. HGK. 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar). Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır....