Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edilir.” düzenlemesi; kayıt dışı çalışmadan kaynaklanan prim kaybının önüne geçilebilmesi yönünden, 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki yöntem ve asgari işçilik oranlarıyla bağlı kalınmaksızın, eksik işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının tespitine olanak vermektedir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 85.maddesinin ilk fıkrası da anılan maddeye paralel düzenleme içermektedir. 506 sayılı Yasanın 79 maddesinde ise (Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./37. md.) sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur....

    sigorta müfettişi tarafından tespit edilir.” düzenlemesi; kayıt dışı çalışmadan kaynaklanan prim kaybının önüne geçilebilmesi yönünden, 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki yöntem ve asgari işçilik oranlarıyla bağlı kalınmaksızın, eksik işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının tespitine olanak vermektedir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 85.maddesinin ilk fıkrası da anılan maddeye paralel düzenleme içermektedir. 506 sayılı Yasanın 79 maddesinde ise (Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./37. md.) sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur....

      Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Asgari İşçilik tespit komisyonuna 11.06.2018 tarihli yazı ile işçilik oranının sorulduğunu, ... Asgari İşçilik Tespit Komisyonunun yazısında işçilik oranının %15 olarak bildirdiğini, davacının müdürlüklerine intikal eden 03.08.2018 tarihli dilekçesi ile %15 uygulanan asgari işçilik oranına itiraz ettiğini, oranın %7 olarak uygulanmasını istediğini, davacının talebinin komisyonda değerlendirildiğini, 24.09.2018 tarihli yazı ile asgari işçilik oranının %15 olarak uygulanması gerektiği yönde karar verildiğini, kararın 26.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, tespitin sigortalı sayısı ve meslek ve kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....

        Kriminal rapor, davacı ve diğer işçilerin davalı şirket aleyhine işçilik alacakları için açtıkları dava dosyası, bu davanın bitmesi aşamasında diğer gerçek kişi davalı tarafından işçilik alacağı miktarına yakın miktar içeren senetle icra takibi yaptığı dosya ve işçilik alacağına haciz uygulanması ile tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde, davacı aleyhine icra takibine konu edilen senedin işe girerken, ad ve adres hanesi doldurulmuş, diğer kısımları boş bırakılmış şekilde davalı işveren şirket tarafından teminat amacı ile alındığı anlaşılmaktadır. İşçilik alacakları ile ilgili davadan sonra senedin diğer kısımları doldurularak ve alacaklı diğer davalı gerçek şahıs gösterilerek icra takibi yapılmıştır. Senet teminat senedi olduğundan geçersizdir. Davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği iş mahkemesi görevlidir....

          KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, birim fiyat teklif cetvelinde 2 adet engelli işçi çalıştırılacağına dair ayrı satır açıldığı, ayrıca ihale dokümanındaki düzenleme her ne kadar mevzuata aykırı olsa da süresi içerisinde şikâyet başvurusunda bulunulmadığından ihale dokümanının bu şekilde kesinleştiğinin anlaşıldığı, söz konusu işin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı işi olduğu, inceleme kapsamında KİK işçilik modülü esas alınarak yapılan işçilik hesaplamasında asgari işçilik maliyetinin 10.649.471,50-TL olduğu, davacı şirketin teklif fiyatının ise 10.639.968,65-TL olup asgari işçilik maliyetinin altında kaldığı, dava konusu Kurul kararında mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

            K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum’un sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen ek işçilik primi ve gecikme zammına ilişkin Kurum işleminin iptali ile 98.839.351.550 TL borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 16.12.2005 tarihli Üyelerden ...’ın muhalif kaldığı 16.12.2005 tarihli üç kişilik bilir kişi heyeti raporuna göre yapılan işler için uygulanması gereken asgari işçilik Oranı % 7,95 kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu, davalı Kuruma yapılması gereken işçilik bildiriminin 38.215.168.559 TL olduğu kuruma bildirilen 2.766.508.685 TL düşüldükten sonra 35.448.659.874 TL işçilik bildiriminin eksik olduğu bu eksik işçilik nedeni ile 12.584.274.255 TL prim ve 68.710.137.432 TL 31.03.2002 tarihine kadar hesaplanan gecikme zammı olmak üzere toplam 81.294.411.687 TL davacının borcu bulunduğu görüşü bildirilmiş, Muhalif üye......

              Aynı maddenin 6’ncı fıkrasında ise;“Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, ......

                -lira) iş bu % 9 işçilik oranının uygulanmasıyla bulunacak işin yürütümü için gerekli en az işçilik miktarından, işverence Kuruma bildirilen prime esas kazancın indirilmesiyle saptanacak eksik işçilik tutarına göre davacı işverenin kuruma karşı sorumlu bulunduğu prim ve gecikme zammının hesaplanması suretiyle dava konusu istemin irdelenmesi gerekirken eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece istemin kısmen kabulü ile, dAvacının davalı işyerinde 8.7.2005-15.1.2006 tarihleri arasında 187 gün çalıştığının tespitine ve işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesi yerinde ise de ; davalı Kurumun işçilik alacakları davasının tarafı olmaması nedeniyle işçilik alacakları üzerinden hesaplanan nisbi avukatlık ücretinden sorumlu olmadığı halde, davalı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması, yine tespit isteminin kısmen reddine karar verilmiş olmasına göre, davalılar yararına 450.00 TL avukatlık ücretine hükmolunmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                    Kurum denetmeni tarafından, imal edilen ürünler esas alınarak, üretim süreçleri değerlendirilmek suretiyle gereken işçilik miktarına ilişkin ayrıntılı tespitler yapıldığı, dosyadan alınan raporda ise sadece genel olarak yapılan değerlendirme ile raporun hatalı tespitler içerdiği, fark işçilik miktarının olmadığı değerlendirmesinin yapıldığı anlaşıldığından, Kurum müfettiş raporundaki veriler ve yöntemler gözetilerek, kapasite aşımı ile çalışma olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle fark işçilik miktarına ilişkin tespiti içerir, farklı tespitte bulunmaları halinde gerekçelerini de belirttikleri denetime elverişli rapor alınması...” gereğine işaret edilerek bozulmuştur. Bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır....

                      UYAP Entegrasyonu